Ergin Ataman: Kobe Bryant Beşiktaş'la anlaşmıştı
Abone olAnadolu Efes'in başantrenörü Ergin Ataman, hayatını kaybeden Kobe Bryant'ın NBA'deki lokavt döneminde Beşiktaş ile her konuda anlaştığını, Türkiye'de forma giymeyi istediğini ancak sponsorlardan dolayı bu transferin gerçekleşmediğini söyledi.
Anadolu Efes Erkek Basketbol Takımı Başantrenörü Ergin Ataman,
Kobe Bryant'ın vefatı, Barcelona ile Real Madrid maçları ve Türk
antrenörlerin Avrupa basketbolundaki yeri ile ilgili Demirören
Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulundu.
"Reklam için geldiğinde bile antrenman
yaptı"
Geçen pazar günü yaşanan helikopter kazasında 13 yaşındaki kızı
Gianna ile birlikte hayata gözlerini yuman Kobe Bryant'ın ölümünün
çok acı olduğunu dile getiren Ergin Ataman, "Tabii ki tüm dünya
sporu için çok trajik bir son oldu Kobe Bryant efsanesinin bu
şekilde son bulması. Dünyadaki yankılarına baktığımızda, oynarken
nasıl büyük bir efsaneyse, vefat ettiği zaman da nasıl insanlar
tarafından sevildiği ve nasıl bir efsane olduğu bir kez daha ortaya
çıktı. Hepimiz için büyük bir şok. Hiç beklenmedik bir şekilde,
kızını antrenmana götürürken, bir helikopter kazasında vefat etmiş
olması çok acı. Kobe, müthiş bir basketbolcuydu. Ben basketbolla
ilgilenmeye başladığım günden itibaren izlemekten keyif aldığım,
herkesin izlemekten keyif aldığı, sporsever birçok insanın sabaha
karşı uyanıp, Kobe Bryant'ın maçlarını izlediği bir oyuncu. Sadece
basketbolcu olarak değil, bence dünya spor tarihinin, rahmetli
birçok oyuncu var, Pele gibi, Cruyff gibi, müthiş bir efsane
Bryant. Sadece basketbolculuğundan değil, çok iyi bir sporcu
olması, çalışmayı çok sevmesi... Türk Hava Yolları'nın reklam filmi
için geldiğinde Türkiye'ye, en star olduğu zamanda bile, 'Antrenman
yapmak istiyorum ben' deyip, bizim kulübümüzün ona kapılarını
açması ve gelip 2-3 saat tempolu antrenman yapması... Antrenman
bittikten sonra onu izleyen altyapı oyuncularıyla maç yapması ve
hareketlerini göstermesi... Bu denli efsane bir oyuncunun bu denli
çalışkan ve mütevazı olması gerçekten takdire şayan. Kobe Bryant'ı
hiç kavga ederken, tartışırken göremiyorsunuz. Hep gülerken
görüyorsunuz. Sahada hep eğlenerek oynayan bir insan. Basketbolu
bıraktıktan sonra maça gidiyor, LeBron James ile şakalaşıyor,
taraftar ile şakalaşıyor. Kızının maçlarına gidip, küçük çocuklara
taktik veriyor. Gerçekten çok mükemmel bir insan. Bu kadar genç bir
yaşta, 41 yaşında vefat etti. Kızı 13 yaşında. Kelimelerle anlatmak
çok zor" ifadelerini kullandı.
"Beşiktaş, Kobe ile anlaşmıştı"
Kobe Bryant'ın NBA'deki lokavt döneminde Beşiktaş'ta oynamaya sıcak
baktığını ancak transferin ufak detaylardan dolayı olmadığını
kaydeden deneyimli başantrenör, şöyle konuştu:
"Ben kendisiyle hiç tanışmadım fakat şunu hatırlıyorum: Beşiktaş dönemimde NBA'de lokavt olmuştu. Biz Deron Williams'ı transfer etmiştik. Sonrasında Kobe Bryant ile temasa geçmiştik, menajeriyle görüşmüştük. Kobe gelip Beşiktaş'ta oynamaya çok sıcak bakıyordu. Bu o dönemde çok yankı bulmuştu. New York Times'in başyazarı beni aramıştı, 'Şaka mı yapıyorsunuz, bu gerçek mi? Kobe Bryant, Beşiktaş'ta mı oynayacak?' dediğinde, 'Evet biz teklif ettik' dedim. O dönemde kulüp başkanımız Sayın Yıldırım Demirören ve şube sorumlumuz Şeref Yalçın, Los Angeles'a gittiler. Bizzat görüşme yaptılar. Aslında her şey de hazırdı, Kobe neredeyse gelip Beşiktaş'ta oynayacaktı. Ama onun sponsorluk anlaşmalarıyla ilgili sıkıntılar çıktı. O gelip Türkiye'de oynamak istiyordu. Lokavtta yatmak yerine, o oynamak istiyordu. 3 gün Kobe'yle ve menajeriyle görüşme yaptılar Yıldırım Demirören ve Şeref Yalçın, Kobe ile her konuda anlaşmıştı. Ama sponsorluklardan dolayı olmadı. Bu da böyle anımsadığım bir anı. Allah rahmet eylesin, söyleyecek daha fazla bir şey bulamıyorum."
