Ermeni liderin kol düğmesine bakın
Abone olBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan'la konuşan Ermeni lider Bedros Şirinoğlu'nun kol düğmeleri dikkat çekti...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ermeni Cemaati Başkanı Bedros
Şirinoğlu ve Ermeni Hastanesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Herman Balyon'u kabul etti. Görüşmede Şirinoğlu’nun Osmanlı
Padişahı 2. Mahmut’un resminin bulunduğu kol düğmesi dikkati
çekti.
Görüşme sonrasında basın mensuplarına açıklama yapan Ermeni Cemaati
lideri Bedros Şirinoğlu sözde soykırım yasa tasarısıyla ilgili ‘İki
arkadaşın arasına nifak sokuldu ve bu kavga kötü bitti’ dedi.
Bütün dünyada bu olayların yaşandığı ve üstünün hemen kapatıldığını
söyleyen Şirinoğlu, Türkiye ve Ermenistan arasındaki olayın üstünün
bir türlü kapatılmak istenmediğini söyledi.
İşte Bedros Şirinoğlu’nun açıklamalarından satır başları:
"Ben soykırım lafını kullanmak istemiyorum. Ben Türkiye
cumhuriyeti vatandaşıyım. Türkiye’yi savunmak zorundayız. 1915’te
olan olaylar, iki çok samimi arkadaşın, iki ortağın arasına nifak
sokulmuştur. Bunun neticesinde birbirlerini çok seven arkadaşların
kavgası kötü bitmiştir. Bunu unutup, ileriye bakmak lazım. Sayın
Sarkisyan’da konuşmalarında, Ermenistan’ın geleceğine
vatandaşlarımızın mutluluğuna bakmalıyız demiştir.
Ben bir şeyler olmamıştır demiyorum. Ermenistan’daki soydaşlarımız
da sıkıntı yaşamıştır ama bunu fazla eşelemenin faydası yoktur.
Ermenilerde zayiat varsa, Türk milletinde de zayiat var. Benim
büyükbabamda bu olaylarda hayatını kaybetti. Olaylar olmuştur fakat
her iki tarafta zayiat vermiştir.
BU OLAYIN ÜSTÜ KAPATILMAK İSTENMİYOR
Bütün dünyada bu tür olaylar olmuştur ve bunların üzeri
kapatılmıştır. Ama bu olayın üstü kapatılmak istenmiyor? Bu neden
oluyor bunu anlamıyorum. Uzun zamandır ülkelerinden uzak olanlar,
diasporada olanlar gelsinler Türkiye’deki Ermeni vatandaşların
yaşantılarını görsünler ondan sonra karar versinler.
Biz azınlığız ama Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız. Her vatandaş
gibi eksikleri tamamlamayın talep hakkımız vardır. Türkiye ve
Ermenistan arasındaki süreçten umutluyum."
ERMENİLER İÇİN 2. MAHMUT’UN ÖNEMİ
II. Mahmut Ermeni cemaati tarafından en çok sevilen
padişahlardandı. II. Mahmut döneminde Ermeni cemaatine yeni
imkanlar sağlandı ve devlet yönetiminde Ermenilere daha etkin yer
verildi.
O dönemde Ermeni Cemaati'nin reisliğini, aynı zamanda Osmanlı
Sarayı'nın Maliye Nazırı ve Sultan II. Mahmut'un yakın danışmanı
olan Harutyun Amira Bezciyan üstlenmekteydi (1825-1834). Cemaatinin
en büyük hayırseverlerinden biri olarak tanınan Bezciyan 1831'de
Narlıkapı Hastanesi'nde düzenlenen bir anma gününde zamanın
Patriği'ni ve diğer Amira'ları toplayarak daha büyük ve geniş çaplı
bir hastanenin kurulması gerekliliği gündeme getirmişti.
II. Mahmut, hayatı boyunca, Osmanlı İmparatorluğu’nu batı düzenine
uydurmaya çalıştı. Bunun için çıkarttığı kıyafet kanunuyla (3 Mart
1829) devlet memurlarının kavuk, sarık, şalvar ve çarık giymelerini
yasakladı.
Bunların yerine fes, pantolon, ceket giyilecekti. Buna karşı
çıkanları şiddetle cezalandırdı. Saray yaşayışını değiştirerek
Avrupalı hükümdarlar gibi davrandı; setre pantolon giydi, sakalını
kısa kestirdi, resmini devlet kurumlarına astırdı. Bu değişiklikler
yüzünden halk tarafından, “gâvur padişah” diye adlandırıldı.
Batılı kurumların çalışmalarından esinlenerek yalnız erkekleri
belirten nüfus sayımı yaptırttı (1831). Böylece yeni kurduğu
ordunun devamını sağlayacak insan ve servet durumunu öğrendi. Bu
sayım sonucunda 4 milyon Hıristiyan ve 8 milyon Müslüman tespit
edildi. Avrupa’nın önemli şehirlerinde daimî elçilikler kurdurttu.
İlk resmî gazete olan Takvim-i Vekayi’nin çıkmasını sağladı. Avrupa
hükümet düzenini benimseyerek nâzırlıklar kurdu.
Başvekâlet, Maliye, Dahiliye, Hariciye, Evkaf nezaretleri gibi
teşekküller onun emriyle kuruldu. Askerî konuları görüşmekle
görevli Dâr-ı Şûra-yı Askerî, sivil görevlilerin yargılanması ve
hükümetle halk arasında dâvalarının görüşülmesi için Meclis-i
Vâlâ-yı Ahkâm-ı Adliye kuruldu. Bir fermanla ilköğrenimin zorunlu
ve parasız olduğunu ilan etti. Rüştiyeler ve devlet memurlarının
yetişmesi için Mekteb-i Maârif-i Adliye kuruldu. Tıbbiye ve Harbiye
okulları açıldı. Bu okullar için yabancı kaynaklı eserler
Osmanlıca’ya çevrildi.
DİKKAT ÇEKEN KOL DÜĞMELERİNİ GÖRMEK İÇİN BURAYA
TIKLAYIN