Erkeklerde sertleşme sorunu

Abone ol

Türkiye'de 40-70 yaş arası erkeklerin yüzde 70'inin sertleşme sorunu yaşadığı ortaya çıktı.


Her erkeğin hayatının bir döneminde sertleşme sorunuyla karşılaşabileceğini belirten uzmanlar, erkeğin duygularının cinsel gücünü etkilediğini kaydetti. Uzmanlara göre, Türkiye'de insanlar ayda 5 kez cinsel ilişkiye giriyor. Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, 40-70 yaş arası Türk erkeklerinin yaklaşık yüzde 70'inin sertleşme bozukluğu yaşadığını söyledi.

Keçe, cinsel ilişki için gerekli sertliği başlatamama, sağlayamama veya devam ettirememe durumunda sertleşme bozukluğundan bahsedilebileceğini ifade ederek, "Cinsel temas esnasında, cinsel istek duyulmasına karşın, erkek cinsel organının sertleşme bozukluklarına, yeterli veya kesinlikle sertleşmemesine iktidarsızlık, 'erektil disfonksiyon' ya da 'empotans' adı verilir" diye konuştu. Keçe, cinsel konularda araştırmalarıyla bilinen Masters ve Johnson'na göre, cinsel ilişkilerin yüzde 25'inde sertleşmenin sağlanmasında sürekli bir sorunun olduğunu vurguladı. Sertleşme bozukluğun bir çok amaca hizmet edebileceğine dikkat çeken Dr. Keçe, şunları kaydetti:
"Örneğin, erken boşalmayı, parafilik bir problemi, homoseksüel yönlenmeyi, kişinin partnerine karşı isteksiz olmasını veya cinsel kimlik bozukluğunu saklıyor olabilir. Yada sertleşme bozukluğu erkeğin, partnerinin üstünlüğüne karşı kendini savunabilmesine hizmet edebilir. Bunların ve diğer kişiler arasındaki konuların farkına varılması, sertleşme bozukluğunun çözülmesi için önemlidir. Çünkü cinsel kimlik bunalımındaki bir erkeğin iktidarsızlığı; var olan içsel çatışmalardan, sembolik olarak rahatsız olduğu homoseksüel dürtülerden kurtulmasına ve hayat bunalımını aşmaya yardımcı olacaktır. Yani iktidarsızlığın anlamı aydınlatılmalıdır. Ayrıca erkekler; erkeklikle ilgili yetenek, yeterlilik, hisleri ve günlük hayatın sorumluluklarını yerine getirme gücü gibi öznel hisleriyle mücadele etmek zorundadır. Bu bağlamda erkeklik dikkate değer bir şekilde tehlikeye düştüğünde yani toplumun kendine erkek olarak yüklediği sorumlulukları yerine getiremediğinde sertleşmede başarısızlık yaşaması muhtemeldir. Psikolojik sertleşme bozukluğu yaşayan erkeklere uygulanan modern cinsel tedaviler, hastaya gizlenen duygularının farkına varılması konusunda yardım edilmesini, kişiler arasındaki problemlere yeni çözümler geliştirmek, çiftin iletişimi geliştirmek, yakınlaşma için engellerin aşılması ve daha geçekçi cinsel beklentilerinin ve cinsel güvenle ilgili duygularının geliştirilmesini içeren birçok bileşene sahiptir. Birçok erkek hayatlarının utandıkları taraflarını açığa vurmada zorluk yaşar ve kendilerinin yüz kızartıcı veya utandırıcı yönlerini saklarlar. Bu konuları ortaya çıkarmak veya çözmek cinsel terapiyi etkili bir şekilde ileriye götürebilir ve sertleşme bozukluğu yaşayan erkeğe, bu zorluğu hakkında daha iyi bir içgörü sahibi olması konusunda yardımcı olur."
İş ve eş sorunları, ekonomik sorunlar, ruhsal gerginlikler, yorgunluk, ilişkideki diğer problemler gibi nedenlerden dolayı her erkeğin hayatının bir döneminde sertleşme problemiyle karşılaşabileceğini anlatan Keçe, "Bu doğal ve olağan bir durumdur. Çünkü her zaman ve bütün koşullarda yeterli sertleşmenin sağlamasını beklemek cinsel bir mit olmaktan ileri gidemez. Fakat sertleşme problemi sık tekrar eder, ısrarcı olursa ve cinsel birleşmeyi sık engellerse; bu durum tedavi gerektirir. Ayrıca iktidarsızlık sadece bir kişinin sorunu değil karı-kocanın ortak sorunu olarak algılanmalıdır" açıklamasında bulundu.

