Erkeği aldatmaya iten kadınlar
Abone olSevgilisine çok aşık bir erkek bile, bitmek bilmeyen sorgulamalara ve kontrol altında tutulmaya uzun süre dayanamaz.
Aldatma hikayeleri şu sıralar magazin gündeminde sanki her
zamankinden daha fazla yer işgal ediyor. Bir yandan mutluluğu öteki
kadın ya da erkeğin kollarında arayanların öyküleriyle
sadakatsizliğin artık ne derece sıradanlaştığını görüyor, bir
yandan aldatılanların negatif ruh hallerini ve yaşadıkları
travmaları anlamaya çalışıyoruz.
Aldatılma merakının motive ettiği aşk dedektifliğinde, trajikomik
yöntemlerle sevgililerini takip etmeyi iş edinen aşırı şüpheci
kadınların stratejileri size de yabancı gelmeyebilir.
Yalnız, erkeklere aşırı baskı yapmanın, onları
bir şüphe perdesiyle boğmanın sonuçlarının
ilişkinin geleceği açısından pek de iyi olmayacağını da unutmamak
gerekir.
ERKEKLERLE İLGİLİ ÖNYARGILAR KADINLARI ŞÜPHECİ
YAPIYOR
Memory Center Nöropsikiyatri Merkezi'nden Konsültasyon Lezyon
Psikiyatrisi Uzmanı Prof. Dr. Kemal Arıkan, insanın doğası gereği
zaten şüpheci olduğunu söylüyor. Ancak her şeyin altında bir bit
yeniği aramanın zararlı olduğunu ve aşırı şüpheciliğe paranoya
denildiğini de eklemeliyiz. Arıkan, psikiyatride dört tür
şüphecilik bulunduğunu, bunlardan birinin kişinin aldatıldığına
dair yoğun bir şüpheyle sarmalandığı kıskançlık duygusu olduğunu
belirtiyor.
Kıskançlık duygusu, belli bir dozu aşmadığı sürece kadın-erkek
ilişkilerinde sevgi ve bağlılığın göstergesi olabilir. Ama bazen
dizginlenemez boyutlara varabilir, sınırları aşar ve sonunda da
saplantıya dönüşebilir. Zira son zamanlarda ayyuka çıkan aldatma ve
aldatılma hikayeleri, kısacası aldatmanın sıradanlaşması; bu tür
durumların her an her yerde yaşanabileceği sinyalini veriyor.
Kısaca erkeklerin doğaları gereği sadakatsiz oldukları önyargısı
damarlarında şüphe virüsü taşıyan biz kadınları iz peşine düşürüyor
ve birer aşk dedektifine dönüştürmeye yetiyor. Ve çoğu zaman ortada
fol da, yumurta da yokken, hızlı bir takip süreci başlıyor.
HÂLÂ NAFTALİN KOKULU YÖNTEMLERE BAŞVURULUYOR
Aşk dedektifliğinde geleneksel yöntemler kullanmak
hâlâ revaçta. Sürekli soru sormak ya da özel eşyalar üzerinde iz
sürmek dışında, sevgiliyi dışarıda takip etmek, söylediği yere
gidip gitmediğini kontrol etmek için peşine düşmek ya da işyerine
sürpriz kisvesi altında baskın düzenlemek de iz süren kadınların
başvurduğu klasik yöntemlerden.
Aldatılma şüphesiyle yaşayan bu kadınlar sinirli ve sürekli
sorgulayıcı tavırlarıyla da hemen fark ediliyorlar.
"Neredeydin?", "Neden geç kaldın?" "O konuştuğun kadını
daha önce nerede görmüştün?" ya da yeni tanışılan bir kadınla
ilgili, "Aranızdaki samimiyet gözümden kaçmadı" gibi
sıkıcı sorularla sorgulamalar bir dedektifin suçluya ulaşmak için
zanlılara yönelttiği soruları hatırlatır.
