Erman Toroğlu'nun müthiş iddiası

Sporda son günlerin en önemli skandal olayı ile ilgili özel bir televizyon kanalına çarpıcı açıklamalar yapan Erman Toroğlu, Ahmet Çakar vuruluyor, İstanbul'un göbeğinde. Mesela Başbakan'ın oğlunu vursalardı, ne kadar zamanda bulunurdu? 48 saatte bulunurdu. Herşey öyle gidiyor. Çakıcı yeni çıkmadı ki, Ergun Gürsoy araya girdi, 260 koyun 60 koyuna indi, Haluk Ulusoy Federasyon'a başkan oldu. Adalet denilen bir mekanizma var, bu çalışmadığı zaman Alaattin Çakıcı çıkacak, adaletin yerine doldurmaya çalışacak. Futbolda olduğu kadar, bu iş ihalelerde var, siyasette var. Para olan yerde bunlar olacak. Devletin olmadığı yerde bunlar olacak. Bu bilgileri gazetelere polis veriyor. Polis bu bilgileri biliyor. Polis, "Ben bunu adalete veririm, sonrasına adalet bakar" diyor. Polis de bundan şikayetçi. Tahmin ediyorum, bu telefon konuşmalarını önceden de biliyordu, başka ipuçlarını bekliyordu. Polisin içinde köstebek olunca, bu bilgiler takip edilen şahıslara gidiyor ve Çakıcı mesela yurt dışına çıkıyor. Diyoruz ki, AB'ye gireceğiz. Kanunu değiştiriyoruz. Beyindeki kanunu değiştirmeden bir yere gidemeyiz. Futbol Kanunu çıkıyor. İyi mi olacak, bence olmayacak. Kanunu çıkartmak değil, uygulamak önemli. Serdar Bilgili, bana küfür edildi ben ayrıldım diyor. Bilgili, bu işlerin patlayacağını biliyordu. O zaman küfürü bahane ederek ayrıldı. Düğüm noktası Sinan Engin. O ne diyor? İşin içinde ne kadar var? Bilerek mi, bilmeyerek mi var? Bu işlerde minareyi çalan kılıfını hazırlar... Yıllardır, Türkiye'de herşey yapanın yanına kâr kaldı. Bakalım, göreceğiz. Başbakan bu işlere kayıtsız mı? Ne yapıyor merak ediyor? Tahmin ediyorum, bu işlere kayıtsız değildir. O kadar büyük halka ki, Çakıcı "Az mı katkılarım var, Beşiktaş'ın şampiyonluğuna" diyor. Ya, teşvik primi yasal diyor kulüp başkanlarımız. İtalya'da bırakın bunu, bir takım kendi futbolcusuna daha fazla prim verirse küme düşürülüyor. Aramızdaki fark bu.