Ermenek'te partron da devlet de suçlu!
Abone olErmenek ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen su baskınıyla ilgili bilirkişi raporunda, işletmeci ve MİGEM denetmenler nezdinde "asli kusurlu" sayıldı.
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen su
baskınıyla ilgili hazılanan bilirkişi raporunda, Ermenek Cenne
Linyit İşletmeleri Yönetim Kurulu Başkanı ve Mesul Müdürü Abdullah
Özbey, Has Şekerler Madencilik şirketinin sahibi ve Mesul Müdürü
Saffet Uyar ile MİGEM denetmenler nezdinde "asli kusurlu"
sayıldı.
Ermenek ilçesindeki kömür ocağında meydana gelen su baskınıyla
ilgili bilirkişi raporunda, Ermenek Cenne Linyit Kömür İşletmeleri
Yönetim Kurulu Başkanı ve Mesul Müdürü Abdullah Özbey, Has Şekerler
Madencilik Şirketinin sahibi ve Mesul Müdürü Saffet Uyar ile Maden
İşleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) denetmenler nezdinde "asli kusurlu"
görüldü.
Raporda, "asli" ve "tali" kusurlular da ayrıntılı şekilde
belirtildi. Eski imalat haritalarını firmanın arşivinde muhafaza
etmeyen, yeni anlaşmayı Has Şekerler Madencilik ile yaparken eski
haritaları vermeyen Ermenek Cenne Linyit Kömür İşletmeleri Yönetim
Kurulu Başkanı ve Mesul Müdürü Abdullah Özbey, yasal olarak sondaj
makinesi satın alması veya kiralaması gerektiği halde yapmadığı,
ruhsat sahibi firma olarak arşivinden kaybolmuş olsa bile MİGEM'den
eski haritaları isteyip ilgili şirkete teslim etmediği için "asli
kusurlu" sayıldı. Anlaşmayı yaparken eski haritaları ilgili
yerlerden istemeyen Has Şekerler Madencilik şirketinin sahibi ve
Mesul Müdürü Saffet Uyar da kontrol sondaj makinesi bulundurmadığı
için "asli kusurlu" görüldü.
DENETMENLER ASLİ KUSURLU BULDU
MİGEM'in kusur durumu ise şöyle açıklandı: "2009 yılından kazanın
olduğu ana kadar gelen bütün heyetler, şantiye duvarında asılı
imalat haritasında eski imalatların olmadığını görmedikleri,
ilgilenmedikleri veya eski imalat haritalarının temini konusunda
hiçbir tasarrufta bulunmadıkları için, kapatılan madenin
05.09.2014'te yeniden açılmasına izin veren MİGEM heyetinin,
firmanın sondaj makinesi temin etmemiş olmasına rağmen 'eksiklikler
giderildi' diyerek olumlu 21.08.2014'te raporu verdikleri için
denetmenlerin nezdinde MİGEM asli kusurlu görüldü." Rödovans
anlaşması imzalandığı tarihte Ermenek Cenne Linyit Kömür
İşletmeleri Mesul Müdürü olan Hüseyin Hüsnü Özbey, teknik nezaretçi
maden mühendisi Ali Kurt ise "tali kusurlu" sayıldı.
Vardiya mühendisi Nuray Yetiş, daimi nezaretçiler Yavuz Özsoy ve
Cemile Karaca, iş güvenliği uzmanı Engin Yetim, Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerinin
teftişleri yaptığı günlerde, kazanın meydana geldiği yerde herhangi
bir madencilik çalışması olmadığından, şirkete şube müdürü olarak
atanan Mehmet Zeybek, ocakta su baskınına maruz kalan ve yaşamını
yitiren 18 işçi ile hayatta kalan başçavuş ve çavuşların "kusursuz"
olduğu raporda yer aldı.
38 GÜN SONRA ULAŞILMIŞTI
Ermenek'te kömür ocağında geçen yıl 28 Ekim'de meydana gelen su
baskını nedeniyle 18 işçi mahsur kalmış, arama kurtarma çalışmaları
kapsamında 38 gün sonra işçilerin tamamının cansız bedenine
ulaşılmıştı. Olayla ilgili Uyar, Özbey, maden sahasının ruhsat
sahibi şirketin şube müdürü Mehmet Zeybek ve maden mühendisleri Ali
Kurt ile Yavuz Özsoy tutuklanmıştı. Özsoy ile Zeybek'in, bilirkişi
raporuna istinaden 5 Şubat'ta tutuksuz yargılanmalarına karar
verilmişti.
