Erken teşhis edilmeyen glokom körlük nedeni midir ?
Abone olAcıbadem Kayseri Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Altan Göktaş, erken teşhis edilmeyen glokom hastalığının, geri dönüşü olmayan körlüğe neden olduğunu söyledi.
8-14 Mart tarihleri arasında kutlanan Dünya Glokom Haftasına
dair açıklamalarda bulunan Acıbadem Kayseri Hastanesi Göz
Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Altan Göktaş, halk arasında ‘göz
tansiyonu’ olarak bilinen glokomu 40 yaş üzerindeki bireylerin
yaklaşık yüzde 2’sini etkileyen ve göz hastalıkları içerisinde
önlenebilen körlükler sınıfında sinsi bir hastalık olarak
tanımladı.
KÖRLÜK OLUŞMADAN FARK EDİLEMİYOR
Hastalığın sinsi olmasının nedeni, son evreye gelmeden ve
hastalarda görme kaybı ortaya çıkmadan fark edilememesi olarak
tanımlayan Doç. Dr. Göktaş, “Dolayısıyla glokom hastalarında
yapılması gereken teşhisi erkenden koyup tedaviyi erken başlamak.
Çünkü görme sinirlerinden harabiyet meydana geldiğinde maalesef
geri dönüşümü olmuyor. Bir gözde daha az, bir gözde daha fazla
etkilenme durumu olsa da hastaların çok büyük bir kısmında hastalık
her iki gözde birden görülüyor” dedi.
40 YAŞINDAN SONRA YILDA BİR KEZ MUAYENE
Hastalığın, ancak erken ve orta evrelerde görme alanı testiyle
teşhis edebildiklerini söyleyen Doç. Dr. Göktaş, 40 yaşını geçen
her bireyin yılda bir kez göz muayenesinden geçmesini önerdi. Doç.
Dr. Göktaş, risk gruplarını şöyle sıraladı:
“Gözünde bazı nadir görülen hastalıkları olanlar, ailede glokom
öyküsü olanlar, diyabeti ve hipertansiyonu olanlar risk altında.
Bunları taşıyan bireylerin daha erken ve daha sıklıkla glokom
yönünden göz muayenesinden geçmesi gerekiyor.”
HASTALIĞIN TEŞHİSİ KOMPLEKS
Glokomun teşhisinin karmaşık bir süreç olduğuna dikkat çeken Doç.
Dr. Göktaş, “Göz tansiyonunun tek bir sefer ölçülmesi yeterli
olmuyor, belli bir süre takip edilmesi gerekiyor. Ayrıca korneanın
kalınlığı da çok önem taşıyor. Kalın bir kornea varsa tansiyon
olduğundan daha yüksek, ince kornea olması durumunda da göz
tansiyonu olduğundan daha düşük çıkabiliyor. Bütün bu
değerlendirmeler bir araya getirilip kişide glokom olup olmadığını
teşhis ediyoruz” diye konuştu.
Hastalık teşhis edildikten sonra ilaç lazer ve her ikisine de yanıt
vermeyen hastalar için de cerrahi tedavi uyguladıklarını belirten
Doç. Dr. Göktaş, “Elbette bu tedavilerin hepsi erken aşamada
başlamalı. Eğer kişide glokoma bağlı bir sinir lifi ya da görme
alanı kaybı varsa maalesef bunun geri dönüşü yok” ifadelerini
kullandı.