Ergenekonda yuki yöntemi
Abone olErgenekon davasında gizli tanıklar nasıl dinlenecek? Amerikan polisiye filmlerinde izlediğimiz yöntem devreye giriyor...
Amerikan polisiye dizilerinde sıkça izlediğimiz “gizli
tanık” uygulaması, Ergenekon davasıyla Türkiye’nin de
gündeminde.
Savcı, gerçekten gizli tanık getirirse, Türkiye’de bu
konuda bir ilk yaşanacak.
Ergenekon’la ilgili davada, savcılığın ‘gizli tanık’ göstereceği
haberleri üzerine, Türk hukukuna kısa süre önce giren gizli
tanıkların nasıl dinleneceği tartışması başladı.
GİZLİ TANIKLAR NASIL DİNLENECEK?
Kanuna göre gizli tanıklar, mahkeme salonuyla bağlantılı
bir başka salonda, ses ve görüntüleri değiştirilerek
dinlenebilecek. Sesin, 1960’lı yıllarda radyoda
Orhan Boran’ın Yuki’yi konuştuğu gibi bir yöntemle değiştirilmesi
mümkün. Orhan Boran döneminde, bant kaydı hızlı çalınarak
ses değişiyordu, bugün çok daha ileri teknikler kullanılıyor.
Gizli tanıklık ve tanıkların korunması geçen yıl sonunda TBMM’de
konuşulurken, CHP kapsamın genişletilmesini istemiş, dönemin Adalet
Bakanı Cemil Çiçek “Mahkemeler tiyatro salonuna
döner” diyerek karşı çıkmıştı. Kanun bu yılbaşında
yürürlüğe girince de, CHP’liler Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası
açmıştı. Dava halen mahkeme gündeminde ve Anayasa Mahkemesi
bu arada iptal kararı verirse, Ergenekon davasındaki gizli
tanıkların korunması tehlikeye girecek.
Gizli tanık dinleme, AB’ye uyum çerçevesinde yasalarda yapılan
değişiklikler sırasında, 2005 yılında Türk hukuk sistemine girdi.
ABD’de yaygın olarak kullanılan “gizli tanık”, özellikle
mafya operasyonları gibi önemli davaların çözülmesinde kilit rol
oynuyor. Gizlilik öngörülse de, uygulama bu tanıkların
gizli kalmadığını gösterdiği için de “koruma” müessesesi
geliştirilmiş.
CMK’DAKİ ‘GİZLİ TANIK’ HÜKMÜ
Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ‘gizli tanık’ uygulamasını 58. maddede
şöyle düzenleniyor:
Tanığa ilk önce sorulacak hususlar ve tanığın korunması
MADDE 58.- (2) Tanık olarak dinlenecek kişilerin kimliklerinin
ortaya çıkması kendileri veya yakınları açısından ağır bir tehlike
oluşturacaksa kimliklerinin saklı tutulması için gerekli önlemler
alınır. Kimliği saklı tutulan tanık, tanıklık ettiği olayları hangi
sebep ve vesile ile öğrenmiş olduğunu açıklamakla yükümlüdür.
Kimliğinin saklı tutulması için, tanığa ait kişisel bilgiler,
Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından muhafaza
edilir.
(3) Hazır bulunanların huzurunda dinlenmesi, tanık için ağır bir
tehlike teşkil edecek ve bu tehlike başka türlü önlenemeyecekse ya
da maddî gerçeğin ortaya çıkarılması açısından tehlike
oluşturacaksa hâkim, hazır bulunma hakkına sahip bulunanlar olmadan
da tanığı dinleyebilir. Tanığın dinlenmesi sırasında ses ve
görüntülü aktarma yapılır. Soru sorma hakkı saklıdır.
(4) Tanıklık görevinin yapılmasından sonra, kişinin kimliğinin
saklı tutulması veya güvenliğinin sağlanması hususunda alınacak
önlemler, ilgili kanunda düzenlenir.
(5) İkinci, üçüncü ve dördüncü fıkra hükümleri, ancak bir örgütün
faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak
uygulanabilir.
TANIK KORUMA KANUNU NE DİYOR?
CMK’da düzenlenen “gizli tanık” konusunda hazırlanan “Tanık Koruma
Kanunu” ise bu yılbaşında yürürlüğe girdi.
Kanun, ağırlaştırılmış müebbet, müebbet ve alt sınırı 10 yıl veya
daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar, bir örgütün faaliyeti
çerçevesinde işlenen alt sınırı 2 yıl veya daha fazla hapis
cezasını gerektiren suçlar ile terör örgütünün faaliyeti
çerçevesinde işlenen suçlarda, dinlenecek kişilerin kimliklerinin
ortaya çıkmasının, kendileri veya yakınları açısından ağır bir
tehlike oluşturması halinde, kimliklerinin saklı tutulması için
gerekli önlemlerin alınmasını öngörüyor.
Buna göre, gerekli görüldüğü hallerde estetik cerrahiyle fiziki
görünüm ile adli sicil, askerlik, vergi, nüfus, eğitim, sosyal
güvenlik ve benzeri bilgi ve kayıtlar değiştirilecek, nüfus
cüzdanı, sürücü belgesi, pasaport gibi resmi belgeleri yeniden
düzenlenecek. (NTV)