BARAJ GİBİ PATLAMIŞ
2010'dan beri üretimin yapıldığı maden ocağında artı 962 kotundan,
kazanın olduğu artı 815 kotuna kadar kontrol sondajı yapılmadan
ilerlendiği belirtilerek, şunlar kaydedildi: "Mühendislerin
ellerinde eski imalat haritaları ve kontrol sondaj imkanları
olmadığı için eski galeriye tehlikeli şekilde fazla yaklaşılmıştır.
Zaman içinde basınç eşik değerini aşarak zayıflayan topuk galerinin
sol tarafından yıkılmış ve tıpkı 'baraj duvarının yıkılması gibi'
suyun patlayarak, maden galerisinin içine dolması sonucu kaza
meydana gelmiştir. Kömür üretilen yerler göçertilirken, taş içinde
sürülen galeriler göçertilmeden galerilerin gidişleri kapatılarak
terk edilmiştir. Bu göçertilmeyen galeriler ileriki yıllarda
yeraltı sularının birikmesiyle 'yer altında bir havuz oluşmasına'
sebep olmuş ve su patlamasına sebep olan rezervuar bu şekilde
oluşmuştur."
BOĞULARAK VEFAT ETTİLER
Kendisine daha geniş alan bulan eski imalat bölgelerindeki büyük
hacme sahip biriken su ve çamur karışımının, aniden çalışma alanını
kapladığı aktarılarak, aniden çalışma alanına dolan suyun aynı
zamanda kapalı göçük kısımlarındaki zehirli gaz ve pasa molozlarını
da beraberinde getirdiği anlatıldı. "Çok hızlı gelen bu su ve çamur
karışımı baskınından kaçamayan çalışanlar boğularak vefat etmiştir.
Eğer üretime veya hazırlık çalışmalarına başlanmadan önce kontrol
sondajları gerekli sıklıkta ve metrajlarda yapılmış olsaydı, eski
galerilerde biriken sular drenajla boşaltılabilirdi" görüşüne yer
verilen raporda, şunlar kaydedildi:
"Maden İşleri Genel Müdürlüğünce (MİGEM) ve teknik elemanlarca
yazılı olarak belirtilmesine rağmen, kontrol sondajları konusu
işveren tarafından gözardı edilmiştir. MİGEM'den gelen heyetin,
'havalandırmanın uygun olmadığı, gaz kontrol sondajlarının
yapılmadığı ve diğer eksikliklerin tamamlanmaması' gerekçesiyle
geçen yıl 25 Temmuz'da kapattığı maden, 5 Eylül'de gelen ikinci
heyet tarafından eksikliklerin giderildiği gerekçesiyle yeniden
işletmeye açılmıştır. Aradan geçen 45 gün içinde hiçbir şeyin
değişmediği, sondajlı çalışma yapılmadığı, imalat haritalarına
yapılan çalışmaların işlenmediği ortadadır. MİGEM kadar,
denetleyici idarenin ve kendi teknik personelin uyarılarına,
raporlarına itibar etmediği, gerekli önlemleri almadığı için
işverenler de aynı şekilde sorumludur. Kazaya sebep olan su baskını
kesinlikle 'doğal afet' değildir. Su baskınına yol açan ana sebep,
eski imalat bölgesinde yıllar içerisinde birikmiş olan suların çok
büyük havuz görevi görmesi ve büyük bir hidrostatik basınç
oluşmasına neden olmasıdır. Firmanın kontrol sondajı yapılması için
teknik koşulları sağlaması şart. Kazanın meydana gelmesinde en
büyük etken sondaj makinesiz çalışılmasıdır."
PLAN ÜZERİNE ZAMANINDA İŞLENMEMİŞ
Ruhsat sahibi ve rodövansçı firma sahiplerinin imalat haritalarıyla
bunların aplikasyonunu yapmadığı ve yaptırmadığı için yönetmelik
hükümlerine aykırı davrandığı vurgulanarak, "Plan üzerine yapılan
çalışmalar zamanında işlenmemiştir. Özellikle eski imalat
bölgelerine yaklaşıldığında yapılan çalışmalar plan üzerine daha
sıklıkla konulmalıdır. Plan üzerinde ölçüm tarihleri konulmamıştır.
