Erkan Mumcu Çorlu'da
Abone olTrakya gezisi çerçevesinde Çorlu'ya gelen Erkan Mumcu, partililer tarafından sevgi gösterileriyle karşılandı. Mumcu "Biz başa güreşmeye kararlıyız" diye konuştu.
Çorlu Sağlıkspor Lokali'nde bir konuşma yapan Erkan Mumcu,
çiftçinin sorunlarından dış politikaya, memleket meselelerinden
terör meselelerine kadar pek çok konuya değinerek, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ve hükümete ağır eleştirilerde bulundu. Gezdiği
bölgelerde vatandaşların ülkenin huzurunun bozulacağından endişe
ettiklerini belirten Mumcu, "İnsanlar, her ne kadar gündelik hayata
ilişkin sıkıntıları da olsa, huzur içinde yaşamak istiyorlar.
Türkiye'de halkın bu kadar yoksullaştığı bir dönem hiç olmadı. Bu
yoksullaşma devam ediyor, çiftçinin hali tarif edilemeyecek
durumda. Ayrıca özellikle Trakya bölgesinde son günlerde havanın
yağışlı gitmesi çiftçiyi zor durumda bıraktı. Vatandaş ekinini
biçiyor römorkuna yüklüyor, 3 gün ofiste bekliyor, bu esnada yağmur
yağınca buğdayın kalitesi düşüyor. Türkiye verimlilik kaybediyor.
3-4 gün ya da 1 hafta tarlada bekleyen ekin biçilmeyince kalite
kaybediyor. Ekinin tarlada beklemesinden dolayı ekonominin bu
beklemeden dolayı aldığı zarar 10 daha ofis açılmasından daha
fazla, kimse bunun farkında değil. Dünyayla rekabeti mümkün kılan
prim sistemine geçilmesi gerekir. Böylelikle tarımsal girdilerin
kayıt altına alınmasıyla ekonomi kayıt altına alınır" dedi. Mumcu
sözlerine şöyle devam etti: "Vatandaşımız kötü yönetim yüzünden
yoksullaşıyor. Bunun başka bir izahı yok, üreticinin yanlış yaptığı
hiçbir şey yok. Dekar başı verimlilikte civar ülkeler bizim
seviyemize ulaşamıyor, demek ki Türk çiftçisi işini doğru yapıyor.
Başkalarının dekarda 200 kilo verim aldığı üründe bizim çiftçimiz
dekar başına 500-600 hatta 700-800 kilogram ürün alıyor, emeğini de
tekniğini de doğru yapıyor, ama yine de karnını doyuramıyor,
rekabet edemiyor. Bu tamamen yanlış bir sistemin ürettiği
verimsizlik ihtiyaç duyulan tek şey akıllı siyaset." Basın
mensuplarının erken seçim konusundaki sorularını yanıtlayan Erkan
Mumcu, "Erken seçim falına bakılacak bir şey değil. İktidar partisi
bu kararı verecek çoğunluğa sahip. Böyle bir kararı alırlarsa, bunu
göğüsleyecek hazırlığa kesinlikle sahibiz. Kongremizden bu yana
geçen 3 ay içerisinde tüm hazırlıklarımızı tamamladığımızı
söyleyemem, ama bu konuda vatandaşın vicdanı önemlidir. Partiler
çok iyi hazırlık yaptıkları için seçim kazanmazlar, partiler
vatandaşın vicdanlarındaki yerleri dolayısıyla seçim kazanırlar. O
bakımdan canları nasıl isterse öyle yapsınlar, biz başa güreşmeye
kararlıyız" açıklamasında bulundu. "Hükümetin özellikle dış
politikalar ve iç politikadaki bazı öneme haiz konular için
benimsediği üslup, takındığı tutum kabul edilebilir bir üslup ve
tutum değildir" diyen ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, "Yurt dışına
asker gönderme gibi şeyler, vatandaşın nabzına şerbet vermek için
söylenecek şeyler değil, bunlar söylenmez yapılır. Bunları
söylüyorsanız yapmayacaksınız demektir. Bu icap ediyorsa zaten
yapılır. Türkiye bundan önce 20 yıl boyunca ne zaman yapmak
istediyse o zaman yaptı. Bunu yapacağını ilan etmedi, iç politika
malzemesi haline getirmedi. Ama bu hükümet bunu her konuda yapıyor.
Üniversitelerin katsayı sorunu ortaya çıkıyor YÖK'le ağız dalaşına
giriyor. Öğrencilerin kılık kıyafet sorunu çıkıyor kurumlarla ağız
dalaşına giriyor. Çözmeye niyeti olan konuşmaz gelir yapar. Gelip
yapması için her türlü desteği vermeye hazırız" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ı padişaha benzeten Mumcu, "Açıkça söylemek
gerekir, millet artık bıktı. Milletin çaresizliği karşısında biz de
bıktık. Ha bire padişah üslubuyla yüksek sesle konuşmalar, ama
arkasından hiçbir şey gelmemesi. Bugün söylediğinden yarın çark
etme, bunlar devletin ve ülkenin itibarını düşürür" açıklamalarında
bulundu. Dış politikanın ciddi bir iş olduğunu ve cami avlusu
muhabbeti, kahvedeki siyasi konuşma ve propaganda diliyle
yapılamayacağını ifade eden Mumcu, PKK konusuna da değinerek,
"Türkiye için PKK terörü sürpriz değil. Hele güvenlik ve istihbarat
birimleri için kesinlikle sürpriz değil. Senelerdir bu hükümetin
dikkati çekiliyor. 'Bunun böyle olacağını dememiş miydik' demekten
artık utanıyorum. Ama başka da söylenecek bir şey yok. Türkiye'nin
güvenlik meseleleri, 'Ben şuralıyım karım buralı' denerek ele
alınacak düşünülecek meseleler değil" dedi. Vatandaşlar ve
partililerle bir süre sohbet eden Mumcu, daha sonra Çorlu'dan
ayrıldı.