Ermeni vahşetinde yeni belgeler
Abone olErmeniler'in Türkler'e yaptığı vahşet her geçen gün yeni bir belgeyle gün ışığına çıkmaya devam ediyor. Bunlardan en yenisi ise İngiliz Başkonsolosu'nun belgesi.
Ermenilerin Gaziantep'te Türkleri katlettiği 16 Kasım 1895'te
İngiltere'nin Halep Başkonsolosu Henry D. Barnham'ın Gaziantep'te
olduğu ve katliamı 28 Kasım 1895 tarihli raporuyla hükümetine
bildirdiği kaydedildi. Henry D. Barnham'ın raporunda, ''Şunu açıkça
belirtmeliyim ki sülfürik asit ve bomba atarak yeteri kadar
barbarlık yapanlar aynı zamanda bu katliamın sorumlularıdır.
Görünen o ki anarşi tarihinde ilk kez böylesine cehennemi bir
yöntem kullanarak mezalim gerçekleştiren Ermenilerdir'' ifadeleri
yer aldı. Gaziantep Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih
Bölümü Başkanı Yrd. Doç. Dr. Celal Pekdoğan'ın yaptığı araştırmada,
Ermenilerin Gaziantep'te 9 Ekim 1895'te isyan başlattığı, 16 Kasım
1895'te katliam yaptığı kaydedildi. Pekdoğan'ın araştırmasında her
türlü silahı kullanan Ermenilerin Türklerin üzerine sülfürik asit
fışkırtarak da katliam yaptığı vurgulandı. Pekdoğan, yaptığı
araştırmada, Osmanlı İmparatorluğu döneminde hiçbir sorun yaşamayan
ve geniş haklara sahip olan Ermenilerin, 1882 yılında başlattıkları
şiddet hareketlerini 1895 yılından itibaren katliamlara
dönüştürdüklerini belirtti. PEK ÇOK KENTTE TÜRKLER KATLEDİLDİ
Ermeni Hınçak Komitesi'nin girişimleri sonucu Türklerin pek çok
kentte olduğu gibi Gaziantep'te de Ermeniler tarafından vahşice
katledildiğini ifade eden Pekdoğan, Ermenilerin Gaziantep'te 9 Ekim
1895 yılında isyan hareketi başlattığını, 16 Kasım 1895'te katliam
yaptığını kaydetti. Pekdoğan, Ermenilerin Gaziantep'te yaptığı
katliam sırasında silah, bıçak, çakı, bomba ve dinamitin yanı sıra
sülfürik asit kullandıklarını bildirdi. İNGİLİZ BAŞKONSOLOSUN
RAPORU Pekdoğan, Ermenilerin Gaziantep'te katliam yaptığı 16 Kasım
1895'te İngiltere'nin Halep Başkonsolosu Henry D. Barnham'ın
Gaziantep'te olduğunu ve katliamı 28 Kasım 1895 tarihli raporuyla
hükümetine bildirdiğini ifade ettiği araştırmasında, bu rapordan
yaptığı şu alıntıya yer verdi: ''Ermenilerin Gaziantep'te
gerçekleştirdiği katliam sabah saat 08.00'da başladı ve öğleden
sonra saat 16.00'a kadar devam etti. Silahların, tabancaların,
bıçakların ve hatta çakıların acımasızca kullanıldığı fevkalade
vahşi kavgada can kaybı, tahmin edilenden çok daha fazlaydı. Can
kaybının büyük kısmı Ermeni evlerinden fırlatılan bombaların
patlamasıyla oldu. Özellikle evini dinamit ve bomba deposu haline
getiren Babikoğlu'nun evinden atılan bombalar ve dinamitler, kendi
evinde oturan çok sayıda masum insanın hayatını kaybetmesine neden
oldu. Ermenilerin evlerinden sokaktan geçen Türklerin yüzlerine
sülfürik asit fışkırtılıyordu.'' ''MEZALİM GERÇEKLEŞTİREN
ERMENİLERDİR'' Pekdoğan, İngiltere'nin Halep Başkonsolosu
Barnham'ın hükümetine gönderdiği raporunda, ''Sonuçta şunu açıkça
belirtmeliyim ki sülfürik asit ve bomba atarak yeteri kadar
barbarlık yapanlar aynı zamanda bu katliamın sorumlularıdır.
Görünen o ki anarşi tarihinde ilk kez böylesine cehennemi bir
yöntem kullanarak mezalim gerçekleştiren Ermenilerdir'' ifadesine
yer verdiğini kaydetti. İSTANBUL HÜKÜMETİNE ÇEKİLEN TELGRAF
Pekdoğan, Ermenilerin kentteki Türkleri katlettiği gün, kent eşrafı
tarafından yaşanan olaylara ilişkin İstanbul Hükümeti'ne bir
telgraf çekildiğini belirtti. Bu telgrafta Ermenilerin, evleri,
çarşı ve pazarları yakıp yıktıklarının, evlerinin pencerelerinden
silahlarla ateş ederek ve dinamit atarak ortalığı ateşe
verdiklerinin, çoluk-çocuk ve kadın demeden masum insanları
öldürdüklerinin ifade edildiğini kaydeden Pekdoğan, aynı telgrafta
da Ermeni evlerinden yoldan geçen Müslüman ahaliye tulumlarla zenç
ve kezzap fışkırtıldığının bildirildiğini kaydetti. HALEP, HAMA,
HUMUS VE ŞAM'DAKİ EVLERE YERLEŞTİLER Pekdoğan, Osmanlı Devleti
hükümetinin 27 Mayıs 1915 yılında ''Sevk ve İskan Kanunu''nu
çıkarmasının ardından Ermeni entelektüel ve kışkırtıcılarının
Osmanlı Devleti sınırları içindeki Halep, Hama, Humus ve Şam'daki
evlere yerleştiklerini belirtti. Gaziantep'te kalan Ermenilerin,
kenti 17 Aralık 1918'de işgal eden İngilizlerin yanında yer
aldıklarını ifade eden Pekdoğan, evlerinden atılan Türklerin tüm
silahlarının toplanmasına karşılık, silahlarına dokunulmayan
Ermenilerin her fırsatta Türklere çeşitli hakaretlerde bulunduğunu,
onlara eziyet ettiğini bildirdi. FRANSIZLAR ERMENİ DİYE TÜRK
ÇOCUKLARINI GÖTÜRDÜLER Pekdoğan, İngilizlerin işgal edip
Fransızlara terk ettiği Gaziantep'in, Fransızlarla 20 Ekim 1921'de
imzalanan Ankara Anlaşması sonrasında 25 Aralık 1921'de özgürlüğüne
kavuştuğunu anımsatarak, Fransızların Gaziantep'i terk ederken
Ermenileri, kiliselerdeki taşınabilir eşyaları ve sözde yetim
Ermeni çocuğu adı altında bir kısım Türk çocuğunu da beraberinde
götürdüğünü vurguladı.