Ergenekonda tahliye için 10 yıl hesabı
Abone olErgenekon sanıklarının yargılama süreleri 3 yılı dolanlar tahliye kararı beklerken, Adalet Bakanlığı bu sürenin 10 yıl olduğuna işaret ediyor
Ergenekon sanıklarından tutukluluk süreleri 3 yılı
dolduracak olanlar, yeni düzenlemeye göre tahliye edilmeyi
bekliyor. Ancak bu ay sonunda yürürlüğe girecek olan madde,
tutukluluk süresinin bazı suçlarda iki kat olarak uygulanmasını
öngörüyor.
Ceza yargılamalarını düzenleyen, tutuklama sürelerini ve
kriterlerini değiştiren Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Aralık
2004'te kabul edilerek, 1 Haziran 2005'te yürürlüğe girdi. Kanunun,
"tutuklulukta geçecek süreyi" düzenleyen 102. maddesinin yürürlüğe
girişi ise 31 Aralık 2010'a bırakıldı.
2005'te Ergenekon ve bağlantılı davaların hiçbiri yoktu. Zaman
geçti.
Geçen sürede, Türkiye'nin aslında uzun zamandır kanayan
yarası olan uzun tutukluluk süreleri, Ergenekon sanıkları Tuncay
Özkan, Mustafa Balbay, Mehmet Haberal gibi isimlerin uzun
tutukluluk halleri nedeniyle ülke gündemine oturdu.
Maddenin yürürlüğe giriş tarihi kaprya dayandı. Cuma günü
itibariyle, mahkemelerin yeni düzenleme uyarınca, bütün sanıkların
tutukluluk durumunu yeniden değerlendirmesi gerekecek. İşte olay
burada düğümleniyor.
102. MADDE NE DİYOR
Maddede, "Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk
süresi en çok iki yıldır. Bu süre, zorunlu hallerde gerekçesi
gösterilerek uzatılabilir, uzatma süresi toplam 3 yılı geçemez"
ifadesi yer alıyor. CMK'nın 252.
maddesinde ise "Devletin güvenliğine karşı suçlarda, anayasal
düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlarda, milli savunmaya
karşı suçlarda ve devlet sırlarına karşı suçlarda tutuklama süresi
iki kat uygulanacaktır" deniliyor.
İlk bakışta son derece anlaşılır gözüken bu madde üzerinde aslında
büyük bir tartışma yaşanıyor. Tartışma, maddelerdeki "Zorunlu
hallerde gerekçesi gösterilerek uzatılabilir. Uzatma süresi 3 yılı
geçemez" ve "iki kat uygulanır" ifadelerinden kaynaklanıyor.
Herkes, bu ifadeler üzerinden kendi konumuna uygun bir hesap
yapıyor.
Herkesin hesabı ayrı Uzun yıllardır cezaevinde bulunan tutukluların
hesabı 4 yıldan fazla tutuklu kalınamayacağına yönelik. Ergenekon
sanıklarının avukatlarının da desteklediği bu yoruma göre, "ağır
ceza mahkemelerinde yargılananlar en fazla 2 yıl tutuklu
kalabileceği için, bu sürenin iki katının geçerli olduğu özel
yetkili mahkemelerde yargılananlar da 4 yıldan fazla cezaevinde
tutulamaz. Bu da ancak zorunla hallerde mümkündür." Buna karşılık,
farklı hukukçular, "Bu yorumu yapanlar, ağır ceza mahkemelerindeki
2 yıllık alt surenin 3 yılı geçemeyecek biçimde uzatılabileceğini
unutuyor" yorumunu yapıyor.
3 yıllık süreyi anımsatan hukukçular da kendi içinde ikiye
aynlryor. Bir yoruma göre, "3 yılı geçemez" ifadesi; 2 yılDoğu
Perinçek Veli Küçük Mustafa Balbay lık alt süreye sadece 1 yıl
eklenebileceği, toplam 3 yıldan fazla tutuklu kalınamayacağı
anlamına geliyor. Bu durumda, özel yetkili mahkemelerde de sürenin
6 yıldan fazla olmaması gerekiyor. Diğer yoruma göre ise düzenleme,
2 yıllık alt süreye, an fazla 3 yıl ekleme yapılabileceği anlamına
geliyor. Bu yorumun sahiplerine göre ise ağır cezada yargılananlar
en fazla 5 yıl, özel yetkili mahkemelerde yargılananlar en fazla 10
yıl tutuklu kalabilir.
