Ermenistan'ın ilk Başbakanı itiraf etmiş işte belge
Abone olYazar Güneri Civaoğlu, Ermenistan’ın ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni'nin altında imzası olan raporu köşesine taşıdı.
Milliyet gazetesi yazarı Güneri Civaoğlu, Ermenistan’ın
ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni 1923 yılında Bükreş’te “Taşnak
Partisi” toplantısına sunduğu raporu köşesinde yer
verdi.
Ermenistan’ın ilk başbakanı Ovanes Kaçaznuni, 1923'te "İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği Ermenistan hayali vardı, gerçeği göremedik." diyor.
Yine Kaçaznuni açıklamasında "Kaderden şikâyet etmek ve felaketlerimizin sebeplerini kendi dışımızda aramak acıklı bir durumdur." ifadeleri dikkat çekiyor.
Ermeni soykırımı iddialarının 100. yıl dönümünde tartışmalar alevlendi. 1915 olaylarına ilişkin günün en ilginç yazılarından birisine Güneri Civaoğlu imza attı.
"Belgeyse, işte ‘belge’ başlıklı yazısında
yazar, soykırım var mı yok mu tartışmalarına değinerek
"iyi hoş da bu kadar “köpürtmeye” gerek kalmadan ortada
apaçık öyle bir tarihi belge var ki, tek başına yeter."
deyip köşesinde o belgeyi yayınladı.
ÖLDÜK, ÖLDÜRDÜK’
İŞTE o tarihi belge niteliğindeki Ovanes’in Taşnak Partisi toplantısına sunduğu ve altında imzası olan satırlar...
1914 sonbaharında, Türkiye henüz savaşan taraflardan birine
katılmadığı dönemde, Güney Kafkasya’da büyük gürültü içinde ve
enerjik biçimde Ermeni gönüllü birlikleri oluşturulmaya
başlandı.
....................
Türklere karşı ayaklandık. Barışı sabote etmek için savaştık bile.
Artık hepimiz Türklerin düşmanı olan İtilaf devletlerinin
kampındaydık. “Türkiye’den denizden denize Ermenistan” talep
etmekteydik. İtilaf devletlerinin ordularını Türkiye’ye
göndermeleri ve hâkimiyetimizi temin etmeleri için Avrupa ve
Amerika’ya resmi çağrılar yaptık. Nihayet şu da var ki, var
olduğumuz sürece aralıksız olarak Türklerle savaştık. Öldük ve
öldürdük. Artık, Türklere ne gibi bir güven telkin edebiliriz
ki?
AKLIMIZ DUMANLANMIŞTI
Askeri operasyonlara katıldık. Kandırıldık ve Rusya’ya bağlandık.
Tehcir doğruydu ve gerekliydi. Gerçekleri göremedik, olayların
sebebi biziz. Türklerin milli mücadelesi haklıydı. Barışı
reddetmemiz ve silahlanmamız büyük bir hataydı. Türklere karşı
ayaklandık ve savaştık. Sevr Antlaşması gözümüzü kör etmişti.
İsyanımızın temelinde İtilaf devletlerinin bize vaat ettiği büyük
Ermenistan hayali vardı. Ama biz hiçbir zaman devlet olamadık.
Türkiye Ermenistan’ı diye bir devletin hayalden öte olmadığı
gerçeğini göremedik.
Aklımız dumanlanmıştı. Biz kendi isteklerimizi başkalarına mal
ederek, sorumsuz kişilerin sözlerine büyük önem vererek, kendimize
yaptığımız hipnozun etkisiyle, gerçekleri anlayamadık ve hayallere
kapıldık.
TÜRKLER DOĞRU YAPTI
1915 yaz ve sonbahar döneminde Türkiye Ermenileri zorunlu bir
tehcire tâbi tutuldu. Türkler ne yaptıklarını biliyorlardı ve bugün
pişmanlık duymalarını gerektirecek bir husus bulunmamaktadır.
Siyasal açıdan olgunlaşmamış ve dengesiz insanlara özgü bir
şaşkınlık içinde, bir uçtan diğerine savrulmaktaydık. Rus
hükümetine karşı dünkü inancımız ne denli körü körüne ve
temelsizse, bugünkü suçlamalarımız da o denli körü körüne ve
temelsizdi.
HASTALIKLI PSİKOLOJİMİZ
Kaderden şikâyet etmek ve felaketlerimizin sebeplerini kendi
dışımızda aramak acıklı bir durumdur. Bu bizim (hastalıklı) milli
psikolojimizin karakteristik bir özelliğidir ve Taşnaksutyun
Partisi de bundan kaçamamıştır. Osmanlı’dan, Akdeniz’e uzanan bir
Ermenistan talep ettik. Derhal gönüllü birlikleri oluşturduk,
Türklere karşı ayaklandık ve savaştık. İsyanımızın temelinde İtilaf
devletlerinin bize vaat ettiği Ermenistan hayali vardı, gerçeği
göremedik.