Ermenek maden ocağında son durum
Abone olErmenek maden ocağında son durum ve son dakika gelişmelerini İnternethaber.com'dan takip edebilirsiniz;
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Karaman'daki maden
ocağında biriken suyun 4'te 3'üne yakınının tahliye edildiğini
açıkladı. Henüz hiçbir madenciye ulaşılamadığını belirten Yıldız,
ekiplerin arama yapması için 300 metrelik bir alan açıldığını
vurguladı.
Karaman'da maden ocağını su basması sonucu mahsur kalan 18
işçiyi kurtarabilmek için çalışmalar devam ediyor.
Çalışmaların 6’ncı gününde, işçilere ulaşmak için umut ışığı
doğdu.
Kurtarma çalışmalarını günlerdir takip eden basın mensupları
ocağın girişine 50 metre uzaklıktan görüntü aldıkları yerden 300
metre uzağa gönderildi.
Mahsur kalan işçilerin bulunduğu alanda çevik kuvvet ekipleri
önlemini artırdı. Jandarma da maden ocağının etrafını çember
şekilde sararak geniş güvenlik önlemi aldı.
Bu gelişmeler, işçilerin cenazelerine ulaşılıp her an
çıkarılabileceği şeklinde yorumlandı.
'İŞÇİ KARDEŞLERİMİZE HENÜZ ULAŞILAMADI'
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Ulaştırma,
Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan ve Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, işçilere ulaşmak için yürütülen
çalışmalar hakkında gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Bakanlar adına açıklamayı yapan Taner Yıldız, mahsur kalan
işçilere ulaşmak için yürütülen çalışmaları incelemek üzere gece
saat 3.30 civarında madene indiklerini, ocakta desandre olarak
tanımlanan bölgenin yanında ilk kez nefeslik bölümünde de inceleme
yaptıklarını ifade etti.
Suyun tahliye işlemi sonrası henüz taban seviyesine
ulaşılamasa da yaklaşık 25 metre üzerindeki seviyeye ulaştıklarını,
halen çok az bir su girişinin bulunduğunu, çıkarılması için pompaj
çalışmasının devam ettiğini belirtti.
Suyun öncelikli problem olmaktan çıktığını, ama onun yerini 1
metreye kadar varan balçık ve çamurun kapladığını gördüklerini,
nefeslik kısmında tahkimatın daha az bozulduğunu, desandrede ise
tahkimatın çok yüksek miktarda bozulduğunu gördüklerini anlatan
Yıldız, şu bilgileri verdi:
"Orada değişken bir durum var. Oksijen miktarının azaldığını
görüyoruz. Sayın Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın da oksijen
maskesi olmayan kişilerin bundan sonra çalışmalarda bulunmaması
gerektiği yönünde talimatları oldu. Oraya gireceklerin mutlaka
oksijen maskesiyle girmeleri gerektiğini talimatlandırdı. Şimdi
orada 350 metreye yakın bir yürüme yolu var. Tabandaki yürüme
yoluna arkadaşlarımız girdiler. Oradaki çamurun çekilmesi,
vagonlarla dışarı mı çıkartılması, yoksa oradaki bir kısım ceplere
boşaltılması mı, bununla alakalı talimatlarımızı verdik. Bu
çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor."
MTA'NIN ÇALIŞMASI
İşçilere ulaşılması için bekleyen ailelerin bir beklentisinin
olduğunu, yapılan çalışmaların doğru şekilde kamuoyuna
yansıtılmasının önemli olduğunu kaydeden Yıldız, dün bir televizyon
kanalında altyazıda 3 işçiye ulaşıldığı yönünde bir bilginin
verildiğini, bunun doğru olmadığını açıkladığını hatırlattı.
Yıldız, şöyle devam etti:
"Eğer öyle bir şeye ulaşacak olursak bunu sizlerle
paylaşacağımızı bilmenizi isteriz. MTA'nın yaptığı çalışmalarda
üçüncü bir giriş noktası tespiti için 172 metreye inmeleri
gerekiyordu. Sabaha kadar çalıştılar. 150'inci metreye geldiler.
Oradan da en dip taban koduna, 752 koduna inmemiz gerekiyor ki
üçüncü bir yerden de müdahale etmiş olalım. Bu çalışmanın ne kadar
karşılığını bulacağız, her aşamasında sizlerle paylaşacağız. Bir
sonraki adımlarla alakalı ne süre ne iş konusunda herhangi bir
taahhütte bulunmak istemiyoruz. Çünkü gerçekçi olmayan noktalar
çıkabilir. Doğruyu ve yalnızca maden ocağının altında yaşananları
sizlerle paylaşmak zorundayız."
'SORUMLU DAVRANMAMIZ GEREKİYOR'
Çalışma alanındaki oksijenin artırılması için fan tüpler
yerleştirildiğini, arama kurtarma ekipleri ve işçilerin
havalandırılmış bölgede çalışması gerektiğini, ekiplerin güvenliği
sağlamadan yapılacak bir çalışmanın başka sıkıntılara neden
olabileceğini ifade etti.
Gazetecilerin, madende çalışan bazı işçilerin, "mahsur kalan
işçilerin görülebildiğini" iddia ettiğini, bunun doğru olup
olmadığını sorması üzerine Yıldız, bunun doğru olmadığını, maden
ocağının en sonuna kadar kendilerinin indiğini dile getirdi.
Yıldız, "Sabah 4 civarında oradan çıktık. Bizzatihi verdiğimiz
talimatların ne kadar uygulandığı, uygulanabilir olduğuyla alakalı.
