Eroğan'dan CHP'ye Derviş tokadı
Abone olErdoğan, 57. Hükümet döneminde CHP'nin Derviş için yaptığı açıklamaları okuması CHP'yi şoka soktu.
TBMM'nde yapılan bütçe görüşmeleri sırasında CHP'den gelen
eleştirileri kendi ifadeleri ile cevapladı. Bütçe'ye red oyu
vereceklerini açıklayan CHP'nin yeni hükümetin eski hiçbirşeyi
eleştiremeyeceğini anlatan Tayyip Erdoğan, bu ifadenin kendilerini
sıkıntıya sokacağının bir ifadesi olduğunu anlattı. Erdoğan'ın
konuşması Yapılan kamuoyu yoklamalarında halk nezdinde itibarı en
düşük kurum Siyaset kurumuydu. Halkımızın siyasetçiye güveni
kalmamıştı. 3 Kasım seçimleri ile beraber Güven kaybına uğramış tüm
siyaset tarzları tasviye olmuştur. Sade vatandaşlar gerçekleştirdi
bu olguyu. Siyasilerimiz yıllardan beri Türkiye'nin değişime
ihtiyacı olduğunu söylediler. Ancak fiili durumu ortaya
koyamadılar. Sadece konuştular. Buyurun meydan dediğimizde
çıkamadılar. Değişim adeta bir kızıl elma gibi efsaneleştirdi.
Yıllar içinde değişimi talep etmekle değişimi gerçekleştirmek
arasındaki tarz görülmezden gelindi. Kuşkusuz demokratik rejimlerde
bunu değiştirmek siyaset kurumlarınındır. Fakat bu kurumlar bizzat
kendi içindeki değişimi gerçekleştiremededi. Siyaset kurumu
değişimin önüne en büyük engeldi. Siyaset sadece siyasetçilerin
özel gündemleri ile yapılmaz. Siyasetin esası millettir, toplumdur.
Siyaset kurumunun öncelikli görevi toplumun talebini görmektir.
Topluma sırtını dönmek olmaz. Fildişi kuleden milleti seyretmek
olmaz. Talepleri algılama yeteneğinden yoksun olanlar siyaset
yapamazlar. Bunun sonu hüsrandır. Bunun örneklerini net olarak
gördük. Bu nedenle biz taleplerinizi temsil edeceğiz. Topluma
ideoloji empoze etme, rant dağıtma gibi gayri ahlaki ve
antidemokratik alandan kurtarmak için kararlı adım atmak AKP önemli
adımlar atacaktır. Bu partiyi milletin talep ve özlemleri kurdu.
Bizler tabelasını astık. Bizim hakkımızdaki yorumların içinde
katıldıklarımız var katılmadıklarımız var. Biz herhangi bir saf
belirlemek yerine kendi cümlelerimizi söylüyoruz. AKP ortak vijdanı
yakaladığı için bu başarıyı yakaladı. Biz siyasilerin başaramadığı
değişimi vatandaşlar 3 kasımda değişitirdi. Milletimiz AKP'nin
siyasi çizgisinin vatandaşın özlemini birebir karşıladığını
görmüştür. İşte milletin ortak aklının ve vicdanının taşıyısıcı
olarak Türk siyasetinde katılımın ve demokratik rejimin özlendiğini
görüyoruz ve inanıyoruz. Şu andaki meclis bunun en güzel örneğini
temsil ediyor. Uzun yıllar boyunca iktidar serhoşluğuna kapılara
milletten kopan gurupların ülkemize ne kadar çok zarar verdiği
bilinmektedir. Ülke yönetmeyi bir katılım ve işbirliği sanatı
olarak kabul eden parti anlayışı bizimle başladı. AKP aldığı her
kararla herkezin görüşlerini alma kararını ayrılmaz bir düstur
olarak görmektedir. İktidarımız katılıma işbirliğine ve diyaloğa
dayalı siyaset anlayışının kararlı bir temsilcisi iken bunu
geleceğe taşıma anlayışı içinde iken ben bazı açıklamalara değinmek
istiyorum. Fakat bir çatışmanın altyapısı olarak değerlendirmeyin
Özellikle Sayın Baykal'ın mali bütçe üzerine yaptığı konuşma benim
dikkatimi çekti. Bugünkü iktidarın geçmiş döneme sataşma olanağı
kalmadı. Şimdi bu ifade ile Baykal iki önemli şey söyledi. 1
geçmişi kurcalamayın diyor. iki fazla bir şey sormayın verecek
cevabımız yok diyor. Malum cümlede ifade bulan yaklaşım tarzı
CHP'nin telaşını gösteriyor. kötü yönetimin sorumlullarını içinde
barındırdığını telaşı içindedir. Hükümetimizin göreve başlarken
yaptığı tespitten ve yaşanan sıkıntıların siyasal sorumlularının
daha iyi bilinmesi için yaptığı açıklamaların neden rahatsızlık
oluşturduğunu şimdi daha iyi anladım. 3 kasın önce hükümetin 4.