Vinç motorunun acil durumlarda durdurulmasını sağlayacak 'acil
durdurma butonu' erişim alanının dışındadır" ifadelerine yer
verildi. Basamakların yer yer bozularak kaygan hale geldiği,
desandre içi tahkimatın yer yer bozulduğu, maden direklerinin
dokunma sonucu düşecek hale geldiği anlatılan raporda, olabilecek
yeraltı suları ve eski imalat birikme sularının öngörülmeden üretim
ve hazırlık çalışmalarının yapıldığına işaret edildi.
BÜYÜK FELAKET YAŞANMAYACAKTI
Alınan ifadelerin tamamında uzun metrajlı sondajların yapılmadığı,
sadece burgu ile en fazla 3 metrelik delikler delindiğinin
belirtildiği açıklanan raporda, "25 metre ve üzeri sondajlar
yapılsaydı, bu denli büyük felaket yaşanmayacaktı. Su gelirinin
belirlenmesiyle önlemler de beraberinde alınacaktı" denildi. Eski
imalatlardan gelebilecek suların boşaltılması için gereken tahliye
borularının uygun şekilde olmadığının görüldüğü aktarılan raporda,
olası tehlikelere karşı önceden önlem alınmadığı, barajların
kalınlığının olabilecek zararlara karşı kolayca açılabilecek
özellikte olduğunu vurgulandı.
TATBİKAT VURGUSU
Raporda, "Yılda en az bir defa düzenli tatbikatlar yapıldığına dair
bilgi ve belgeye rastlanmamıştır. Eğer bu tatbikatlar yapılmış
olsaydı, çalışanlar acil durumda daha bilinçli hareket
edebilirlerdi ve bu felaket meydana gelmezdi" görüşüne yer
verilerek, şöyle devam edildi: "Kaza sonrası hayatını kaybedenlerin
bulunduğu konum, onların çıkışa veya daha güvenli bölgelere doğru
hareket ettiğini göstermektedir. Dolayısıyla çalışanlar acil çıkış
yollarını bilmelerine rağmen yeterli tatbikat yapılmamış olmasından
dolayı felaket karşısında paniğe kapılmışlardır. Yapılan keşiflerde
çalışanların acil durumlarda kullanması için uygun ekipmanların
olmadığı görülmüştür. Jeneratörün gücü trafo gücüyle uyumlu
seçilmediğinden su baskını sonrası gereken enerji ihtiyacını
karşılayamadığı anlaşılmıştır. Su baskını meydana gelme ihtimaline
karşı çalışır halde büyük güçlü motor pompa sistemlerinin de
bulundurulmadığı anlaşılmıştır. Makine parkı bu haliyle maden
ocağının ihtiyacını karşılamayacak haldedir. Keşif sırasında
yapılan tespitlerde kabloların yürüme yolu üzerinde dağınık şekilde
yer yer birikmiş su ve çamur içinden geçtikleri görülmüştür. Buna
ek olarak yürürken denge sağlamak için kablolara tutunmak zorunda
kalınmıştır."
RUTİN HADİSELER...
Maden ocağının mevcut elektrik motorlarının elektrik panoları,
tesisat kabloları ve makine parkının yetersiz, yedeksiz ve acil
durumlara müdahale edemeyecek şekilde olduğuna dikkat çekilerek,
"Has Şekerler Firması'nın 2014 yılı imalat haritası ile daha önceki
imalat haritalarının çakıştırılmadığı görülmüştür. Geçmiş yıllarda
iki defa eski imalatla ilişkilendirilebilecek küçük su
patlamalarıyla karşılaşılmış, ciddi bir tehlike olmadığı için
bunlar kendi imkanlarıyla çözülmüştür. Bu karşılaşılan durum,
üretim esnasında olabilecek 'rutin' hadiseler olarak
değerlendirildiği için daimi nezaretçi defterine de yazılmamıştır"
ifadelerine yer verildi. Ermenek'te meydana gelen olayın faciaya
dönüşmesinin temel teknik nedenlerinin başında detaylı, jeoloji,
jeofizik ve hidrojeolojik yapılarının ortaya konmasını sağlayacak
çalışmaların yeterli yetkinlikle yapılmaması olarak açıklandı.