Erken teşhis hayat kurtarıyor!
Abone olRahimağzı kanserinden korunmada düzenli kontrol ve bu hastalığa karşı geliştirilen HPV aşısı önemli rol oynuyor. İşte detaylar..
Dünya genelinde çok sayıda kadını ilgilendiren ve yaygın
görülen bir hastalık olan rahim ağzı kanseri, bilinçli yaklaşımve
erken teşhisle önlenebiliyor.
Etlik Zübeyde Hanım Kadın Hastalıkları Eğitim ve Araştırma
Hastanesi Jinekolojik Onkoloji Klinik Şefi Doç. Dr. M. Faruk Köse,
kanser gelişmeden önce kontrollerini düzenli olarak yaptıran
kadınlarda, bu hastalığa doğru zamanda müdahale edilebildiğini ve
bunun çoğu kez hayat kurtarıcı olduğunu söylüyor.
HPV AŞISI YÜKSEK KORUMA SAĞLIYOR
Rahim ağzı kanserinin erken teşhisinde yüzde 85 oranında en az 5
yıllık yaşam beklentisi söz konusuyken, ileri evrelerde bu oran
azalıyor ve yüzde 30’lara kadar düşüyor. Bu erken teşhis edilen 10
kadından 9’u hayatını hiç kanser olmamış gibi sürdürürken, erken
teşhis edilemeyen 10 kadından 7’sinin ise bu hastalık nedeniyle
hayatını kaybedeceği anlamına geliyor. Rahim ağzı kanserinden
korunmada 2 yol çok önemli görülüyor. Bunlardan ilki hastalık
gelişmeden HPV aşısı yaptırmak, diğeri ise düzenli jinekolojik
muayene ve Pap Smear testi yaptırılması. Bu test sayesinde
kadınlar, rahim ağzı kanserine yol açabilecek anormal hücreleri
olup olmadığını öğrenebiliyor.
UYGULAMA KOLA YAPILIYOR
Doç. Dr. Köse, rahim ağzı kanseri aşısı olarak bilinen HPV
aşılarının, HPV ile ilgili hastalıkların önemli bir bölümüne karşı,
daha bu hastalıklar oluşmadan yüksek oranlı koruma sağladığını
söylüyor. Her aşıda olduğu gibi, HPV aşılarının da hastalığa
yakalanmadan önce yapılması gerekiyor. Dünyanın pek çok ülkesinde
olduğu gibi Türkiye’de de 2 çeşit HPV aşısı olduğuna dikkat çeken
Köse, bu aşılardan birinin HPV’nin 2 tipine, diğerinin ise 4 tipine
karşı koruma sağladığını dile getiriyor. Her 2 aşı da, rahim ağzı
kanserine neden olan tiplerin yüzde 70-80’lik bölümüne karşı yüzde
100 koruma sağlıyor. Ancak söz konusu aşılar, HPV 16 ve 18 dışında
kanser yapan diğer tiplere karşı koruma sağlayamadıkları için,
aşılandıktan sonra da düzenli olarak Pap Smear testi yaptırmak
etkin korunma açısından son derece önemli görülüyor. Kadınların
çoğu, rahimağzı kanseri aşısının rahim ağzına yapıldığını düşünüyor
ve bu düşünce nedeniyle aşıdan korkuyor. Oysa aşı sanıldığı gibi
rahimağzına değil, kola yapılıyor.
Bu aşının 6 ay içinde 3 doz olarak uygulandığını dile getiren Doç
Dr. Köse, “Bunlar koruyucu aşılardır ve tedavi edici özellikleri
bulunmamaktadır. Bu nedenle, hastalık oluşmadan önce yapılmaları
çok önemlidir” diye konuşuyor.
BAŞLICA HEDEF KİTLE 11-12 yaşındaki kızlar
AŞILARIN kullanımında en etkin hedef kitlenin seksüel ilişkide
bulunmayan 11-12 yaş grubundaki kız çocukları olduğu belirtiliyor.
26 yaşına kadar programa uymamış kişiler için ise telafi aşılaması
öneriliyor. Bu aşılar tiplerine göre 45-55 yaşa kadar önemli
koruyuculuğa sahip. Bu nedenle, Avrupa Birliği ülkelerinde aşının
9-45 yaş arasında uygulanmasına onay veriliyor. HPV’nin oluşturduğu
hastalıkların tedavisi ile aşılama kararının birbirinden bağımsız
olduğu belirtiliyor. Aşılanmadan doğal enfeksiyon geçirilmişse, aşı
o tipe karşı koruma sağlamıyor. Buna karşın, aşının içerdiği
tiplerin tümüne karşı doğal enfeksiyon geçirme olasılığının sadece
yüzde 1 olduğunun unutulmaması gerekiyor.
GELİŞMİŞ ÜLKELER vatandaşlarını aşılıyor
HPV aşılarının dünyada 35 ülkenin aşılama programına girdiği ve
bugüne kadar yaklaşık 30 milyon kadının bu virüse karşı aşılandığı
belirtiliyor. Aşıyı programlarına alan ülkelere bakıldığında, başı
çekenlerin sorunu en az yaşayan gelişmiş ülkeler olduğu ve bunların
vatandaşlarını tereddütsüz aşıladıkları görülüyor. Doç. Dr. M.
Faruk Köse, “Türkiye’deki aşı karşıtlarının, Hepatit B aşısının
kullanımına 17 yıl geç başlanmasına neden olmalarının,
engellenebilecek bazı vakaların kaybedilmesiyle sonuçlandığını
unutmamak gerekiyor” diyor.
EVRELERE GÖRE TEDAVİ
RAHİM ağzı kanserine çok erken dönemde yakalanıldığında uygulanacak
en etkin tedavinin ameliyat olduğu belirtiliyor. Erken evrelerde
ameliyat ile rahim ağzı veya rahim alınarak yüksek oranda başarı
sağlanırken, ileri evrelerde radyoterapi ve kemoterapi tedavileri
birlikte kullanılıyor. Ancak son evrelerdeki tedavinin başarı oranı
çok düşük. HPV’ye bağlı genital siğiller ise yakılarak,
dondurularak veya özel ilaçlar sürülerek tedavi edilmeye
çalışılıyor. Ancak bu tedaviler çok başarılı olamıyor ve genellikle
tekrarlanıyor.