"Mesajı görünce duygulandım"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kobe Bryant'ın vefatı üzerine
taziye mesajı paylaşmasına değinen Ergin Ataman, "Dün sosyal
medyayı biraz karıştırırken, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın
Kobe Bryant için attığı taziye mesajını gördüm ve inanın
duygulandım. Bu çok önemli bir şey. Diğer ülkelerin çoğundan ben
böyle bir şey görmedim. Trump bile olay olduktan 2 saat sonra
devreye girdi. Hatta başka konuyla ilgili bir tweet atmıştı ve
altına tepkiler geldi, 'Kobe Bryant öldü, sen nasıl kendinle ilgili
bir tweet atıyorsun' diye. Baktım ondan bir saat sonra taziye
mesajı paylaştı. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nın dünya
sporunu bu kadar yakından takip etmesi ve böylesine önemli ve
insani bir olayda devlet başkanı olarak bu mesajı paylaşması benim
için çok önemli. Eminim ki dünya kamuoyu için de çok önemli. Aynı
hassasiyeti, 1-1.5 ay önce Shane Larkin'in Türk Milli Takımı'nda
oynaması için gösterdi. İnşallah hayırlısı olur" açıklamasını
yaptı.
"Barcelona'yı yenecek güçteydi"
Anadolu Efes ile üst üste Barcelona ve Real Madrid
deplasmanlarından galibiyetle çıkarak liderlik yolunda önemli bir
adım attıklarının altını çizen Ergin Ataman; Micic ve Dunston gibi
önemli isimler takımda olmamasına rağmen öğrencilerinin inanılmaz
bir performans gösterdiğini söyledi. Ataman, Barcelona'yı
yeneceklerine maç öncesinde inandığını dile getirerek, "Barcelona
deplasmanına gittiğimiz zaman, oynadığımız 7 deplasmanın 6'sını
kazanmıştık. Biz bir tek rakip sahada Panathinaikos'a kaybettik.
Kazandığımız maçlar içinde çok büyük maçlar vardı. Onun için de
Barcelona'ya giderken, farklı bir motivasyonla gittik. Sezonun ilk
maçında Barcelona'ya burada kaybettik. Larkin ve Beaubois yoktu,
Singleton katılalı 2 hafta olmuştu ve Moerman yoktu. Hazır değildik
ve ben bunu söylemiştim sezon öncesinde. Nitekim düşündüğüm gibi
oldu ve Barcelona bizi yenmişti. Fakat ben şuna inanıyordum; bizim
takımımız tam kadro olduğu zaman Barcelona'yı orada yenecek
güçteydi. Geçen sene bunu başarmıştık. En kritik maçta, play-off'ta
Barcelona'yı 34 sayılık farkla yendik. Larkin ve Beaubois iyileşti
fakat bu dönemde biz Dunston'u kaybettik ve maç öncesi Micic'i
kaybettik. Dunston'un yokluğuna alışmıştı takım belki ama Micic'in
Barcelona maçında oynayamayacağı maçtan 2 gün önce ortaya çıktı.
Ona rağmen, takım müthiş bir performans ortaya koydu. Maça çok da
iyi başladık, 10-12 sayılık farklar da yakaladık ama son periyotta
büyük bir baskı vardı. Geçen sezon biz play-off'ta Barcelona'yı saf
dışı bırakarak Final Four'a kalmıştık, onun da verdiği bir enerji
vardı taraftarda, takımda. O enerjiden ve agresiflikten bir anda
farklı kapatıp öne geçtiler. Son 5 dakikada ona rağmen takım harika
bir reaksiyon verdi ve maçı kazandı" diye konuştu.
