Ersümerden gövde gösterisi
Abone olEnerji Bakanı Mustafa Cumhur Ersümer, Çanakkale'de krallar gibi karşılandı.
YÜCE Divan yargılanması sona eren, 26 suçlamadan aklanan, sadece
Esenboğa Mobil Santral ihalesinde görevini kötüye kullandığı
gerekçesiyle 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilen, bu cezası da
ertelenen Enerji ve Tabii Kaynaklar Eski Bakanı Mustafa Cumhur
Ersümer, Çanakkale'de uzun bir araç konvoyuyla karşılandı. Ersümer,
yargılama sürecine ilişkin “Türkiye'de hizmetin bir bedeli oluyor”
dedi.
Yüce Divan'da yapılan yargılama sonucu Esenboğa Mobil Santral
ihalesini istediği firmaya kazandırmak için devreye girdiği,
bürokratlara bu amaçla baskı yaparak görevini kötüye kullandığı
gerekçesiyle 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilen, bu cezası da
ertelenen Cumhur Ersümer, Biga yakınlarında 200 araçlık konvoyla
karşılandı. Ersümer, Biga Avcılar Derneği çay bahçesinde
açıklamalarda bulundu. Ersümer, Yüce Divan yargılanma sürecine
ilişkin soru üzerine, “Siyaset zor bir iş. Türkiye'de hizmet etmek
kolay değil. Hizmetin de bir bedeli oluyor. 14 AKP'li ve CHP'li
milletvekilinden oluşan bir komisyon benimle ilgili bir yıla yakın
değerlendirmeler yaptı. 30'u aşkın iddia ile Yüce Divan'a sevk
edilmeme karar verdi. Yüce Divan'da da 100'e yakın tanık dinlendi.
Bini aşkın dosya incelendi. Atılı bütün iddiaların gerçek olmadığı
anlaşıldı. Başlık olarak 18 madde, alt başlık olarak 26 iddiadan
Yüce Divan beraat kararı verdi. Bu verilen beraat kararı da, delil
yetersizliğinden verilen bir karar değil. Gerekli incelemeler
yapıldı. İddiaların oluşmadığı anlaşıldı. Bakanlık dönemimizde 30
miyar dolarlık iş gerçekleştirmişiz. Yüzlerce proje altına imza
atmışız. Bakü-Ceyhan'ın da final imzalarını biz atmışız. Sonra da
‘niye mavi akımı gerçekleştirdin’ sorusuna muhatap olmuşuz”
dedi.
2002 itibariyle Türkiye'nin tükettiği elektriğin 132 milyar
kilovatsaat olduğunu, 2006 sonu itibariyle 190 milyar kilovatsaat
elektrik tüketildiğini belirten Ersümer, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Geçen zaman içinde ihtiyaç doğmuş. Bu ihtiyacı karşılayan da 5
yap-işlet santralidir. Bunlardan toplam 48 milyar kilovatsaat
elektrik üretildi. Dava konusu yapılmayan ama yine ihalesini bizim
yapıp, temelini atarak işletmeye açtığımız Çan Termik Santrali ve
Afşin-Elbistan Santrali'nde de toplam üretim 10 milyar kilovatsaat.
Türkiye'de geçen zaman içinde talebi karşılamak için yapılan bütün
yatırımlar dava konusu oldu. O yatırımlar olmasaydı, beş yıl önce
Türkiye bugünkü durumuna düşecekti. Yani karanlığa düşmek üzere
hazır olacaktı. Bu nedenle hem bu beş yıllık süre içinde bir
kilovatsaat dahi elektrik üretmek için yatırım yapamamış olmanın
onurunu paylaşan bu iktidar, diğer yandan da Türkiye'nin geleceğini
belirleyen iktidarı suçlayarak, özellikle beni suçlayarak bir yere
varmaya çalıştı. Beraat ettiğim, insafsızca atılan iftira
niteliğinde ve siyasi amaçla yapılan bu iddiaların hepsi fos
çıkmıştır. O iddialarla beni Yüce Divan'a siyasi sebeplerin
arkasına sığınarak sevk edenler herhalde mahcup olmuştur.
Dokunulmazlıkları kaldıracağız diye iktidara gelenler beş yıl
iktidarda kaldı. Ancak dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla ilgili
kimse parmağını bile kıpırdatmadı.”
SİYASETİN SIKINTISI VAR
Ersümer, Türkiye'de siyasetin sıkıntı içinde gerçekleştiğini
belirterek, “AKP meclis çoğunluğunun sağlayamamış, CHP ve MHP'nin
çoğunluğuyla bir meclis oluşmuş olsaydı şimdi AKP'lilerin de hepsi
hesap veriyor olacaktı. Siyasetin bu gagalamalardan, didişmelerden
vazgeçmesi lazım. Siyasilerin siyasileri hukuki bir süreç
olmaksızın siyasi amaçlarla yargılayabileceği bir mekanizmanın
ortadan kalkması lazım” dedi.
Ersümer, hiçbir zaman siyaseti bırakmadığını da belirtti. Yüce
Divan'da yargılandığı süreçte ANAP'ın büyük kongresine katılıp
yönetime aday olduğunu, ancak genel başkan tarafından listeye
alınmadığını kaydeden Ersümer, “Arkadaşların teveccühü, siyasi
tabirle listeyi deldik, MKYK'e seçildim. Kısacası ben siyasetten
hiç uzak kalmadım ve bırakmadım. Üç beş kişinin suçlamasıyla
siyasette bir kenara çekilme gerektiği kanaatinde değildim. 22
Temmuz'da bağımsız aday olmayı düşündüm. Ancak Çanakkale'deki
ortamda ben daha bir birliktelik sağlanacağını, bu birlikteliğin
merkez sağda bir güç olabileceğini düşündüm. Bağısız aday olsam
bölen olacaktım. Ama arkadaşlar kendi içinde zaten bölündü” diye
konuştu.