Ergenekonda KİM KİMDİR?

İsimleri Susurluk'tan Danıştay baskını ve 301 eylemlerine kadar hep birlikte geçen kişilerin ilişkisi incelendiğinde Ergenekon'un iyi bir fotoğrafı çıkıyor

HEP AYNI KİŞİLER

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın terör örgütü olduğunu açıkladığı ERGENEKON, 'vatansever', 'ulusal', 'milli', 'Kemalist', 'Atatürkçü' gibi adlarla örgütlenen irili ufaklı yapıların toplamı.

'ERGENEKON ÇETESİNDE KİM KİMDİR?' GÖRMEK İÇİN TIKLAYIN

Gözaltındaki Veli Küçük, Sami Hoştan, Drej Ali ve tutuklu Muzaffer Tekin gibi isimler Susurluk'tan beri bilinen ve kesişme noktalarında görünenler.

DARBE TEZGAHLARI

VAHİM İDDİALAR

İddialara göre Ergenekon örgütü, Nobel'li yazar Orhan Pamuk'u öldürmek için Glock bir tabanca ve 2 milyon YTL arıyordu. Çete ünlü isimlere suikastlar yaparak Türkiye'yi darbe ortamına sürüklemek istiyordu. Darbe tarihiyse 2009'du. Sıhhiye'deki 700 kilo patlayıcı dolu minibüs çetenindi. 'İstanbul'da üç bombalı minibüs var' iddiası panik yaratmak için yayıldı. Diyarbakır'da kendi adamları Vatansever Kuvvetler Güçbirliği Hareketi Başkanı'na silahlı saldırı düzenleyip 'PKK saldırdı' dediler. İbrahim Çiftçi, savcıya Hablemitoğlu cinayetini işlediğini söyledi, inandırıcı bulunmadı. Çiftçi, el bombasıyla öldürüldü.

Danıştay baskını gibi kanlı suçlar veya TCK 301'den yargılanan kimi yazarların tehdit edilmesi gibi faaliyetlerde hep adı geçen kişilerin sorgulanması, 'Ergenekon büyük yara aldı' yorumlarına neden oldu.

Buna karşılık, 2003-2004'te 'Ayışığı' ve 'Yakamoz' gibi adlarla darbe tezgâhlayanların boş durmadığını düşünenlerse karamsar.

EKSİK HALKALAR

Kötümserlere göre Ergenekon şemasındaki isimler, ancak buzdağının görünen kısmını oluşturuyor, yani şema henüz eksik. Yine de, kimin kiminle ilişkide göründüğü kâğıda döküldüğünde hayli ciddi bir fotoğraf çıkıyor ortaya. Zaten savcılık da bu fotoğraftaki eksikleri tamamlamanın peşinde.

GÖZLERİYLE ANLAŞMIŞ

Operasyon kapsamında gözaltında bulunan emekli Tuğgeneral Veli Küçük'ün ise gözaltına alındığı sırada polise tek kelime etmediği öğrenildi.
      
Veli Küçük, kapıyı açtığında ise karşısında Terörle Mücadele ve İstihbarat Şubesi üst düzey yöntecilerini buldu. Savcılık tarafından alınan arama ve gözaltı kararı kendisine söylendi.

Küçük'ün kendisini gözaltına almaya gelen polis şefleriyle göz mimikleri ile anlaştığı, başıyla ve gözleri ile karşısındaki görevlileri onayladığı belirtildi.

Sağlık problemleri karşısında ilaçlarını yanına alabileceği söylenen Veli Küçük'ün, kıyafetlerini giydikten sonra polise teslim olduğu ve İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldüğü ifade edildi.
      
KARAPARANIN İZİ

Ele geçirilen belgeler arasında yer alan banka dekontları ve hesap kayıtlarından, örgüte yurtdışından yüklü miktarlarda para transferi yapıldığı da iddia edildi. Avrupa ülkelerinden yapıldığı belirtilen para transferlerinin örgütün uyuşturucu ve silah ticaretinden kazandığı paralar olabileceği iddia edildi. Yurtdışından gelen para transferleri ile ilgili belgelerin bulunmasının ardından Milli İstihbarat Teşkilatı'nın da devreye girdiği bildirildi.