Ermeni'lerin mezarı nerede?
Abone olTTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Ermeni Soykırımı iddialarının siyasi çıkarlar için yapıldığını söyledi. Halaçoğlu, '1.5 milyon Ermeni'nin mezarları nerede?' diye
Türk Tarih Kurumu (TTK) Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu,
Ermeni soykırım iddialarına belgelerle cevap verdi. Haloçoğlu,
iddiaların hepsinin siyasi olduğunu belirterek, "1.5 milyon Ermeni
katledildi deniyor. Bunların mezarları nerede? Bu kadar insan uzaya
ışınlanmadı ya" dedi. 24 Nisan'da hiçbir Ermeni'nin ölmediğini
söyleyen Halaçoğlu, "O gün Ermeni hareketinin beli kırıldı" diye
konuştu. Çankaya Üniversitesi'nde 'Ermeni Soykırım İddiaları ve
Arşiv Belgeleri' konulu konferans veren Halaçoğlu, tarih biliminin
muhakkak kaynaklara bağlı olması gerektiğine dikkati çekti.
Halaçoğlu, "Ulu orta söylenen düşünceler tarih olmaktan çıkar,
bazen roman bazen de hayal ürünü bazen de edebi eser olur" dedi.
Halaçoğlu, sözde Ermeni soykırım iddialarını, dünyadaki bir kısım
örgütlerin gündeme getirdiğini savundu. Ermeniler'in Osmanlı
İmparatorluğu'nun vatandaşı olduğunu hatırlatan Halaçoğlu, o
dönemdeki siyasi konjektörü anlattı. Halaçoğlu, Osmanlı
İmparatorluğu'nun 1915 yılında üç cephede birden savaştığını ve o
dönemde bazı Ermeni gruplar tarafından Osmanlılar'a sabotaj
yapılarak başarı sağlanmasını engellemeye çalıştığını ifade etti.
Savaşta her şeyin mübah olduğunu kaydeden Halaçoğlu, "Savaşta her
devlet kendi çıkarları içinde hareket eder. Kendi içinizde
vatandaşınız bunu yapmışsa, işin rengi değişir. Dolayısıyla
Osmanlı'nın bu tür hareketlere karşı tedbir almaması mümkün
değildi" diye konuştu. Ermeni lobisinin '1.5 milyon Ermeni
öldürüldü' iddialarına çeşitli kaynaklarda yer alan Osmanlı'daki
Ermeni nüfusu ile cevap veren Halaçoğlu, o dönemde 1 milyon 700 bin
Ermeni'nin, Osmanlı vatandaşı olduğunu söyledi. Sözde Ermeni
soykırımının yıldönümü olan 24 Nisan'a atıfta bulunan Halaçoğlu,
"24 Nisan'da elebaşları tutuklandı, cezaevine gönderildi. O gün
Ermeni hareketinin beli kırıldı. 26-27 Mayıs'ta ansalar belki biraz
daha anlamlı olur" dedi. O dönemde Ermeniler'in savaş alanı dışında
bulunan Musul'a nakledildiğini belirten Halaçoğlu, nakledilenlerin
gerekli yiyecek, tren ve arabayla seyahat etmelerine yardımcı
olunması, gittikleri yerde ev yapılması, geldikleri yerlerin
belirtilerek nüfus kaydının yapılması için merkezden vilayetlere
yazı yazıldığını söyledi. Yaklaşık 500 bin Ermeni'nin Musul'a sevk
edildiğini söyleyen Halaçoğlu, bu sevk edilmede aşiretlerin
Ermeniler'e saldırdığını söyledi. Yapılan saldırıların cezasız
kalmadığını kaydeden Halaçoğlu, saldıranların cezalandırılması için
tahkikat komisyonunun kurulduğunu ve saldıranların
cezalandırıldıklarını belirtti. Ermeniler'in soğuktan öldüğü
iddialarını da yalanlayan Halaçoğlu, sevkıyatın 27 Mayıs'ta
başlayıp Şubat ayında bittiğini söyleyerek, "Suriye bölgesi, sıcak
bir bölgedir. Nasıl soğuktan ölürler? Atıyorlar, ne kadar tutarsa"
dedi. Musul'a nakledilen Ermeniler'in, 18 Aralık 1918 yılında dönüş
kararnamesi ile dönmelerine izin verildiğini belirten Halaçoğlu,
yine bu kararname ile Ermeniler'in tüm masraflarının karşılanması,
kaybolan çocukların ailelerine teslim edilmesi, vergilerden muaf
tutulması kolaylığı sağlandığını söyledi. Halaçoğlu, 'Eğer 1.5
milyon Ermeni öldürüldü ise bunların mezarları nerede?' şeklinde
bir gazetede yer alan açıklamalarını hatırlattı. Ermeniler'in iddia
ettiği sayıda insan katledilmiş olması durumunda toplu mezarların
bulunması gerektiğine dikkat çeken Halaçoğlu, şunları söyledi:
"Katledildi denen insanların mezarları nerede? Bunlar uzaya
ışınlanmadı ya. Ermeniler'in söylediği rakam olsa 36 bin toplu
mezar eder. Eğer böyle bir şey olsa, her ev temelinde bir mezar
ortaya çıkardı. Ermeniler yalan söylüyorlar diye rencide etmek
istemiyorum. Bu hukuken de doğru olmaz. Ama dedikleri sayıda insan
öldüyse, nerede bu insanlar?" İddiaların tamamının siyasi olduğunu
savunarak, Ermeni soykırım iddialarının Osmanlı dönemine ait
olmasına rağmen herkese görev düştüğünü belirten Halaçoğlu, "Ben
dedeme yapmadığı bir şeyden dolayı cani damgası vurdurmam. Durup
dururken dedemi, babamı, amcamı, dayımı insanlık ayıbı olan
soykırım ile suçlanmasına izin vermem. Böyle bir şey olsa insan bir
şekilde tamam der ama olmamış bir şeyden dolayı atalarımızın
suçlanmasına izin veremem. Soykırımı iddia eden ispatlasın.
Yapmadığımız şey için o kadar yaygara koparılıyor. Yapmadığımız bir
şeyi ispat etmeye çalışıyoruz. Herkes ayağını denk alsın" diye
konuştu. Demokratik denilen ülkelerin demokrasinin gereklerini
yerine getirmediğini öne süren Halaçoğlu, İsviçre'de bu konuyla
ilgili yaptığı açıklamalardan dolayı soruşturma geçirdiğini
söyledi. Fransız, İngiliz, Ermeni bilim adamlarına çağrıda bulunan
Halaçoğlu, "Bu konuda samimilerse gelsinler birlikte araştırma
yapalım. Biz bu konuyu tartışmaya hazırız. İstiyorlarsa Avrupa'da,
istiyorlarsa Türkiye'de" dedi. Musul ve Kerkük'ün Kürt şehri
olmadığını belgelerle yalanlayan Halaçoğlu, Kürtler'in bu bölge
dışındaki yerlerde yaşadığını söyledi. Soru cevap kısmında bir
dinleyicinin Orhan Pamuk'un sözde Ermeni soykırımı ile ilgili
yaptığı açıklamaları hatırlatması üzerine Halaçoğlu, "Orhan Pamuk
bilimsel konuşmuyor. Bu konuda bir araştırması yok. Ben onu bilim
adamı sıfatına koymuyorum. Bu nedenle onunla bu konuyu tartışmam"
dedi. Sabancı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Halil Bertay'ın
açıklamalarını da eleştiren Halaçoğlu, "Kendisi bir kez bile
Osmanlı arşivine girmeden açıklama yapıyor" dedi.