Ermeni Patriği'nden düzeltme
Abone olTürkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Fener Rum Patriği Bartholomeos'la aralarında görüş farkının bulunmadığını bildirdi. Mesrob, beklentilerini şöyle açıkladı.
Türkiye Ermenileri Patriği Mesrob II, Fener Rum Patriği
Bartholomeos’un "bir an önce teolojik eğitim olanağının sağlanması
gerektiği" yönündeki görüşüne katıldığını belirterek, "Ancak
ihtiyaçlarımız farklı gibi görünüyor. Bu çözüm bizim için yeterli
değil, bizim beklentimiz tüm din görevlilerinin üniversite mezunu
olmalarıdır" dedi. Ermeni Patrikliği Basın Sözcülüğü’nden yapılan
yazılı açıklamada, Ermeni ve Rum patriklerinin 10 Eylül Cumartesi
günü yaptıkları görüşmeye ilişkin bültenin, Ermeni Patrikliği’nin
web sitesinde yayınlanmasının ardından bazı medya organlarında "İki
Patrik anlaşamadı", "2 Patrik karşı karşıya" ve "Patrikler farklı
görüşte" gibi başlıklar altında haberler çıktığı belirtildi. Bunun
üzerine gelen bazı sorular nedeniyle Ermeni Patrikliği’nin bir
açıklama yapma gereği duyduğu ifade edilen açıklamada, Patrik
Mesrob II’nin görüşlerine yer verildi. Açıklamada, Türkiye’deki tüm
Hıristiyan cemaatlerinin bugün din görevlisi ihtiyacı bulunduğunu
vurgulayan Mesrob II, cemaatlerden bazılarının durumunun had
safhaya geldiğini ve olağan dini vecibelerin yerine
getirilemediğini kaydetti. Mesrob II, teolojik eğitim olanaklarının
en kısa zamanda yaratılması gerektiği konusunda her iki patrikliğin
de tamamen mutabık olduğunu belirterek, "Bu gerçeğin ’iki patrik
karşı karşıyaymış’ gibi asılsız haberlerle geçiştirilemeyeceğini ve
’yokmuş’ gibi davranılamayacağını" bildirdi. ÜNİVERSİTEDE KÜRSÜ
ÖNERİSİ Ruhban okulunun açılmasına ilişkin de Mesrob II, şunları
kaydetti: "Bizim önerimiz, İstanbul’daki devlet üniversitelerinden
birinde karşılaştırmalı teoloji kürsüsü açılarak, kürsünün Ermeni,
Musevi, Süryani Kadim, Protestan, Katolik, Rum ve Antakya Ortodoks
birimlerinde, bu din ve mezhep gruplarının dil, din kültürü,
teoloji, tarih, litürji, doktrin ve benzeri derslerin verilmesidir.
Bazılarının ima etmek istedikleri gibi, bu gibi bir teşebbüsün
şimdiki İslam ilahiyat fakültelerinden birinin bünyesinde
gerçekleştirilmesi söz konusu olamaz. Daha önce de söylediğim gibi
bu Vatikan’da imam yetiştirmeye benzerdi. Din ve vicdan işlerinde
baskı söz konusu olamaz. O baskı İslam ilahiyat fakültesinde
ortamın kendisinden doğal olarak oluşur ve üniversite
öğrencilerinin seçtikleri bilim dalını özgür ortamda işlemelerini
engelleyebilir." Mesrob II, Rum Ortodoks Patrikliği’nin
beklentisinin herhangi bir yeni oluşuma gitmeden Heybeliada’daki
Ruhban Okulu’nun kapanmadan önceki statüsüyle açılması olduğunu
ifade ederek, şöyle dedi: "Patrik Bartholomeos hazretleriyle aynı
şeyi düşünüyoruz, bir an önce teolojik eğitim olanağının sağlanması
gerekiyor. Ancak ihtiyaçlarımız farklı gibi görünüyor. Rum
Patrikliği, imam hatip okulları gibi Milli Eğitim Bakanlığı’na
bağlı meslek lisesi statüsündeki eski ruhban okulunu eskiden olduğu
gibi yeniden açmak istiyor. Bu çözüm bizim için yeterli değil.
İhtiyaçlarımız farklı. Bizim beklentimiz, tüm din görevlilerinin
üniversite mezunu olmalarıdır. Bunu, kimseyi yurtdışına gönderme
mecburiyetinde kalmadan yapabilmeyi ümit ediyoruz. Gençlerimizin
hemen hemen tamamı bugün üniversitelerde okuyor. Onlara din hizmeti
verecek görevlilerin de en az onlar kadar eğitimli olması çok
önemli." "HEPİMİZ AYNI GEMİDE YOLCULUK EDİYORUZ" Türkiye Ermenileri
Patriği Mesrob II, "Rum ve Ermeni patriklerinin hiçbir zaman karşı
karşıya olmadıklarını ve olmayacaklarını" belirterek, "Çünkü
dindaşız. Türkiye’deki Müslüman ve Musevi müminlerin dini liderleri
ile de karşı karşıya olmayız, olamayız. Çünkü vatandaşız, komşuyuz.
Hepimiz aynı gemide yolculuk ediyoruz. Birlikte yaşıyoruz.
İlişkilerimiz karşılıklı sevgi ve saygı üzerine kurulu. Sayın
Bartholomeos’un konumuna, dünyadaki ve ülkemizdeki tüm resmi
Hıristiyan kiliseler gibi bizler de derin saygı besliyoruz" dedi.
DİNLER VE KÜLTÜRLER ARASI DİYALOG Dinler ve kültürler arası diyalog
çalışmalarının, özellikle 11 Eylül olayından sonraki gelişmelerin
ışığında her zamankinden daha elzem olduğuna da dikkati çeken
Mesrob II, şunları kaydetti: "Ancak Diyanet İşleri Başkanı Prof.
Dr. Ali Bardakoğlu dışında bugüne kadar kim çıkıp da, ’gerçekten de
Hıristiyan vatandaşlarımızın din görevlisi yetiştirebilmeleri için
olanaklar yaratılmalıdır’ dedi? Komşunun sorununu paylaşmazsan,
sadece iyi gün sofralarında beraberlikten, diyalogdan söz edersen,
sana inanan olur mu hiç? Aynı şekilde gayrimüslim vatandaşlarımız
da Müslüman vatandaşlarımızla gerçek anlamda, özellikle sosyal
alanda dayanışma içinde olmalılar. Çocuklarımızın, gençlerimizin
sorunları aynı değil mi? Birlikte yaşama kültürü bu konuda
verilecek eğitimle mümkün olur. Anahtarı ise karşılıklı gerçek ve
somut saygıdır."