O işçi kardeşimiz neye dayanarak söyledi varsa bize de bildirsin.
Arkadaşlarımızla birlikte hemen müdahale ederiz. Hem basınımızın
hem bizim bu noktadan sonra daha sorumlu davranmamız gerekiyor.
Buna davet ediyorum. Niçin. Şu anda 10-12 bin ton suyun dörtte üçü
alınmış durumda, dörtte biri kaldı. Yani 2 bin 500 ton su kaldı ama
içinde çamuru, şlamı var. Suyun dörtte üçü alındıktan sonra bize
300-350 metrelik bir çalışma alanı açıldı. Olası bir işçi
kardeşimiz varsa ona ulaşmak açısından. Bu çalışmalara adım adım,
metre metre devam ettiriliyor. Sonucunu yine sizlerle paylaşacağız.
Şu saat itibarıyla herhangi bir işçi kardeşimize ulaşılmamış
durumda" diye konuştu.
SAVCILAR İNCELEDİ
Bir gazetecinin gece saatlerinde üç savcının gelerek madende
inceleme bulunduğu yönünde iddiaların olduğunu hatırlatması üzerine
Yıldız, savcıların girmeleri gereken noktaya kadar indiklerini,
inceleme yaptıklarını, bir kısım tespitlerde bulunduğunu ancak adli
bir konu olduğu için detaylarını paylaşamayacaklarını
söyledi.
Yıldız, bir gazetecinin işçilere ulaşıldığı ancak
çıkarılmadığı önünde bir iddianın da bulunduğunu ifade etmesi
üzerine şöyle konuştu:
"Yaptıklarımızı anlatmakta güçlük çektiğimiz bir ortamda
yapmadıklarımızı savunma ihtiyacı hissettirmeyin. Şu an önemli bir
iş üzerindeyiz. 18 kardeşimize ulaşmakla alakalı niyetimizde
gayretimizde dediğiniz gibi bir durum söz konusu olmaz, olamaz. Biz
orada adım adım, metre metre tek tek bu noktaları aşmak
durumundayız. Bununla alakalı süre sorulursa tabi ki süre
taahhüdümüz yoktur."
Madenin en dip taban koduna göre 25 metre daha yukarıdaki bir
noktaya ulaştıklarını, 25 metrelik alanda 2 bin 500 tona karşılık
gelen su olabileceğini, ancak bunun bir bölümünün de çamur olduğunu
bilemediklerini de kaydeden Yıldız, "350 metre civarında bir alan
çıktı bize. Hepsi tek tek kontrol edilecek" dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, maden ocağı
çevresinde bu sabah saatlerinden itibaren güvenlik önlemlerinin
işçi ailelerinden gelen talep üzerine artırıldığını söyledi.
Ailelerin kurtarma çalışmalarına yoğunlaşmak istediğini, alana
girişin kısıtlanmasını istediğini ifade eden Yıldız, talebi yerinde
gördüklerini ve araç giriş çıkışlarını kısıtladıklarını
anlattı.
'BÖYLE GÜÇLÜ BİR İHTİMAL VAR'
Ermenek Devlet Hastanesi'ne tabutların getirilmesi ve otopsi
için ekiplerin geldiğiyle ilgili basında yer alan bir haberin
hatırlatılması üzerine ise Yıldız, şöyle konuştu:
"Her türlü ihtimali göz önünde bulundurmamız lazım. Adli Tıp
Kurumu'yla, Sağlık Bakanlığı'yla, Ermenek Devlet Hastanesi'yle,
hepsiyle alakalı ihtimalleri göz önünde bulundurmamız lazım. Ne
yazık ki böyle güçlü bir ihtimal var. Bunu görmezden gelemeyiz. Ama
ben o tabut fotoğraflarının yayınlanmış olmasını basın açısından
doğru bulmadığımızı söylemek istiyorum. Ailelerde bıraktığı tesiri
siz düşünün. Biz burada tüm bunlara nezaket gösterirken, hassas
düşünmeye çalışırken basının bunu haberleştirmiş olmasını doğru
bulmuyoruz.
'SİZDEN SAKLADIĞIMIZ BİR ŞEY YOK'
Sizden sakladığımız bir şey yok. Orada gerçekleri yansıtmanın
dışında sizin de bir amacınızın olmadığını bildiğimiz için o
gerçeklerin her birini sizlerle paylaşıyoruz."
TUTUKLANMA TALEBİ
Mahsur kalan bir kaç işçinin ailelerinin birleşerek suç duyurusunda bulunduğu ve maden ocağı sahiplerinin tutuklu yargılanmasını talep ettiklerinin belirtilmesine üzerine ise Yıldız, "Sayın başsavcıyla görüşmüşlerse o da tabii ve normal bir durum" dedi.
Yıldız, MTA'nın sondaj faaliyetinin ne zaman sonuçlanacağıyla
ilgili bir taahhüt veremediklerini, gece saatlerinde karşılaşılan 3
metrelik bir damarın 7 saatte aşılamadığını, bundan sonra öyle bir
tabakanın çıkıp çıkmayacağını bilemediklerini anlattı.
Karaman'ın Ermenek İlçesi’ne bağlı Pamuklu Köyü yakınlarındaki
Has Şekerler Madencilik Limited Şirketi’ne ait kömür ocağında Salı
günü saat 12.15'te meydana gelen su baskınında 18 işçi yerin 350
metre altında mahsur kalmıştı.