Mahkemeye bağlı Bu yorumlar, tutukluluk süreleri 2 yıla yaklaşan
Ergenekon sanıkları açısından hayati önem taşıyor. 653 gündür
tutuklu bulunan Balbay, 622 gündür tutuklu bulunan HaberaJ gibi
isimler de bunların başmda geliyor.
Zira, hemen tahliye edilmemeleri zaten eleştiri konusu olan bu
isimler için "10 yıllık hesabın geçerli olması" tutukluluk
süresinin daha yıllar süreceği endişesi yaratıyor.
Danıştay davası sanıkları Alparslan Arslan, Osman Yıldırım, Tekin
Irşi gibi 4 yıldan fazla süredir tutuklu bulunan isimler ise
4.yıllık yorum geçerli sayılırsa, hemen tahliye edilebilecek.
Ergenekon sanıkları Veli Küçük, Muzaffer Tekin, Doğu Perinçek gibi
isimler de bu yorum geçerli sayılırsa, kısa süre sonra mahkeme
karan gerekmeksizin tahMehmet Haberal üye olabilecek.
Hangi yorumun doğru olacağı konusundaki son sözü ise mahkemeler
söyleyecek. Çünkü kafa karışıklıklarına rağmen hükümet, yargıyı
bağlayıcı bir düzenleme yapmadı ve işi mahkemelere bıraktı. Ancak
Türkiye'nin dört bir yarımdaki mahkemeler farklı farklı yorumlar
yaparsa, iş iyice içinden çıkılmaz bir hal alacak. Bu durumda,
mahkeme kararlarım Yargıtay'a taşıma yetkisi bulunan Adalet
Bakanlığı'nın yorumu, belirleyici hale gelecek. Bakanlık, kendi
yorumuna aykırı kararlan, uygulama birliği sağlaması için
Yargıtay'a götü-, rebilecek.
Bakanlıkta kuşku yok Edindiğimiz bilgilere göre Adalet Bakanlığı,
düzenlemede bu kadar tartışılacak bir yön görmedi. Bu nedenle,
açıklayıcı bir yasal düzenleme çalışması da yapmadı.
Kulislere yansıyan bilgilere göre, bakanlık, "Ağır ceza
mahkemelerinde en fazla 2 yıl tutuklu kalınabilir, bu süre en fazla
3 yıl arttırılabilir, doğal olarak toplam 5 yıldan fazla tutuklu
kalınamaz.
özel yetkili mahkemeler için de maddede sürelerin iki katının
uygulanacağı belirtildiğine göre, hem 2 yıllık sürenin 4 yıl olarak
Adalet Bakanı Sadullah Ergin "Madde çok açık" dedi.
düşünülmesi, hem de 3 yıllık sürenin 6 yıl olarak düşünülmesi
gerekir. Bu durumda, toplam süre 10 yıldan fazla olamaz" görüşünü
taşıyor.
10 yıla bulabilecek toplam tutukluluk süresinin Avrupa İnsan Haklan
Mahkemesi'nde mahkumiyete yol açıp açmayacağı konusuna gelince.
Hükümetin bu konudaki değerlendirmesinin şöyle olduğunu öğrendik
"Avrupa İnsan Haklan Sözleşmesi'nin "hürriyet ve güvenlik hakkı"
başlıklı 5. ve adil yargılanma hakkı başlıklı'6. maddeleri
kapsamında değerlendirilen uzun tutukluluk hallerinde, önemli olan
tutuklu geçirilen sürenin makul.olup olmadığı: Bu da somut olayın
özelliklerine göre değerlendirileceğinden, tutukluluk
gerekçelerinin yeterli ve geçerli olması, soruşturmayı yürütenlerin
hızlı hareket etmesi halinde Sözleşme'ye aylan bir durum söz konusu
olmayacaktır."
Ergin: Hüküm çok açık Uzun tutukluluk konusundaki hassasiyetini
daha önce de açıklayan Adalet Bakam Sadullah Ergin, buna karşın
tartışmanın, somut durumlar üzerinden yürütülmesini doğru
bulmadığım söyledi. Ergin, "Yürürlüğe girecek hüküm çok açık"
görüşünde. Bakalım, cuma gününden soma mahkemeler düğümü nasıl
çözecek?