GERÇEKÇİ OLMAYAN BEKLENTİLER; CİNSEL MİTLER
Erkeklerin cinsel performans açısından kendileri açısından gerçekçi olmayan beklentilere fazla önem verdiklerini söyleyen Keçe, cinsellikte hurafelere itibar edilmemesini istedi. İktidarsız erkeklerin partnerlerinde de zamanla yanlış inanışların ve düşüncelerin gelişebileceğinin altını çizen Cem Keçe, "İktidarsız erkeklerin partnerleri tarafından genellikle kabullenilen düşünce; sertleşmeyi başarma konusundaki başarısızlığın onları küçülttüğünü veya cazibelerini yitirdiklerini ve erkeğin başka bir kadınla birlikte olduğunu akla getirir. Ayrıca hem erkek hem de kadın penisin bir makine olduğu inancında olabilir. Bu makine, her zaman, her yerde, her koşulda ve her partnerle çalışması gerekir düşüncesi de bilinen en eski cinsel mitlerden biridir" dedi.
Erkeklerin her zaman cinsel yeterlilik konusunda endişeli olduğunun söyleyen Keçe, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Alışkanlıklar, insanların bulduğu çareler ve eski Yunan İslam ve Musevi bilginleri, Çinli ve Hintli hekimlerin yazılarından keşfedilen eski cinsellik kılavuzları, çapraz kültürel karmaşık sünnet törenlerinden ve güçlü savaşçıların spermlerini yutmaya kadar varan ve iktidarı sağlayan her çeşit gelenek modern cinsel tedavileri etkilemiştir. Eski Yunanistan'da iktidarsız erkekler Afrodit tapınaklarında dindar terapistlerin yerini almakla görevli fahişe-rahibeler tarafından tedavi edilmişlerdir. Kutsal bir Hint yazısı, Kama Sutra bile iktidarsız erkeklere tavsiyelerde bulunmuş ve değişik cinsel ilişki pozisyonları göstermiştir. Bugün bile sertleşmede başarısızlık için halk arasında kullanılan mesir macunu gibi çareler, ginseng, gergedan boynuzu ve E vitamini içerir. FDA onayı olmayan iktidarsızlık ilaçlarının tanıtımcıları iktidardan yoksun erkeklerin hayal kırıklıklarını avlamaktadırlar. İnsanlar en genel dolandırıcılığa kilo kaybetme ürünleri ve iktidarsızlık ilaçları ile maruz kalırlar, hatta son yıllarda bu bağlamda internet dolandırıcılıkları da artmıştır."
İktidarsızlığın, cinsel isteksizlik olmadığının altını çizen Cinsel Tıp Derneği Başkanı Keçe, "Sertleşme bozukluğu, boşalma sorunlarından farklıdır. Ve erken boşalma, cinsel isteksizlik veya kısırlıkla kesinlikle karıştırılmamalıdır. İktidarsız bir erkek orgazm ve baba olabilir" değerlendirmesinde bulundu.

"PEN,ndilerinin yüz kızartıcı veya utandırıcı yİS KALBE BAĞLIDIR, KALP BOZUKSA PENİS DE BOZULUR"
Sertleşme sorunu yaşayan erkeklere "penisin kalbe bağlı olduğunu" söylediklerini ifade eden Cinsel Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, "Her ne kadar bu sözün modası geçmiş olsa da, erkeklerin ve onların partnerlerinin kalplerinde olan duygular, cinsel performanslarını etkiler. Erkeğin partneri hakkında neler hissettiği, en az kimle olduğu, cinsel ilişkiye girdiği şartlar, ilişkisinin genel kalitesi ve diğer bütün hayat olaylarının etkisi kadar sertleşme kalitesini önemli ölçüde etkiler" açıklamasında bulundu.
Cinsel terapi seanslarında çifte sertleşmeyi zorla ortaya çıkarmaya çalışma çabaların yersiz olduğunu anlatmaya çalıştıklarını söyleyen CİNSEL Tıp Derneği Başkanı Dr. Cem Keçe, "Penisin sertleşmesi iradeye bağlı değildir. İradeyle ulaşılabilecek bir olay değildir, sadece ve sadece dolaylı yollardan, örneğin erkeğin cinsel olarak uyarılmasıyla tahrik edilmesiyle mümkündür" dedi.
Sertleşme bozukluğu olan erkeklerin kendilerini genellikle şaşkın, rezil olmuş, zayıf ve korkmuş hissedebileceğini söyleyen Cinsel Tıp Derneği Başkanı Keçe, "Sertleşme bozukluğu olan erkeklerin kafası karışıktır, partnerleriyle olan cinsellik dışı ilişkileri genellikle bozuktur, bezgin, umudunu ve özgüveni kaybetmişlerdir ve 'Neden ben?' diye merak ederler. Başarısızlıklarının nedenini, fiziksel bir hastalık, psikolojik bir durum, kişisel rahatsızlık veya dini cezalardan biri olarak düşünebilirler. Bu erkeklerin cinsel temaslar sırasındaki kendini izleme süreci artar, partnerleriyle olan temaslarında duygularına yoğunlaşacaklarına şu sorularla meşgul olmaktadırlar: 'Ereksiyonuma ne oldu?', 'Geri gelecek mi?', 'Sonuna kadar sürecek mi?', 'Tekrar gerileyeceğiyle ilgili işaretler var mı?' gibi. Ayrıca cinselliği yalnızca penise odaklarlar yani penisin büyüklüğü, performansı, sertliği onlar için çok önemlidir" dedi.

