Ermeni konferansına farklı tepkiler
Abone olUzun süren tartışmaların ardından geçtiğimiz hafta sonu yapılan Ermeni konferansı farklı üniversitelerden, farklı tepkilere yol açtı. İşte bir konferans ve iki zıt görüş...
Malatya Üniversitesi konferansı 'bilim dışı' olarak
değerlendirirken, Ankara Üniversitesi konferansın mahkemesi
kararıyla durdurulmasının bilimsel özerklik ve düşünce özgürlüğüyle
bağdaşmadığını bildirdi. Malatya İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Fatih Hilmioğlu, "bu toplantıyı bilim dışı olarak
değerlendiriyor ve tüm sonuçları ile reddediyoruz'' dedi. Prof. Dr.
Hilmoğlu, "başta sayın Başbakan olmak üzere diğer bazı siyasilerin
önerileri ile yeniden yapılmasına karar verilen toplantının üzerine
siyasetin gölgesi düşmüştür. Siyasilerin kararları ile yapılan
toplantının bilimsel olmaktan çok siyasal sonuçları olacağı
açıktır" dedi. Hilmioğlu, "konunun önemi ile orantılı yeterli
nitelikte ve sayıdaki uzmandan yoksun, önyargılı ve siyasetin
gölgesi düşmüş olan bu toplantıyı, bilim dışı olarak
değerlendiriyor ve tüm sonuçları ile birlikte reddediyoruz"
açıklamasını yaptı. Hilmioğlu, batı ülkelerinin konuyu bilimsel
olarak değil, tamamen siyasal bir yaklaşımla ele alarak kendi
parlamentolarında soykırım iddialarının varlığını kabul eden
yasalar çıkardığını ifade ederek, ''ülkemizdeki bir takım kişiler
ve kurumlar da körü körüne bir batı sevdası uğruna bu oyunun bir
parçası olabilmişlerdir. Toplantınında bu bağlamda
değerlendirilmesi gerekir" diye konuştu. Prof. Dr. Hilmioğlu,
"yargı kararını hiçe sayarak bu toplantının düzenlenmesine öncülük
eden ve katkı sağlayan kişi ve kurumları İnönü Üniversitesi
Senatosu olarak şiddetle kınıyoruz'' dedi. Ankara Üniversitesi'nden
konferansa destek Ankara Üniversitesi Senatosu ise, Boğaziçi
Üniversitesi'nde yapılması planlanan 'İmparatorluğun Çöküş
Döneminde Osmanlı Ermenileri' konulu konferansın, İdare Mahkemesi
kararıyla durdurulmasının, bilimsel özerklik ve düşünce
özgürlüğüyle bağdaşmadığını bildirdi. Açıklamada, konferansın İdare
Mahkemesi'nin yürütmeyi durdurma kararıyla engellenmesini çağdaş
üniversitelerin olmazsa olmaz ilkeleri olan bilimsel özerklik ve
düşünce özgürlüğü ile bağdaştırmanın mümkün olmadığı belirtildi.
Toplantı konusunun ele alınış biçiminin benimsenip, benimsenmemesi
olgusundan bağımsız olarak, söz konusu yürütmeyi durdurma
kararının, bu ilkeleri açıkça ihlal ettiği ve üniversitelerin
geleceği için tehlikeli bir örnek oluşturduğu inancı da açıklamada
yer aldı. Açıklamada ayrıca, yürütmeyi durdurma kararıyla
anayasanın 130'uncu maddesinde güvence altına alınmış bulunan
üniversitelerin bilimsel özerliğine müdahale edildiği vurgulandı.
Üniversitelerin 'akademik özgürlük' başarısı Türkiye'nin gündeminde
günlerdir ilk sırada yer alan Ermeni Konferansı 24-25 eylül
tarihleri arasında Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleştirildi.
Üniversiteler, konferanstan çıkan en önemli sonucun 'akademik
özgürlük' olduğunu savundu. Mahkeme kararı ile engellenmek istenen
konferansın yapılması ile Ermeni sorunu Türkiye'de ilk kez resmi
görüş dışındaki tezlerle masaya yatırıldı. Konferansın ikinci
gününde altı oturum yapıldı. Oturumlarda ilk kez alternatif
görüşler ortaya konuldu, ‘Anılar ve Tanıklıklar’ oturumunda
Ermenilerin yaşadıkları anlatıldı. Anlatımları tepkiyle karşılayan
bir davetli konuşmacılarla tartıştı. Karşı görüşün konferansta yer
almaması bazı kesimlerce tepkiyle karşılandı. Göstericiler
konferansın düzenlendiği Bilgi Üniversitesi'nin Dolapdere’deki
binasının duvarlarına yumurta yağdırdı. Konferansa dışarıda tepki
gösterilirken, yapılan oturumlarda iki günde yaklaşık 24 saat süren
konuşmalar yapıldı. Konferanstan çıkan sonucu Bilgi, Sabancı ve
Boğaziçi Üniversitesi rektörleri ortak düzenledikleri bir basın
toplantısıyla açıkladı. Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Tosun
Terzioğlu, "konferans akademisyenlerin fikirlerini anlatabilmeleri
açısından üniversite özerkliği açısından önemliydi" dedi.