ortağı olan derviş bugün CHP saflarında oturmaktadır. üstelik 3
kasım öncesi sorumlularından olan Derviş önemli bir transfer olarak
sunuldu. Şimdi sayın Baykal ben görüşmede şahsımla ilgili
eleştirileri gayet sükünetle dinledim ve buna dikkat ediyorum. Ama
ben istiyorum ki bu çatı altında gayet elit bir şekilde yapalım ve
çekinmeyelim. Bakınız ben şu anda burada haber bültenlerinden bazı
başlıkları vermek isterim Sayın derviş 57. hükümetin içinde ve
Derviş yaptığı açıklamada 2001 yılında tarıma 200 trilyon destek
vereceğini açıkladı. Daha meclis kararını vermeden IMF'nin
teklifini söyledi. Batılı kendi çiftçisini koruyor biz IMF'nin
insafına bırakıyoruz. Yine kendi haber bülteninde haftanın
dayatması IMF'ye söz verdim. yüzde 0 zam. O zaman sayın Meral benim
yanıma gelerek belli sözler söyledi ben onları kullanmıyorum.
Haftanın gözdağı olmayan parayı veremeyiz zorlarsanız baskıcı zemin
gelir diyor sayın Derviş UyYulanmakta olan IMF hükümet
tutarsızlıkları CHP'nin daha önce ki uyarmaları gözardı edilerek
dalgalı kur sistemlerini boşa çıkardı. yine aynı bültenden...
Hükümetin son umudumuz budur bu da tıkanırsa yapacak şeyimiz yok
diyerek IMF rumuzu ile programı sonması herşeyi sildi süpürdü. Ve
mutlu son...Sayın Baykal yeni bir sentez oluşturuyoruiz. Dervişin
katılımı büyük bir çıkış olarak Özel bir noktadadır. Bu deneyimleri
bugün niçin unutuyorsunuz bunu hatırlatmak istedim. Şumdu birde ki
o günde bu söylendi. Seçimlerden çıkan demokratik sonucu farklı bir
zemine çekmeye çalışıyor Sayın Baykal bu benim üzüntüme neden
oluyor. Seçim sonucunu saygı ile karşılamak yerine şüpheli bir hale
sokmaya çalışıyor. Baykal "Sizin yüzde otuzbeş oyla parlementoda 3
te ikilip bir çoğunluk sağlamanız seçim kanununun bir
rastlantısıdır" biz sadece vatandaşın yüzde 35.ini temsil ediyoruz.
diyor. Bakın bu doğru dedikleriniz sizin için bumerang olmasın.
Sayın Baykal'ın Türkiye'nin başına ciddi sıkıntılar açılabileceği
tehditlerini siyasi mantıkla bağdaştıramıyorum. Bu bağı adeta tek
partili siyasi dönemi hatırlatıyor. Ama çok gerilerde kaldı. Ve
şunu özellikle hatırlatmak isterim artık bu siyaset başlayalı 57
yıl geçti. Türkiye'nin sahibinin şu veya bu parti değil 70
milyonluk milletimiz olduğun hatırlatmak isterim. Şunu hatırlatmak
istiyorum. CHP'nin almış olduğu yüzrde 19.4 oyla 177 milletvekili
ile sahip olmanız aynı kanunun sonucu değilimi? TBMM'ye yansımayan
oyların CHP'nin oyları diye sunulması çelişkidir. Bu arada Siirt'te
millet bizi test etti ardından Çorum'da test etti. Bence bunun da
üzerinde iyi düşünmek gerekiyor. Biz iktidar partisi olarak şu anda
milletimizin arzu ve taleplerine uygun olara kgörevimizi yapıyoruz.
