Ergenekonun suikast silahları
Abone olErgenekon iddianamesindeki şüpheli isimlerden ele geçirilen silahlar bir cephaneliği aratmayacak cinsten...
''Ergenekon'' davası iddianamesinde, şüphelilerden 39
adet el bombası, 1160 gram tahrip kalıbı, 3 adet uzun namlulu
tüfek, 21 adet ruhsatsız tabanca, 4 av tüfeği, 21 adet TNT
kalıbı ile infilak fitilleri ve bomba yapımında kullanılan
malzemeler ele geçirildiği belirtilerek, ''Ele geçirilen
patlayıcı maddeler, suikast silahları, el bombaları ve silahlardan
yeterli sayıda elemanının silahlı olduğu anlaşılmaktadır''
denildi.
İddianamenin ''örgütün yapısı, üye sayısı, araç gereç
bakımından amaç suçları işlemeye elverişliliği'' bölümünde
sivil toplum açılımının da yapıldığı, medya kuruluşlarını
yönlendirebilecek güç ve tasarrufa sahip oldukları dile
getirildi.
''Ergenekon'' terör örgütünün üst kademesinde
üniversiteleri yönlendirecek konumda insanların bulunduğu, tüm
sivil toplum kuruluşlarını tek çatı altında toplayıp bu derneklerin
üyesi dahi olmayan örgüt üyelerince gerçekleştirdiği ve planladığı
eylemlerin niteliğinin soruşturma sırasında ele geçirilen silah ve
mühimmat ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığı dile getirilen
iddianamede, ''Ergenekon terör örgütünün yönetimindeki
sivil toplum kuruluşları yönetici ve üyelerinin birçok askeri
görevli şahıslarla irtibatlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Ele
geçirilen patlayıcı maddeler, suikast silahları, el bombaları ve
silahlardan yeterli sayıda elemanının silahlı olduğu
anlaşılmaktadır'' denildi.
Örgütün birçok medya kuruluşu ve yayın organını kontrolü altına
alarak yönlendirdiği, bu alanda gizli ittifak yaparak gizli hakim
güç olma konumuna ulaştığı dile getirilen iddianamede, örgüt
üyelerinin toplumdaki kariyerli konumları sebebiyle kitlelere
ulaşmada ve harekete geçirmede bu insanların rolü ile sıradan
insanların etki alanlarının aynı olamayacağının herkes tarafından
bilindiği dile getirildi.
İddianamede, şöyle denildi:
''Sonuç olarak 'Ergenekon' terör örgütünün hem eleman hem
kadrolaşma hem devlete ait gizli bilgi ve belgelere rahatlıkla
ulaşma, örgütün sahip olduğu çeşitli silahlar ve silahlı üyeleri,
örgütün en üst düzeydeki devlet görevlilerine suikast yaptırmak
için suç işlemiş ve işlemeye meyilli bir çok insanı kısa sürede
bulup bu tür insanlara hayali misyonlar yükleyip suç işlemeye
teşvik edip, gerektiğinde yüklü miktarlarda paralar taahhüt edip
ülkeyi kaosa götürecek eylemler yaptırabildikleri, Danıştay
suikastı ve bazı ünlü kişilere yapılacak suikastler için yapılan
para tekliflerinin de dosyada delillendirildiği, suikast
yaptıracakları kişilere 'yakında darbe yapacağız cezaevinde fazla
kalmazsın, hemen biz seni çıkarırız' gibi vaatlerde bulundukları
anlaşılmıştır.
Alparslan Arslan'ı da böyle bir ümitle suç işlemeye
azmettirdikleri, bu konuda Alparslan Arslan'ın müebbet hapis cezası
almasına rağmen halen çıkma ümidi olduğunu ve bu ümidinin kısa
sürede gerçekleşeceğini ifadesinde beyan etmesi de örgütün hem
darbe amaçlarını hem de bu tür eylem ve suikastları rahatlıkla
gerçekleştirebilecek deneyim ve birikime sahip olduğunu gösterdiği
gibi yeterli eleman araç ve gereç ile bilgi ve kapasiteye sahip
olduğunu göstermektedir.''
ÖRGÜTÜN SİLAHLI BİR ÖRGÜT OLMASI
Operasyonlarda ''Ergenekon'' terör örgütünün hem kuruluş yapısı
gereği hem amaç ve faaliyet alanları bakımından, hem de örgütün
sivil unsurlarının oluşumu açısından silahlı bir örgüt olduğu dile
getirilen iddianamede, şöyle denildi:
''Yasa gereği silah taşıma yetkisine sahip olan asker,
polis vb. örgüt üyelerinin ruhsatlı silahlarının örgütün amaçlarını
gerçekleştirme amacıyla edindiklerinden söz edilemeyeceğinden,
örgütün silahlı örgüt olarak kabul edilmesinde bu kişilerin
ruhsatlı silahları dikkate alınmamıştır.
