Ersoy buna ne diyecek?

NLP (Sinir dili programlaması) uzmanı Mustafa Kılınç, Bülent Ersoy'un eşi Armağan Uzun'un Pelin Taşçı adlı genç kızla görüntülenmesinin ardından, yaşananları "beden dili" açısından değerlendirdi.

Kılınç, bilimsel verilere dayanarak Uzun'un yüzde 100 yalan söylediğini ileri sürdü.

GÖZ HAREKETLERİ ELE VERDİ
Armağan Uzun, basın toplantısında yazılı metin kullanmasına rağmen konuşmasında takıldı. Söylemlerindeki inançsızlığı, gözlerini sürekli sağa doğru kaçırmasından anlayabilirsiniz. Sağa kayma, bilimsel olarak yalan söylendiğinin işaretidir. Okuma işlemi bittiği andaki panik nöbeti, sorulardan kaçışı ve masadan kalkarken su bardağına sarılması, su içtikten sonra masanın üzerindeki kağıdı düzeltme davranışı da yine yalan söylediğinin göstergesi.

İÇSEL ÇATIŞMA YAŞIYOR
Bülent Ersoy'un olay sonrası "Bir defaya mahsus affettim" demesi, olayı "kabullenmeye çalışma sürecine girdiğinin" göstergesi. Ancak her ne kadar "Affettim" dese de, içsel dünyasındaki "içerleme", "kabullenme", "bırakma" çatışmalarını tüm bedeninde sergiliyor. Programında, bunu çok açık bir şekilde görmek mümkündü. Affetmenin temeline indiğinde "şart" olduğunu görüyoruz.

Mustafa Kılınç, Armağan Uzun'un karakter olarak, çeşitlilik isteyen, değişim için yüksek kapasiteye sahip biri olduğunu söyledi.