Ertuğrul Kürkçü'den bayrak açıklaması!
Abone olHDP Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü Lice'de yaşananları İnternethaber'e değerlendirdi.
NESRİN YILMAZ
İNTERNETHABER-ANKARA
Kürkçü, Lice'de dün yaşanan ve
2 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olaylarla ilgili olarak
İNTERNETHABER'e yaptığı açıklamada
yaşananların bölgede gerilimi artırdığını, hükumetin kalekol
yapımından bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
Gün boyu gündemden inmeyen "bayrak indirme" meselsine de değinen
Kürkçü, "biz bu olayı fark bile etmedik" dedi. Genelkurmay'ın
açıklamasının hakikati ifade ettiğini düşünmediğini söyleyen HDP
Eşbaşkanı Kürkçü, "eğer doğruysa, çocukalrın yaptığı bir iş
olabilir" dedi.
HALK KALEKOLLARI TEHDİT OLARAK
GÖRÜYOR
Lice'de ve aslında Başka yerlerde, Hani'de ve Kulp'ta olmakta olan
gerginlikler hükumetin kalekol inşaatlarının yol açmış olduğu
rahatsızlıkla doğrudan doğruya ilgili. Halk, bu kalekol
inşaatlarına gündelik asayiş ihtiyaçlarının bir sonucu olarak
bakmıyor, bunları halkın gelecekteki hareketlerine karşı ve halkın
gelecekteki kendi kendini yönetme taleplerine karşı bir tehdit
olarak görüyor ve böyle gördüğü için de bunların yapımını barış
sürecinin bir parçası olarak değil de güvenlik tertiplerinin bir
parçası olarak görüyor ve buna karşı güçlü bir reaksiyon son bir
yıldır var.
Hatırlayın, yine Lice'de geçtiğimiz yıl bir halk gösterisi
Medeni Yıldırım'ın ölümü ile sonuçlanmıştı. Yine, Gever'de,
Yüksekova'da 3 kişinin hayatına mal oldu. Önceki gün Lice'de 2
kişinin hayatının kaybetmesine birinin yaralanmasına yol açtı.
İMHA SİYASETİYLE BARIŞ SİYASETİ BİR ARADA
GİTMEZ
Hem halkın tepkisi güçlü ve sürekli, hem de devletin buna
yönelik tavrı çok sert ve şiddetli. Bu gerilim daha ne kadar böyle
gidebilir ve ne kadar gitmeli, esasen hükumetin bu kalekol
yapımları siyasetini terk etmesi gerektiğini düşünüyoruz ve halkın
tepkisine de hak veriyoruz. Hayatını kaybedenlere baktığımızda
hiçbirinin üzerinde silah olmadığı anlaşılıyor, saldırının doğrudan
doğruya onların öldürücü bölgelerine yapıldığı görülüyor, o yüzden
de açılan ateş taciz ya da uyarı maksadıyla değil, imhaya yönelik
olduğunu anlıyoruz. Tabii ki imha siyasetiyle barış siyasetinin bir
arada gitmesi, kalekollarla müzakerenin ve çözümün bir arada
gitmesi mümkün değil, bunların birbirinden mutlaka ayrılması
lazım.
"BURADA ÇÖZÜLMESİ GEREKEN BİR PROBLEM VAR"
DEMEK İSTİYORUZ
Biz de gelişmeleri buradan takip ediyoruz, yarın da grup
toplantımızı Lice'den yapacağız. Böylece, dikkat çekmek istediğimiz
konu; Lice'nin bir çatışma bölgesi değil, siyasi müzakere bölgesi
olduğu ve olması gerektiğidir. Vekillerin, halkın yanında olduğunun
anlaşılmasını sağlamaktır ve tabii ki, en az bunun kadar halkın
sahipsiz olmadığının da görülmesini sağlamak ve Türkiye'ye "burada
çözülmesi gereken bir problem var" demektir.