ve Şunu da yine açık ve net söylüyorum. AKP'nin aldığı yüzde 35'lik
oy sayısaldır ama siyasi niteliği daha önemlidir. Şimdi bakın
dikkat edin ifademi iyi izlemiyorsunuz. Şu anda toplam borç stoku
2003 itibarı ile 153.2 milyar dolar. İç piyasa burada 45 milyar,
Kamu 43 milyar dış piyasa 33 milyar yabancı kuruluşlar 13.5 miluyar
IMF 20 milyar dolar. Devraldığımız tablo bu sorunlarla kalmadı. O
günkü hükümet yapması gerekenleri yapmadı. Sigorta primleri
toplanamadı. Kurumların sağlık harcamaları yükseldi. Bu
gelişmelerden sonra hedeflenen faiz dışı yüzde 6.5
gerçekleştirilemedi. Türkiye ekonomisinin mevcut durumu adeta hem
şeker hem de sarılık hastalığına yakalanan hastanın durumuna
benzedi. Hassas ve kırılgan bir ortamda politikaların objektif
kurgulanması özel bir önem kazanıyor. Dostlar 2003 yılında 354
katirilyon GSMH üretmeyi 146 milyon bütçe gideri yapmayı
planlıyoruz. 2003 yılında 77.3 milyor dolar ödeme yapılacak. Bunun
yaklaşık 20 milyarını ödemiş bulunuyoruz. bunun 65 milyar doları iç
borçtur. Bu borçların 57.3 milyarı iç borçlanma ile sağlanacaktır.
Hükümetimiz halkımıza önemli destekler sunmayı planlıyor. biz
sözlerimizi 5 yıl için verdik. 3. yılın sonunda neticeleri almaya
başladığımızı göreceksiniz. Bu duruma hakim olduğumuzu gösteriyor.
Bu iş teoriyle olmuyor. Hayatında iki koyun gütmeyenlerin konuşması
ile olmaz bu yaşamakla olur. Huzurlarınıza bu işi yaşayan biri
olarak geliyorum. İstanbul'u da çökmüşken almıştım. Belediyelerde
siyasetin mihenk taşlarıdır. Meclise sunmayı hazırlandığımız reel
sektöre önemli vergi düzenlemeleri ile katkı sağlayacak
düzenlemeler var. Hükümetimizin orman olmaktan çıkmış ve şu anda
işgal altında olan yerler var yaklaşık 5 milyar mk. bu alanın şu
anda hepsinin üzerinde evler var. Ve bu şu anda devlete hiç bir
faydası yok. Biz bunu da yine hazinemize bir gelir kaynağı olara
kgörüyoruz. Değerli dastlarım ifadeleri kullanırken çok daha iyi
seçerseniz daha iyi olacak. Özellikle kadrolaşma konusu ile alakalı
sık sık eleştiri alıyoruz. Şunu açık söylüyorum. Bizim böyle bir
sıkıntımız yok. Eğer biz beyin kadro dediğimiz ekiplerde değişiklik
yapmazsak tablo aynen devam eder. biz bu tabloyla devam edemeyiz.
Biz burada netice alacağız. Hesap vereceğiz. Boşalan kadrolarak 35
bin den fazla personel alımı yapılmayacak. 2003 yılında hedefimiz
86 katrilyon vergi toplamayı hedefliyoruz. son olarak dış
politikamızdan behsetmek istiyorum. Irak gibi tüm dünyayı sarsan
bir kriz var gündemimizde., Öte yandan Kıbrıs gibi milli dava var.
Bu nedenle dış politikamızın milli mutabakat anlayışı ile
sürdürülmesi için olabilecek en katılımcı anlayışı yürüteceğiz. Akp
hükümetleri devletimizin müttefiklik ilişkilerimizin gözetilmesi
barış ve istikrar için, denge kurarak yönetme anlayışı içinde
olmuştur. Başından beri bu sorunu BM elişle çözülmesi için çaba
gösterdik. ABD yetkililerine BM tarafından çözülmesi için çaba
sarfedilmesi gerektiğini söyledik. Fakat çabalarımıza rağmen savaş
başladı ve devam ediyor. Ülkemizin güvenliği çerçevesinde gerekli
kararları aldık. Ancak muhalefetten gerekli desteği göremedik.
Sayın Baykal bizim Bush'la görüşmemizde sözler verdiğimizi söyledi.
Bunları yalanlamamıza rağmen Baykal ısrar etti. Böyle bir söz yok
bunu zaman gösterdi.