Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen daha sonra Bilgi
Üniversitesi’ne alınan Ermeni konferansında bir şey yapılmak
istenmişti. “Sözde Ermeni soykırımı tanınacak, daha sonra da
tazminatlar ve toprak talebi gelecek” demiştik. Ama milletimizin
büyük tepkisi sonucu soykırımı tanıma çabaları boşa çıkarılmıştı.
Soykırım suçlamasını milletimize zorla kabul ettirmek isteyen
güçler bu defa başka bir yola baş vurdu… Fransız sigorta şirketi
Axa, Osmanlı Devletinin zorunlu göçe tabi tuttuğu Ermenilerin
yakınlarına 17 milyon dolar ödeme yapmayı kabul etti. Bu karar beni
hiç şaşırtmadı çünkü Fransızların bu konudaki ön yargıları ve
Türkiye’ye olan düşmanlıkları ortada. Ama benim şaşırdığım konu, bu
şirketin ülkemizde en milli kurumlarımızdan biri olan OYAK’ın
(Axa-Oyak Sigorta’nın) ortaklarından olması. Milli sermayemiz diye
gurur duyduğumuz OYAK’ın bu konuda nasıl bir tavır alacağını
merakla beklemekteyiz. Gerkçi OYAK’tan yapılan yazılı açıklamada,
ABD’nin Kaliforniya eyaletinde yaptığı ve Türk halkının
duyarlılığına yol açan hukuki uygulamaların, son günlerde, Axa-Oyak
Sigorta şirketi de gündeme getirilerek, kamuya yansıtıldığına
dikkat çekti. Bu konunun tabi ki, OYAK’la ilk etapda direkt bir
ilgisi yok. Ama, ortağının bu tür çalışmalar yapmasını OYAK
yönetiminin kabulleneceğini de zannetmiyorum. Bu konudaki kararını
da en kısa zamanda görmek istiyoruz. Ermeni soykırımını tanıyan bir
şirketin Türkiye’de bir ortaklıkla da olsa faaliyet göstermesini
ben hazmedemiyorum. Bu çabalar soykırımı tanımanın hızlandırılması
çabalarıdır. Bunu net bir şekilde görmek lazımdır. Bu tür
çabalarının önünü hemen almazsak peş peşe tazminat davaları
gelecektir. Amerika’nın Kaliforniya Eyaleti Ermenilerin yoğun
olarak yaşadığı bir eyalettir. Orada böyle kararların alınmasını da
yadırgamıyoruz. Ama bu şirketin Türkiye’de faaliyet göstermesini
bir şekilde önlemek lazımdır. Şimdi, yine bize “Sermaye ırkçısı”
diye saldıracaklardır. Ama, asıl sermaye ırkçılığını yapanlar,
sermayelerini Türk milletinin aleyhine kullananlardır. Şunu
unutmamak lazımdır ki, bugün dünya siyasetine yön verenler uluslar
arası şirketlerdir. Bu şirketlerin arkasında da hiç unutmamak
lazımdır ki, Türk milletine tarih boyunca kin beslemiş milletler,
etnik güçler bulunmaktadır. İşte sermaye ırkçılığı böyle
yapılmaktadır. Yoksa kendi ülkesindeki sanayi kuruluşlarını milli
gurupların alması, veya ülkemizdeki önemli kuruluşların yabancılara
peşkeş çekilmesine karşı çıkılması sermaye ırkçılığı değildir. Bu
sütunlardan da defalarca yazdım, hücrelerinde ırkçılık geni olmayan
tek millet Türk milletidir. Tarih boyunca hiç olmamıştır. Hele hele
sermayemizde ırkçılık asla görülmemiştir. Bırakın ırkçılığı, milli
duyarlı bir sermaye bile oluşturamamışız henüz. Keşke,
sermayedarlarımızda milli hassasiyet olsaydı.
Bu günleri görecek miyiz diye hep merak ediyorum. Bizim bir sigorta
şirketimizde Ermenilerin katliamlarından zarar gören Türklere
tazminat ödese… Keşke bizim devletimiz bu katliamlarda öksüz ve
yetim kalanlara, yakınlarına tazminat ödese… Keşke bizim devletimiz
vatanı için, şehit olmuş, gazi olmuş insanlarımıza gerekli ilgili
gösterebilse… Bu günleri görmek dileğiyle...