KCK'NIN AÇIKLAMASI HUZURSUZLUĞUN
İFADESİDİR
Bu noktada bugün yapılan KCK açıklaması aslında süregiden
huzursuzluğun ve sıkıntının başka bir noktadan ifadesidir. Onlar da
kendi açılarından sürecin yarattığı belirsizlik ve çelişkilere
işaret ederek bir güçlü çözüm iradesi oluşturulması çağrısında
bulunuyorlar. Bunun, Öcalan'ın çabalarıyla bir çelişki içerisinde
olduğunu benşahsen düşünmüyorum.
TARİH VE KOŞULLAR GERİYE DÖNMEYE İZİN
VERMEZ
Bu durum süreci tabii ki zorluyor. Ama biz bu süreci taktik bir
an olarak görmüyoruz. Stratejik, tarihsel bir tutum, bir dönüşüm
olduğunu görüyoruz. Öcalan'ın 2013 Nevruz çağrısı öncesine
dönüleceğine ihtimal vermiyorum. İnsanlar akıllarından
geçirebilirler fakat tarih ve koşullar buna elvermez. Ama bundan
sonra da sosyal politik gerilimler olabilir ama o çerçevede ve o
metotlarla olmaz. Ben bu yüzden herkese önüne bakmayı tavsiye
ediyorum.
BAYRAK MESELESİ BANA FANTASTİK BİR ÖYKÜ
GİBİ GELİYOR
Bugün bir bayrak meselesidir gidiyor, doğrusu biz hiçbirimiz böyle bir şey olduğunu fark bile etmedik. Ben, Genelkurmay'dan yapılan açıklamanın da hakikati ifade ettiği düşünmüyorum. Herhangi bir uyarı atışı, böyle bir şey de duymadık. Bu, hiç kimsenin ilgisini ve dikkatini çekmedi. Eğer böyle bir şey olmuşsa, olmasa niçin bu kadar üzerinde kıyamet koparılsın, bu zaten açıklamada olduğu gibi çocukların arasında birinin ya da çocuklar arasına krışmış birisinin yaptığı bir iş olabilir. Hava Kuvvetleri üssünün dikenli tellerini aşmak, oradan bayrak direğine tırmanmak, bayrağı indirmek, tekrar dikenli tellerden geri dönmek... Bu, fantastik bir öykü gibi geliyor bana. Velev ki öyle olmuş olsa bile, bu bizim için kabul edilmez, saçma ve gerçekleşmesi ihtimaline de bakınca çocukçadır. Ben, kocaman kocaman insaların çocukla çocuk olmasını yersiz görüyorum, buna politik manalar yüklemelerini de gereksiz görüyorum. Elbette hiç kimse hiç kimsenin bayrağını hiçbir yerden indrimemelidir.
BAŞBAKAN ERDOĞAN : KOMUTAN DA HESABINI
VERİR Başbakan Erdoğan'dan Türk bayrağının indirilmesine çok sert tepki geldi. Erdoğan '“Orada görevli olan askerdi, komutandı... Bu teftişten sonra hepsi bunun bedelini ödeyecektir” dedi (TIKLA OKU) BAYRAK İNDİRMEDE GÖZLER O KOMUTANDA Başbakan Erdoğan'ın 'O komutanda hesabının verir" sözleriyle birlikte gözler Diyarbakır 2. Hava Kuvvetleri'nin komutanına döndü. (TIKLA OKU) ÖCALAN'DAN BAYRAK İNDİRME AÇIKLAMASI Kandil'in 'bayrak indirme' tahriğine İmralı'dan gelen uyarı dikkat çekici oldu. (TIKLA OKU) TSK'DAN BAYRAK İNDİRME AÇIKLAMASI! NİYE MÜDAHALE EDİLMEDİ? Türk bayrağının indirilmesiyle ilgili Genelkurmay Başkanlığı'ndan dün gelen açıklamada önemli bir vurgu vardı. TSK AÇIKLAMASININ TAM METNİ (TIKLA) |