Ersin Özince'den ince mesaj

Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkanı ve İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Türkiye'de güçlü ekonomiye geçiş programının ana hedeflerine ulaşıldığını ancak, bunun her şeyin halledildiği anlamına gelmediğini, daha yolun uzun ve zor olduğunu bildirdi. Özince, konuk konuşmacı olarak katıldığı Adana Rotary Kulübü'nün HiltonSA Oteli'ndeki toplantısında, Türkiye'nin son yıllardaki genel ekonomik göstergelerine dikkati çekerek, morallerin yüksek tutulması gerektiğini bildirdi. Enflasyonun düşürülmesi, kamu borç stoğunun azaltılması ve istikrarlı büyüme olarak planlanan güçlü ekonomiye geçiş programının hedeflerine ulaşıldığını vurgulayan Özince, şunları söyledi: ''Büyümenin kalitesini tartışmıyorum ama İş Bankası iktisadi araştırmaları ile Bankalar Birliği'nin yaptığı araştırmalar, büyümenin yüzde 5 seviyelerinde tatminkar süreceğini gösteriyor. Enflasyonla ilgili beklentileri de bugünkü verilerle düşünülecek olursak ciddi düşüş sağlanmıştır. Kısacacısı önümüzdeki dönemde de bu trendin devam edeceğini, 2007'lere doğru yüzde 5'lere kadar ineceğini düşünüyoruz. Ekonomik gelişmeler de bu hedefleri teyit eder niteliktedir.'' Özince, kamu borcunun Gayri Safi Milli Hasıla'ya (GSMH) oranının 2001'den itibaren geri saymaya başladığını ifade ederek, ''Sonuç olarak bu program ana hatları itibariyle başarıya ulaşmıştır. Ancak, Türkiye'nin henüz (tamam biz bu işi hallettik) deme şansı yok'' dedi. Alınan önemli mesafeye rağmen kişisel görüşünün daha kat edilmesi gereken zor ve uzun bir yol bulunduğu yönünde olduğunu ifade eden Özince, şunları kaydetti: ''Türkiye sosyal, iç ve dış ekonomik ve siyasi sorunları göreceli olarak daha fazla olan bir ülke. Türkiye'yi bugün bir Polonya ile hatta belki bir Arjantin ile kıyaslamak mümkün değil. Türkiye'nin nüfus dinamiğinin getirdiği çok ciddi ödevler var. Bu kadar nüfusumuzu artırırken üstelik o nüfusun coğrafyasını plansız metropolleşme ile büyütürken bu sorumlulukları da bilmek zorundayız. Türkiye'ye sadece temel hedeflerle değil daha ince hedeflerle ilgili çok önemli görevler düşüyor.'' Özince, Türkiye'nin, Avrupa Birliği'ne girecek ülkelerden herhangi bir Doğu Avrupa ülkesi ya da Avrupa'nın en fakir ülkelerinden Portekiz'i hedef olarak belirlemesinin doğru olmayacağını belirterek, ''Türkiye kendine uluslararası ligde yer arıyorsa şu anda ligde nerede olduğumuzu belirlememiz lazım. Biz ne kadar sıhhatliyiz sorusuna cevap bulmak için kredi notumuza bakmalıyız. Kredi notunuz kadar sıhhatlisiniz. Dolayısıyla sağlıklı olmaya çalışırken yarışta ne kadar geride kaldığınızı da göz önünde alıp ona göre hamle yapmanız lazım'' diye konuştu. BANKACILIK SEKTÖRÜ Özince, Türkiye'de bankacılık sektörünün çok ciddi bir gelişim göstereceğini belirterek, ''Çünkü buna çok ihtiyacımız var. Mali sektörümüz ne kadar büyürse ekonominiz de o kadar büyüyecektir. Bu sadece bankacılık değil sermaye piyasasının da gelişmesiyle olur'' dedi. Bankacılık sektörünün ciddi bir istihdam kaybettiğini, 50 bin bankacının işsiz kaldığını ancak, son dönemlerde sektörde büyüme trendinin başladığını ifade eden Özince, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''2000'de krizle 120 milyar dolara vuran bankacılık sektörü 229 milyar doları gördü. Öz kaynaklarındaki çok ciddi zararlara rağmen büyüme gösterdi. Bankaların sayısı azaldı ancak, büyüme yoğunlaştı. Daha önce ilk 5 banka toplam hacmin yüzde 48'ine sahipti, şimdi yüzde 60'a yükseldi. Şu anda ilk 10 banka hacmin yüzde 84'ünü barındırıyor.'' Özince, bankacılık sektöründe halen yüzde 35'ler civarında kamu payı olduğunu ancak, yabancı sermayeli bankaların paylarının yüzde 3.4'lerde kaldığını vurgulayarak, ''Kişisel kanaatim son adımlarla beraber önümüzdeki 1-2 yıl içinde Türkiye'deki yabancı bankaların payının yüzde 3.4'lerden yüzde 20-30'lara yükseleceği kanaatinde. Böyle olursa ne olur hiçbir şey olmaz, rekabetin kalitesi artar'' dedi. Toplantıya, Adana Rotary Kulübü Başkanı Bülent Paksoy, üyeler ve diğer davetliler katıldı.