Erkek çocukları şımartmayın
Abone olKüçük yaşlarda şımartılan ve hizmet görmeye alışmış erkeklerin iyi koca olamadığı iddia edildi.
Sosyolog Nevval Sevindi, küçük yaşlardan itibaren şımartılan,
annesinden ve kız kardeşinden hizmet görmeye alışmış erkek
çocukların mutlu bir evlilik yapamadığını söyledi.Sevindi,
“Duygusal gelişimi annelerince baltalanmış bu ‘yetişkin–çocuk’lar
eşleriyle bir anne–çocuk ilişkisi kurmak ister.” diyor. Anne ve
babaların belki de en büyük hatası, çocukları bir birey olarak
görmeyip kendilerinin uzantısı gibi kabullenmeleri. O vakte kadar
yapamadıklarını, engellenmişliklerini çocukları üzerinden
gerçekleştirmeye çalışan ebeveyn yüksek beklentilerini elde etmek
için çocuğu şımartma yoluna gidiyor. “Anneler kendi geleceklerini
oğullarında görüyorlar. Yaşlılığında ona bakacak ve iktidar verecek
oğluna aşırı bir bağımlılık gösteren anne, farkında olmadan oğlunun
yetişkin olmasını engelliyor.” diyen sosyal bilimci Nevval Sevindi,
kazandığı parayı henüz kazanma eylemini bilmeyen oğlunun emrine
sunan babanın da çocuğunu kendi hırslarını tatmin etmek için bir
araç olarak kullandığını düşünüyor. Durum böyle olunca da babasının
son model arabasıyla duvara çarpan oğlan çocuklarının üçüncü
sayfalarda bolca yer almasına şaşırmamak gerekiyor. Sevindi, bu
durumu şöyle özetliyor: “Kendi hayatımdan, yakın çevremden gördüğüm
ve sohbet ettiğim kadınlardan dinlediğim kadarıyla erkek çocukların
olağanüstü serbest bırakıldığını, ne isterse yapsın diye
pohpohlandığını biliyorum. Erkek çocuklar sınırları olabileceğini
ve karşı cinse sevgi ve saygı beslemeleri gerektiğini öğrenemeden
büyüyorlar.” Nevval Sevindi, 11–12 yaşlarında bir erkek çocuk ile
kız çocuğu kıyaslandığında kız çocuğunun sorumluluk duygusunun çok
daha gelişmiş olduğunun görüleceğini söylüyor. Kız çocuklarının
ufak yaşlardan itibaren sofra kurup kaldırmaya, yatağını toplamaya,
bulaşık yıkamaya ve küçük kardeşlerine bakmaya teşvik edildiğini
düşünürsek, sokaklarda top koşturan ve hane pratikleriyle ilgili
bir yükümlülüğü olmayan erkek çocuklara nazaran daha gelişmiş bir
sorumluluk duygusuna sahip olmalarını anlayabiliriz. ‘Dünya senin
etrafında dönüyor’ mesajı vermeyin Nevval Sevindi kız çocuklarının
aynı yaştaki erkek kardeşlerine hizmet etmesi için zorlanmaması
gerektiğini söylüyor. “Anne ve babalar erkek ya da kız ayırt
etmeden çocukları kendi ayakları üzerinde duracak, yalnız
kaldıklarında kendi işlerini görecek şekilde yetiştirmeli. Çocuğa
‘dünya senin etrafında dönüyor’ mesajı kesinlikle verilmemeli.”
diyen Sevindi, karşı cinsten hizmet almaya alışmış ve şımartılmış
bir erkek çocuğun yetişkin olduğunda eşini kendisiyle eşit statüde
bir insan olarak değil, kendisine hizmet etmesi gereken bir ‘anne’
ya da ‘kız kardeş’ olarak algıladığını ifade ediyor. Bu şekilde
yetiştirilen erkekler eşinin eğitimi, kariyeri ve beklentileriyle
hiç ilgilenmiyor; çünkü onun bir kadından tek beklentisi, kendisini
pohpohlaması, kabahatlerini hoş görmesi ve bakımından sorumlu
olması. “İlişki böyle kurulduğu zaman paylaşılacak şeyler azalıyor.
Kadın sadece ‘evdeki kadın’ olarak görülüyor. Çocuklar da varsa çok
önemli bir yerde duruyor; fakat bir arkadaş ve sevgili olarak
görülmüyor.” diyen Sevindi, erkeklerin duygusal gelişimlerinin anne
babaları tarafından baltalandığına inanıyor. Maddi güvence için
evlenen kadınlar da mutsuz Evlilik iki yetişkin arasında yapılan
bir eylem, böyle olunca duygusal gelişimini tamamlayamadığı için
bir yetişkin gibi davranmayan erkeğin evde mutluluğu yakalaması çok
zor. Ancak kadınların evliliğe yüklediği anlam da ilişkiyi
sakatlayabiliyor. Evliliği sadece maddi güvence olarak gören
kadınların mutsuzluklarını eşlerine ve çocuklarına da yansıttığını
ifade eden Sevindi, kırk yılda bir defa elinde ekmekle gelmeyince
kocasının kör olduğunu fark eden kadınların da duygusal iletişim
kuramadığını söylüyor. “Evleninceye kadar erkeğe karşı özenli olup
da sonra kendisini bırakan, günlerce saçını taramayan, on kilo
birden şişmanlayan kadınlar karşısındakine seni önemsemiyorum
mesajı veriyorlar.” diyen Sevindi hayatın erkekler için
sanıldığından daha zor olduğunu düşünüyor ve şunları söylüyor:
“Erkeğin üzerinde çok büyük bir para kazanma baskısı var. Kadın
sıkılırsa işten ayrılabileceğini düşünüyor. Kocasına ‘Sen bana
bakmaya hem de iyi bakmaya mecbursun.’ diyebiliyor. Erkekten
karısını kraliçeler gibi yaşatması bekleniyor. Hatta çok namuslu,
çok düzgün adamlar sırf eşlerinin yüksek beklentisi yüzünden
yolsuzluk yapmak zorunda kalabiliyor.” ZAMAN