"Hedefimiz bulunduğumuz seviyeyi korumak"
Real Madrid deplasmanında Anadolu Efes'in 15 senedir kazanamadığını
hatırlatan Ataman, şunları söyledi:
"Barcelona maçının akabinde 2 hafta sonra Madrid'e gittik. Madrid'e giderken ben şunu söylemiştim; biz bu sezon İspanyol takımlarıyla deplasmanda oynadığımız 3 maçı da kazandık, sırada Real Madrid var. Biz bugüne kadar 15 yıldır, Anadolu Efes, Real Madrid'i Madrid'de yenememiş. Ben 20 yıldır EuroLeague'de antrenörlük yapıyorum ama hiç Madrid'de galibiyetim yok. Birçok salonda, Avrupa'nın birçok salonunda galibiyetim var ama Madrid'de yok. Bu kadar formdayken ve sezonun ilk maçında burada bizi Madrid'i çok farklı yendik. Şöyle bir baktığım zaman da, bizim takımın teknik olarak Real Madrid'e karşı ciddi bir üstünlüğünü görüyordum. O maça giderken de iddialı bir demeç verdim, 'Bir tek Madrid kaldığı yenemediğimiz, onu da yenmek istiyoruz' diye. Nitekim orada da gene müthiş bir oyun oynadık. Micic orada da yoktu. Dış sahada oynarken Micic ve Larkin'in olması çok önemli, biz onlarla oyunu kontrol eden bir takımız ama ona rağmen Beaubois'in, Simon'un özellikle Madrid maçında da Doğuş Balbay'ın müthiş bir katkısı oldu Campazzo'nun savunmasında. O maçı da kazanmayı başardık. Şu anda ciddi bir puan farkı yarattık, 2'nci, 3'üncü, 4'üncü takımlarla ama sonuçta daha çok kritik maçlar var. Hedefimiz maç maç, bu bulunduğumuz seviyeyi korumak."
"Müthiş iş yaptılar"
Real Madrid deplasmanında Dunston'un yokluğunda Tavares'in
karşısında uzunlara büyük iş düşmesi nedeniyle maç öncesi Pleiss ve
Sertaç Şanlı ile konuşup konuşmadığı ile ilgili gelen soruya Ergin
Ataman, şu yanıtı verdi:
"Çok özel bir taktiğim yoksa ben oyuncuları yanıma çağırıp da onları motive edecek, 'Tavares var karşında' diye bir toplantı yapmıyorum. Oyuncuyu strese sokmamak için böyle bir toplantı yapmıyorum. Tibor Pleiss ve Sertaç, Dunston'un yokluğunda müthiş iş yaptılar ve onun yokluğunda bu galibiyetlerimizde sadece ikisi oynadılar. Tavares'in olup olmamasını biz hiç göze almadık. Biz tabi ki rakibi analiz ediyoruz ama benim için önemli olan takımımızın hem hücum hem de savunma felsefemizi her maç aynı şekilde sahaya yansıtabilmek. Biz, Sertaç ve Tibor'un Dunston'un yokluğunda antrenmanlardaki performanslarını ve çalışmalarını hep çok memnunduk. Biz Dunston'un 2-3 ay oynamayacağını bildiğimiz zaman da transfer piyasasına gidip, 'Dunston gibi bir atletik oyuncu 2-3 aylığına ya da sezon sonuna kadar bulur muyuz' diye bir düşüncemiz olmadı. Sanki Dunston varmış gibi takımda Sertaç ve Pleiss ile biz yolumuza devam ettik. Onlar da bunun karşılığını verdiler. Biz bunun karşılığını alamasaydık belki o zaman birtakım çarelere başvurabilirdik. Onlar da bu şansı iyi kullandılar. Tibor, Dunston varken de 15-16 dakika süre alıyordu. Sertaç'a ise 3'üncü uzun olduğu için süre gelmiyordu. Dunston'un yokluğunda Pleiss birinci uzunluğa çıktı ama Sertaç'ta çok güzel katkı verdiği için biz orayı çok güzel geçtik. Chris Singleton'un da zaman zaman taktiksel olarak 5 numara olabilecek olmasıyla biz orayı bu şekilde kapatmayı başardık."
