Ergezen, eleştirilere patladı
Abone olÖzel uçağa bindiği gerekçesiyle bazı çevrelerin eleştiri oklarına hedef olan Zeki Ergezen, tüm eleştirilere cevap verdi. Ergezen, konuyla ilgili şu benzetmeyi yaptı.
Bayındırlık ve İskan Bakanı Zeki Ergezen, gerekirse özel uçağa
da özel gemiye de bineceğini söyledi. TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın 4 milyar 9 milyon
41 bin YTL'lik 2005 yılı bütçesi 23 milyon 150 bin YTL'lik ilave
ile kabul edildi. Bakanlığı'nın bütçesi üzerindeki soru ve
eleştirileri cevaplayan Bakan Ergezen, milletin imkanlarını iyi
değerlendirdiklerini, Ankara'yı taşraya, taşrayı ise şantiyelere
taşıdıklarını söyledi. ''Neden otoyol değil de bölünmüş yol
yapıyorsunuz?'' şeklindeki eleştirileri haksız bulduğunu ifade eden
Ergezen, geçmişte bin 880 kilometrelik otoyolun 16 milyar dolara
mal edildiğini hatırlattı. Ergezen, ''bir taraftan gırtlağınıza
kadar dış borca batmışsınız, diğer taraftan otoyol istiyorsunuz. 1
kilometrelik otoyol için harcadığınız para ile 40 kilometre
bölünmüş yol yapıyorsunuz. Bölünmüş yollar tam Türkiye'ye göre''
diye konuştu. Ergezen, milletin bölünmüş yollara sahip çıktığını
belirterek, hangi parti iktidara gelirse gelsin milletin bölünmüş
yol isteğinin devam edeceğini söyledi. CHP Ordu Milletvekili Kazım
Türkmen'in ''Karadeniz Türkiye'nin bir parçası değil mi?''
şeklindeki sorusunu da yanıtlayan Ergezen, Karadeniz sahil yolunun
yapımı için ayrılan ödeneklerin neredeyse tüm Türkiye'deki yollar
için ayrılan ödeneğe eşit olduğunu kaydetti. Ergezen, ''biz
bölgeciliği değil, Türkiyeciliği savunuyoruz'' dedi. Ergezen,
Bingöl'de deprem konutlarının yapımında 40 trilyon liradan fazla
yolsuzluk yapıldığı yolundaki iddiaların da ''afaki laflar''
olduğunu ifade etti. ÖZEL UÇAK Bakan Ergezen, bazı müteahhitlerin
uçağına bindiğine ilişkin eleştirileri cevaplarken de şöyle
konuştu: ''Özel uçağa bindiğim doğrudur. İşimi yapmak için sizin
bile özel uçağınızı talep ederim. Mühim olan kendime güvenmemdir.
Ben bir sefer değil, 8-10 sefer bindim. Ağrı'da deprem oldu
yetişmem lazım. Bakanım... İlk yakaladığımız insanın özel uçağına
el koyduk. Bingöl depreminde de uçağa yetiştim. Bir taziye de olsa
bakanım, yetişmem lazım. Kendime güveniyorum. Ben müteahhitlerle
Kızılay'da kol kola gezmekten çekinmem. Yemeklerini yemekten
çekinmem. Bu devletin kuruşunu da boşuna harcatmam. Onun için özel
uçağa da binerim, özel gemiye de binerim. Türkiye Cumhuriyet'nin
kuruşunu korumak, zayi etmemek lazım. Milim milim kullanmak lazım.
Kendine güveneceksin. Ben güveniyorum, (hodri meydan) diyorum. 2
yıldır bakanım. O bakanlıkta anlı şanlı işler yapıyoruz. İhalelerde
yolsuzluk yok. Yolsuzluk bitmiş, rüşvet bitmiş. Rabbimize şükür,
Bayındırlık Bakanlığı'nda çalışmak bir artıdır, artı... Bir iftihar
vesilesidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin vatandaşlarının işini
görmek için vallahi özel uçaklara da özel tayyarelere de
bineriz.''