"İSTE, RAHAT OL, GEVŞE, KONSANTRE OL"
Sertleşme bozukluğunun; iletişimi arttırıp yakınlaşmanın önündeki engelleri kaldırarak, gerçekçi cinsel beklentiler geliştirerek ve cinsel özgüveni yeniden kazanmakla kolayca üstesinden gelinebileceğini söyleyen Keçe, iyi bir cinsel yaşam için, "Cinsel birlikteliği istemelisiniz, rahat olmak ve gevşemek zorundasınız ve hisleriniz üzerine konsantre olmak zorundasınız" önerisinde bulundu.
Keçe, antidepresanlar, antihistamimikler, hipertansiyon ilaçları veya prostat kanseri tedavisinde kullanılan bazı ilaçların iktidarsızlık yapabileceğini vurguladı. Keçe, bunun dışında stres, sürekli mesleki baskı, meslek ve aile yaşamında başarısızlık duygusu, eşler arasında sürekli yaşanan problemler, bedensel antipati ve kadının gebe kalmasından duyulan korku, başarısız olma korkusu, cinsellik hakkında yanlış bilgilenme, reddedilme, üzüntü gibi nedenlerinde cinsel sorunlara yol açabileceğinin altını çizdi.
Kalp damarlarıyla penis damarlarının aynı çapta yani yaklaşık 3 milimetre civarında olduğunu söyleyen Keçe, bu nedenle kalbi etkileyen tüm hastalıkları penisi de etkilediğini kaydetti. Keçe, hatta sertleşme bozukluğunun gizli kalp hastalıklarının ilk belirtisi olabileceğini uyarısında bulundu. Yaşlanmaya paralel olarak iktidarsızlık sıklığının arttığını söyleyen Keçe, "Penil renkli doppler ultrasonografi, tam kan sayımı, kan şekeri, kolesterol, trigliserid, testosteron, prolaktin, bilirubin, albumin, kreatinin ve diğer enzimler, idrar tahlili, bulbokavernöz reflekse bakılan nörolojik testler, penise özel bir takım ilaçların enjekte edilmesi, kavernozografi-kavernozometri, NPT testi yani uykuda penis sertleşmesinin ölçülmesi, uyku sırasında penis monitorizasyonu iktidarsızlıkta yapılan temel testler ve tetkiklerdir" şeklinde konuştu.

"AYDA ORTALAMA 5 KEZ SEVİŞİYORUZ"
Son yıllarda partnerleriyle cinsel ilişkilerinde cinsel işlevler açısından tam bir bozukluk olmasa da zaman zaman sertleşme bozukluğu yaşayan erkeklerin cinsel terapi için başvurularının arttığını söyleyen Keçe, şunları kaydetti:
"Halkımızın ayda ortalama 5 kez seviştiğini düşünürsek, bu durumun çok şaşırtıcı olmaması gerekir. İktidarsızlığın tedavisi kişiden kişiye değişebilir. Tedaviye erkek ve partnerinin beraber katılması çok önemlidir. Cinsel Tıp Derneği olarak psikolojik iktidarsızlığın tedavisinde cinsel terapi öneriyoruz. Cinsel terapide ereksiyon sorunlarını çözmede kullanılan cinsel egzersizler ve ev ödevleri öğretilirken, cinsel mitlere itibar edilmemesi, sağlıklı ve mutlu bir cinsel ilişkinin kalitesinin, penisin sertliğine veya uzunluğuna, orgazmların sayısına ve ilişkinin süresine bağlı olmadığı da anlatılır. Cinselliğin bir güç gösterisi olmadığı, cinsel birleşmenin bir görev gibi önceden belirlenmiş programlar içinde gerçekleştirilmesinin yanlışlığı ve eşlerin cinsel problemlerini korkmadan, utanç duymadan ve açık yüreklilikle konuşmaları üzerinde durulur. Çünkü cinsel birleşme her şey değildir. Ama cinsellik sevgiyle, şefkatle, saygıyla, aşk oyunlarıyla süslenip, zenginleştirilip sağlıklı, mutlu ve doyurucu bir cinsel yaşam yaratılabilir. Ayrıca sigara ve alkol alımı sınırlandırılması, ilaç alışkanlıklarından kurtulma, beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, düzenli egzersiz yapılmasını tavsiye ediyoruz. Çünkü güçsüz bir kalp ve sağlıksız bir dolaşım sistemi iktidarsızlığın oluşumunda başlıca etkenlerin başında geldiğinden egzersiz ve spor çok önemlidir. Psikolojik olmayan iktidarsızlığın tedavisinde sildenafil sitrat, yohimbin, apomorfin, trazodon vb. ilaç tedavileri, hormonal tedaviler, intauretral tedavi yani idrar yoluyla ilaç uygulanması, penis içi enjeksiyon, enjeksiyon tedavisi, cerrahi yöntemler, pompa tedavisi, penil protezler yani mutluluk çubukları, VIP-Peptide gibi pankreas enzimleri, yulaf tentürü, biberiye şarabı, eğir kökü tentürü ve çayı, ginseng kökünden elde edilen preparatlar gibi bitkisel karışımlarda kullanılmaktadır."
Günün Önemli Haberleri