Erkek arkadaşının evinde terastan düşen Derya: Manzarayı seyrederken dengem şaştı
Abone olİZMİR'in Konak ilçesinde, erkek arkadaşı Deniz Özarslan'ın (35) evinin terasından düşen Derya Kılıç'ın (24) tedavisi, hastaneden taburcu olduktan sonra evinde sürüyor. Ölümden dönen Kılıç, "Ne intihar ettim ne de kimse beni aşağıya itti, olay tamamen kazaydı. Manzarayı seyrederken dengem şaştı, düştüm. İfademi vereli 5-6 gün olduğu halde, Deniz hala hapiste. Deniz için adalet istiyorum" dedi. Kılıç, ameliyattan çıktıktan sonra bir süre hafıza kaybı yaşadığını da söyledi.
Olay, 13 Mayıs günü Akın Simav Mahallesi Şehit Nihat Bey
Caddesi'ndeki 4 katlı binanın terasında meydana geldi. Deniz
Özarslan ile kendisini ziyarete gelen kız arkadaşı Derya Kılıç evin
terasında birlikte alkol aldı. Bir süre sonra manzarayı seyretmek
için korkulukların yanına giden Kılıç terastan düştü. Durumu ağır
olan Derya Kılıç, çağırılan ambulansla İzmir Katip Çelebi Atatürk
Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılarak tedaviye alındı.
Kılıç, 13 günlük tedavisinin ardından taburcu edildi. Evinde
tedavisi süren Kılıç'ın henüz yürüyemediği, yakın zamanda fizik
tedaviye başlayacağı öğrenildi.
Önceden davalık olmuşlar
Bu arada Derya Kılıç ile Deniz Özarslan'ın daha önce davalık
oldukları ortaya çıktı. Karataş ilçesindeki Şehit Nihat Bey
Caddesi'nde 12 Nisan günü Deniz Özarslan'ın, o dönem aynı binada
komşu olduğu Derya Kılıç ile ev arkadaşı Berna Güntekin'i tehdit
ettiği belirtildi. Deniz Özarslan'ın elindeki tabancanın şarjörünü
gösterip, "Buna mermi doldurup, üzerinize boşaltacağım" diye
bağırıp, küfür ve hakaretlerde bulunduğu bildirildi. Berna Güntekin
polisi ararken, Derya Kılıç ise bu anları cep telefonun kamerasıyla
kaydetti. Olayla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında İzmir
32'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldığı, yargılama sürerken
Derya Kılıç ile Deniz Özarslan'ın barışıp, ilerleyen dönemde ilişki
yaşamaya başladıkları öne sürüldü.
'Manzaraya bakarken dengem şaştı'
Sağlığına kavuşup, eskisi gibi yürüyebileceği günlere kavuşmak için
evde tedavisine devam edilen Derya Kılıç, yaşadıklarını DHA'ya
anlattı. Kimse kendisini itmediğini, kimse nedeniyle intihar
etmediğini belirten Kılıç, olay anını, "Başta bir kavga oldu ancak
büyük bir şey değildi. O gece terasta birlikte içki içiyorduk.
Deniz'in ve benim birkaç arkadaşı vardı. Daha sonra bu
arkadaşlarımız gitti yerine başkaları geldi. Terasın
korkuluklarının yüksekliği 1 metre kadar ve gerçekten güvensiz.
Belime bile gelmiyor. Olaydan hemen önce, manzarayı seyretmek için
korkulukların yanına gitmiştim. Bir ara dengem şaştı ve düştüm.
Aslında düşerken demir korkuluklara tutunmuştum. Terastakiler de
bana yardım amaçlı koşmuş. Hatta alt kattaki kiracı ayaklarımın
sarktığını görmüş. O da yardım etmek için bana doğru hamle yapmak
istemiş. Ancak, o kadar da güçlü bir kişi olmadığım için kendimi
daha fazla taşıyamadım ve ellerim korkuluklardan kaydı" dedi.
'Sadece kalçamın üstü ve omurgamda kırıklar
varmış'
Derya Kılıç, düşme sırasında klima motorlarına çarptığı için düşüş
hızının yavaşladığını vurgulayıp, "Tamamen kalçamın üzerine
düşmüşüm. Bu şansım olmuş. Omuzlarımın üstü ve dizimin altı hasar
almadı. Sadece kalçamın üstü ve omurgamda kırıklar varmış. Beni
hastaneye götürmüşler. Ensemden kuyruk sokumuma kadar ameliyat
etmişler. Bunun dışında sağ kolumda bir kırık vardı ve alçıya
alındı. Şu an kolum iyileşti, gayet iyi. 5 gün önce yoğun bakımdan
çıktım ve özel odaya alındım. Özel odada da 2 gün kaldıktan sonra
beni taburcu etti. Şu an evimdeyim ve dinleniyorum. Yürüyemiyorum.
Fizik tedaviye başlanacak. Bundan sonra tamamen tedavime
odaklanacağım" diye konuştu.
'Tamamen bir hafıza kaybı yaşadım'
Ameliyattan çıktığında nerede olduğumu algılayamadığını anlatan
Kılıç, "İlk uyandığımda kendimi yurt dışında zannediyordum.
Duvarlara bakıp Sağlık Bakanlığı yazılarını görünce Türkiye'de
olduğumu anladım. Tamamen bir hafıza kaybı yaşadım. Birkaç gün
sonra, yavaş yavaş hafızam yerine geldi" dedi.
'Beni itmedi'
Kılıç, yoğun bakımdan çıkmadan önce 2 polisin gelip ifadesini
aldığını, polislere de aynı şekilde ifade verdiğini vurgulayıp, "Ne
intihar ettim ne de kimse beni aşağıya itti, olay tamamen kazaydı.
Manzarayı seyrederken dengem şaştı, düştüm. İfademi vereli bir 5-6
gün olduğu halde, Deniz hala hapiste. Deniz için adalet istiyorum.
Deniz'in beni itmediği halde şu an hala hapiste olması benim
gerçekten moralimi bozuyor. Deniz'in ailesi benim yanımda, annesi
beni hastanede ziyaretime geldi, ablasıyla hala konuşuyorum. Onun
hapiste olmaması lazım. Beni arayıp soran, benim için kan veren
herkese çok teşekkür ediyorum. Bundan sonra bir an önce iyileşip,
önümüzdeki üniversite sınavına girmek istiyorum. Umarım yetişirim,
yetişemezsem seneye kalacağım" dedi.