"Barcelona maçını kazanalım diye atılamdım"
Barcelona karşısında diskalifiye edilmesi ve yardımcı antrenör
Yakup Sekizkök'ün maçı çok iyi yöneterek Anadolu Efes'in
galibiyetinde rol oynamasına yönelik gelen soru üzerine ise Ataman,
"Biz sistem takımıyız, tabii ki takımımızda çok iyi yıldız
oyuncular var, onların katkıları ile biz buraya geliyoruz. Ama
nasıl ki Micic sakatlandığı zaman onun yerini Beaubois, Simon,
Doğuş doldurabiliyorsa ya da Dunston'un yokluğunu Sertaç ve Pleiss
doldurabiliyorsa benim yokluğumda da benim yardımcım Yakup benim
yerimi en iyi şekilde doldurur. Yakup o gün hasta ise Tomislav
(Mijatovic) orayı doldurur. Biz sonuçta bir ekip çalışması
yapıyoruz. Tabii ki başantrenörler burada işin vitrininde; takım
olarak bakacak olursak bugün herkes Shane Larkin'i konuşuyor ama
Larkin'in geçen sezonun başında oynamadığı maçları da kazandık.
Geçen sezon Larkin henüz forma girmeden de EuroLeague'de ilk dördün
içindeydik. Herkes takım Larkin-Micic diyordu ama Micic 3-4
haftadır yok ama takım yine kazanmaya devam ediyor. Bu bizim için
de geçerli. Ben hasta da olabilirim, oyundan da atılabilirim.
Şurada bir yanlış anlaşılma olmuş; Barcelona maçını kazanalım diye
oyundan atılmadım. Ben birinci teknik faulü almıştım ve maçın son 5
dakikasında özellikle çok yoğun bir baskı vardı. Hakemlerin bu
yoğun baskıdan etkilendiğini hissettiğim için o an bir şeyler yapma
gereğini düşündüm hem hakemler üzerinde, hem de kendi takımım
üzerinde. '12 sayıdan maç 6 sayıya düşmüş bu maç gidiyor'a bir
tepki için orada ben ikinci teknik faulü aldım. Sonuçta ben son 5
dakika teknik faulü aldım ve diskalifiye oldum, takım maçı kazandı.
Maçı kaybedebilirdik de. Orada bir momentum değiştirmem
gerekiyordu. Onun için de hakemler üzerinde böyle bir baskı yapmam
gerekti. Onlar da bu baskıyı teknik faulle cezalandırdılar ve ben
saha dışında kaldım. Ondan sonraki periyotta Yakup hoca ne
hissettiyse, gereken neyse onu yaptı ve maçı kazandık"
değerlendirmesinde bulundu.
"Avrupa'da en üst seviyede"
Türk antrenörlerin Avrupa'da en üst seviyede olduğunu vurgulayan
deneyimli çalıştırıcı, "Türkiye'de çok değerli antrenörler var.
Bugün Türk antrenörlüğü, Avrupa'nın en üst seviyesinde. Ama
maalesef Avrupa basketbolunda bir lobi var; her yerde Sırp, Yunan
ve İtalyan antrenörler. Ama biz kendi kendimizi bile çekemez
durumundayız. İnşallah bunları zaman içerisinde aşacağız. Ben başta
Yakup hoca olmak üzere ve tüm teknik ekibime son derece
güveniyorum. Bazen antrenmanlarda hasta olduğum oluyor ya da
yönetim kurulu toplantısı oluyor. Benim yaptıracağım antrenmanın
aynısını, hatta bazen çok daha iyisini Yakup ve teknik ekip
yaptırıyor" dedi.
Geleneksel basketboldan modern basketbola
geçiş
EuroLeague'de özellikle bu sezon takımların daha tempolu ve şut
üzerine basketbol oynamasıyla, geleneksel basketbolu kıyaslayan
Ergin Ataman, "Bu oyun, oyuncuların kalitesine bağlı. Biz bugün bu
basketbolu niye oynuyoruz, çünkü kadromuzda Larkin, Micic ve
Beaubois gibi çok hızlı oyuncularımız var. 4 numaralarda şutör
oyuncularımız var ve buna uygun bir kadromuz var. Çok üst düzey
oyuncularımız var, bunların başında tabii ki Larkin geliyor. Bu
basketbolu oynamamızda Larkin'in çok önemli bir özelliği var. Bu
basketbol bizi şampiyon yapacak diye bir şey yok. Geçen sene
olamadık, finalde CSKA Moskova'ya kaybettik. Ama tabii kaybederken
orada bizi yenen CSKA Moskova'nın tecrübesi, sürekli dörtlü final
oynaması, Itoudis'un becerisi tabii ki önemli. Orada da bir Clyburn
vardı. Biz elimizdeki kadrolara yön veren hocalarız; sonucu
belirleyen oyuncular oluyor. Final Four ve finalde hangi takımın
oyuncuları daha iyi oynarsa o takım şampiyon olacak" diyerek
sözlerini noktaladı.