Ancak bu kişilerin ruhsatlı silah edinme imkanlarına karşın sahip
oldukları ruhsatsız silah ve mühimmat ile diğer örgüt üyelerinde
ele geçen çok çeşitli silah ve mühimmat, örgütün silahlı bir terör
örgütü olması açısından yeterli bir delildir.
'Ergenekon' terör örgütünün hücre yapılanmalarında ele geçirilen
patlayıcı maddelerin miktarı göz önüne alındığında, bu miktarda
patlayıcı maddelerin legal amaçlarla bulundurulmasının mümkün
bulunmadığı ya da iddia edildiği gibi çöplükten alınacak kadar az
olmadığı, miktar olarak 'Ergenekon' terör örgütünün amaç ve
faaliyetlerinde kullanmaya yetecek kadar bomba ve patlayıcı madde
ile bunların mühimmatının bulunduğu görülmektedir.''
Suikast silahı olarak bilinen dürbünlü Kanas uzun menzilli nişancı
tüfeğinin de örgütte bulunmasının, örgütün belgelerinde yer alan
''gerektiğinde suikast yoluna başvurulması'' amacıyla da örtüştüğü
anlatılan iddianamede, ''Yine bununla ilgili olarak şüpheli Vatan
Bölükbaşoğlu'nun TİT adına hareket ettiğini ve bu amaçla suikast
yapmak için yaşı küçük kişilere tekliflerde bulunduğu, Emin Caner
Yiğit'te 'ölüm Allah'ın emri emir kuluyuz. TİT' yazılı üzerinde
silah bulunan Türk Bayrağı resminin çıktığı, geçmişte Semih Tufan
Gülaltay'ın da TİT örgütü adına, Akın Birdal'a suikast eylemini
gerçekleştirdiği tespit edilmiştir'' denildi.
SUİKAST SİLAHLARI
İddianamede, şüphelilerden 39 adet el bombası, 2 adet içi
boşaltılmış el bombası, 11 kilogram C-3 patlayıcı, 1160 gram tahrip
kalıbı, 1 adet gaz bombası, 10 adet fünye, 5 adet işaret fişeği, 3
adet sis bombası, 21 adet TNT kalıbı, 1 adet yangın bombası, 84
adet kapsül, 24 adet ateşleme çakmağı, 50 metre infilak fitili, 35
adet çeşitli boylarda infilak fitili, 1 adet eğitim bombası, 2 adet
demir çubuk içerisinde patlayıcı, 18 gram 'Emolite'' marka
patlayıcı, 13 santimetre uzunluğunda infilak kapsülü için
irtibatlık fitili, 3 adet plastik tüp içerisinde hidrolik asit, 3
adet uzun namlulu tüfek, 4 adet ruhsatsız av tüfeği, 21 adet
ruhsatsız tabanca, 3 adet kuru sıkı tabanca, 34 adet şarjör, 1074
adet dolu fişek, 73 adet av fişeği, 1 adet susturucu, 2 adet içi
boşaltılmış havan mermisi, 9 adet içi boşaltılmış uçaksavar
mermisi, 2 kasatura, saniyeli fitil, çok sayıda demir bilye, bomba
yapımında kullanılan malzemeler, telsiz, 7 bıçak ve 3 adet muşta
ele geçirildiği belirtildi.
İddianamede, örgütün temel belgeleri arasında ''Ergenekon Analiz
Yeni Yapılanma ve Geliştirme Projesi'' adlı dokümanın yer aldığı
belirtiliyor.
Söz konusu 25 sayfalık belgenin içeriğine ve bazı sanıklardan ele
geçirilen belgelere ayrıntılarıyla yer verilen iddianamede, şöyle
denildi:
''Ergenekon terör örgütünün bütün kurallarının yazılı olduğu ve
hiyerarşik ilişkilerin katı yazılı kurallarla belirlendiği
belgelerden anlaşılmaktadır. Ergenekon terör örgütünün çok büyük ve
kapsamlı olan yapılanması içerisinde örgüt içi disiplini sağlamak
ve örgütün illegal faaliyetlerinin deşifre edilip örgütün üst düzey
yöneticilerinin yapılan eylem ve fiillerden sorumlu tutulmasını
engellemek için tüm prensiplerin yazılı hale getirildiği, ihanet
edenin açıkça öldürüleceğinin dokümanda yazılarak örgütün dağılma
ve deşifresini engellediği, sırf bu konuyla alakalı olarak
Ergenekon bünyesinde örgüt içi araştırma ve istihbarat biriminin
kurulduğu, şüpheli Semih Tufan Gülaltay'ın bilgisayarından elde
edilen ve Kuvayı Milliye Derneği (1919) üye ve yöneticileri
hakkında ayrıntılı düzenlenmiş istihbari bilgi notlarının bulunması
bu birimin aktif halde tutularak örgütün devamlılığının temin
edildiği anlaşılmıştır.''