Erken doğan bebeklerde körlük riski
Abone olKudret Göz İstanbul Başhekimi Op. Dr. Nail Sönmez, erken doğan bebeklerde bazı göz hastalıklarına ve görme problemlerine rastlayabildiklerini belirtti.
Prematüre retinopatisi hastalığına ilişkin yazılı açıklama yapan
Sönmez, hamileliğin anne adayları için hem güzel hem de zorlu bir
süreç, bebeğini sağlıkla kucağına almanın ise her anne adayının en
büyük hayali olduğunu belirtti.
Bu dönemde hem anne adayını hem de bebeği bazı risklerin
beklediğini, erken doğum da bunlardan biri olduğunu belirten
Sönmez, vaktinden önce doğan bebeklerde en sık görülen ve çocukluk
çağında tamamen görme kayıplarına yol açan göz hastalıklarının
başında kısaca ROP olarak anılan prematüre retinopatisi geldiğini
bildirdi.
Sönmez, şu bilgileri paylaştı:
"Gebelik süreci genellikle 9 ay 10 gündür, yani 40 hafta sürer.
Bazı gebelikler 41. ya da 42. haftayı da bulabilir. 37. haftadan
önce gerçekleşen doğumlara erken doğum denir. 37. haftadan önce
doğan bebekler prematüre bebek olarak adlandırılmaktadır. Hamilelik
sürecinde bebeklerde 5 duyu organından ilk olarak dokunma gelişir.
Son gelişen duyu organı ise görmedir. Gözün gelişimi hamileliğin
son haftasında ve doğumdan sonra da devam etmektedir. Örneğin yeni
doğmuş bebekler ağladıklarında göz yaşı üretmezler. Lakrimal bez
denilen göz yaşı bezleri doğumdan hemen sonra küçüktür ve 6 hafta
süreyle işlevini yerini getiremezler.
Hamileliğin 40. haftasından önce retina tabasındaki kan damarları
sağlıklı ve normal bir şekilde henüz tamamen oluşmamıştır. Anne
karnında gelişimini tamamen tamamlayamadan dünyaya gelen ve küvezde
yüksek oksijen tedavisi gören prematüre bebeklerde gözün retina
tabakasında damarların normal gelişimi durarak anormal kan
damarları gelişir. Gelişen bu anormal damarlar kolay çatlayarak
dışarı sıvı sızmasına neden olabilir. Damarlardaki sıvı sızması
retinayı desteklemekle görevli vitreus jelinin yapısını bozar.
Yapısı bozulan vitreus jel retina tabakasının çekilmesine,
gerilmesine neden olarak retina dekolmanı dediğimiz retina
tabakasının ayrılmasına neden olabilir. Retina dekolmanı tamamen ve
kalıcı görme kayıplarına neden olabilen görme sağlığını tehdit eden
ciddi bir hastalıktır."
ROP MUAYNESİ TEK TEŞHİS YÖNTEMİ
Hastalığın herhangi bir belirti vermediğine, dışarıdan
gözlemlenerek anlaşılamayacağına dikkati çeken Sönmez, teşhis için
tek yöntemin uzman bir hekim muayenesi olduğunu vurguladı.
Gebeliğin 31. haftasından önce dünyaya gelen bin 500 gram
ağırlığından az doğan bebeklerin çok ciddi prematüre retinopatisi
riski taşıdığını aktaran Sönmez, şunları kaydetti:
"Uzun süreli oksijen tedavisi, sepsis gibi mikrobik enfeksiyonlar,
sık tekrarlanan kan transfüzyonu yani kan nakli, tıbben respiratuar
distres sendromu olarak adlandırdığımız akut solunum yetmezliği,
beyin içi kanamalar prematüre bebeklerde retinopati riskini artıran
diğer faktörlerdir.
Prematüre bebeklerde doğumdan sonraki 4-6 hafta içinde ilk ROP
muayenesinin yapılması çok önemlidir. Hekim bebeğinizin gözlerini
göz bebeklerini büyütecek damlalar yardımıyla detaylı
inceleyecektir. Damar gelişimini takip edecek ve düzenli
aralıklarla göz muayenesinin yapılmasını talep edecektir. Kontrol
sıklığı damar gelişiminin normal ya da anormal seyretmesine, tedavi
uygulanıp uygulanmamasına bağlı olarak değişir. Doktorunuz 1-2
hafta ya da birkaç gün aralıklarla takip edilmesini
isteyebilir."
Sönmez, prematüre retinopatisinde tedavi sürecinin hastalığın
gelişimine bağlı olduğunu ifade etti. Prematüre retinopatisinin,
retina tabakasını etkilediği alanlarına göre 3 bölgede ve şiddetine
göre 5 evrede değerlendirildiği bilgisini veren Sönmez, şu
açıklamalarda bulundu:
"Tedavi planı zon olarak ifade ettiğimiz bu alanların ve hafiften
şiddetliye göre sıralanan evrelerin değerlendirilmesine göre
çizilir. Vakaların büyük bir çoğunluğunda retinal damarlar normal
gelişimini zamanla tamamlar, herhangi bir tedaviye gerek kalmadan
hastalık kendiliğinden geriler. Fakat hastalık şiddetli
seyrediyorsa ve dekolman yani retinanın ayrılma riski varsa uzman
doktorunuz tedaviye başlanılmasını isteyecektir.
Retinopatide kullanılan başlıca tedavi metotları lazer, kriyoterapi
ve göz içi enjeksiyon yöntemleridir. İleri evrelerde, dekolmanın
yani retina ayrılmasının gerçekleştiği durumlarda skleral
çökertme ve vitrektomi denilen cerrahi müdahaleler uygulanır. Her
hastalıkta olduğu gibi prematüre retinopatisinde de erken teşhis
tedavideki başarı şansını artırır. Ebeveynler göz muayenesi
yaptırarak hem prematüre retinopatisinin hem de bir çok göz
hastalığının neden olabileceği görme kayıplarına karşı çocuklarını
koruyabilir."