Sevgilinin mesleği; sürekli şehir veya yurtdışına gitmesini
gerektiriyorsa, vay haline! Zira iş gezilerini sevgilinin kaçamak
yapmak için uydurduğu bahaneler olarak gören şüpheci kadın, oteli
arayacak ve sevgilisinin gerçekten orada kalıp kalmadığını kontrol
edecektir.
Sevgiliyi ya da kıyafetlerini koklayarak, herhangi bir kadın
parfümünün izini sürmek ya da kıyafetler üzerinde çeşitli lekeler
aramak da anneannelerimizden miras kalan ama aldatılma meraklısı
birçok kadının başvurduğu naftalin kokulu yöntemlerden...
"NEREDESİN, FOTOĞRAFINI ÇEK GÖNDER!"
Ultra modern teknolojik yöntemlere gelince, birçok meziyete sahip
cep telefonları aldatılma şüphesiyle erkeklere nefes aldırmayan
kadınların son zamanlardaki en büyük yoldaşları. Zira hızla gelişen
ve yenilenen son model ürünler, iz sürme metotlarını da
geliştiriyor.
Yeni çıkan 3G teknolojisine sahip ürünlerle birlikte, en moda ve en
etkili iz sürme yöntemi "Neredesin, fotoğrafını çek
gönder!" emri vermek. Parkta, plajda, bahçede kısaca
dilediğiniz her yerde sevdiklerinizle görüntülü konuşma imkanı
tanıyan 3G teknolojisi, sevgilinizle aşığının yatağında da
konuşmanızı sağlayacak. Tabii bu konularda uzmansa, konuşurken
arkaya başka bir görüntü koyabilme şansı olduğunu belirtmeden
geçmeyelim! Gördüğünüz gibi bu çok akıllı 3G'li ürünler her iki
tarafı da düşünmüş.
Haritadan aranılan kişinin nerede olduğunu gösteren cep
telefonlarıysa pusuya yatmış kadınların en büyük silahlarından; bu
defa sevgiliye kaçış yok! E-posta şifrelerini kırarak tüm mesajları
gözden geçirmek, MSN hesabına girerek yazışmaları bilgisayara
kaydetmek ve bunları okumak, sevgilinin Facebook'taki arkadaş
listesini incelemek, şüpheli kadın arkadaşların listesini çıkarıp
sevgiliden bu kadınların ayrıntılı özgeçmişini talep etmek,
erkekleri tuzağa düşürme mesaisinin en temel stratejilerini
oluşturuyor.
AŞIRI KISKANÇLIK İLİŞKİYİ KOLAYCA ZEDELİYOR
Tüm bu stratejiler, eğer ortada gerçekten bir aldatma vakası varsa,
erkeği köşeye sıkıştıracak ve onu suçüstü yakalatacaktır. Fakat
böyle bir durum olmadığı halde; kadının salt aldatılma merakı ve
hayali bir sevgiliden emin olmadan, sadece önyargılarla hayali
ipuçlarının peşinden koşmak sevgiliyi uzaklaştırıp, soğuturken,
kadınla erkeğin arasına da kapanması zor bir uçurum açabilir.
Uzmanlar; yazılı ve görsel medyada duyup okudukları aldatma
hikayelerinin kahramanlarına öykünen, aldatılmış olmanın haklı
ezikliğini tatmak isteyen ve sevgililerini tuzağa düşürmekten adeta
zevk alan bu tip şüpheci kadınların böyle davranarak ilişkilerini
riske attıklarını unutmamaları gerektiğini vurguluyorlar. Kadınlara
ilişkiyle ilgili endişeleri varsa bunu açıkça dile getirmelerini ve
sevgilileriyle iletişimlerini her zaman güven çerçevesinde
sürdürmelerini öneriyorlar.
Son olarak; sevgilisini çok seven, aldatmayı aklından bile
geçirmeyen ama onun baskıcı davranışları sonucu mutluluğu ve huzuru
çevresindeki başka kadınlarda arayan erkeklerin sayılarının hiç de
az olmadığı akıldan çıkarılmamalı!
Kaynak: Cosmopolitan