Ergenekonda ağır kuşku!
Abone olAlbay ve General Diyarbakır'ın Lice ilçesinde şehit edildi. Onların dosyalarında hala "faili meçhul" yazıyor. Müthiş iddia yine Ergenekon Mahkemesi'nden...
Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13'üncü Ağır Ceza
Mahkemesi, Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde şehit edilen Tuğgeneral
Bahtiyar Aydın ve Mardin'de şehit edilen Albay Rıdvan Özden'le
ilgili soruşturma dosyasını Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan
istedi. Bu istek "şehit askerlerin ölümünde Ergenekon'un parmağı mı
var?" sorusunu gündeme getirdi?
DOSYA ZAMANAŞIMINDAN KALKABİLİR
Başsavcılık, hala faili meçhul dosyalar arasında yer alan iki
olayla ilgili evrakların onaylı örneklerini Ergenekon davasına esas
olmak üzere gönderdi. Faillerin bulunamaması halinde, Tuğgeneral
Aydın'ın dosyası 4, Albay Özden'in dosyasının ise 6 yıl sonra
zamanaşımıyla ortadan kaldırılacağı belirtildi.
HELİKOPTERDEN İNER İNMEZ VURULDU
Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, 22
Ekim 1993 tarihinde, Lice İlçesi Jandarma Bölük Komutanlığı'na
PKK'lılar tarafından düzenlenen saldırı haberini alır almaz
helikopterle gittiği olay yerinde, helikopterden iner inmez
Kannas keskin nişancı tüfeğiyle açılan ateş sonucu başından
yaralanmış ve kaldırıldığı Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde şehit
olmuştu. Mardin Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden
de, 14 Ağustos 1995 tarihinde Savur İlçesi Ormancık Köyü kırsal
kesiminde açılan ateş sonucu iki korumasıyla birlikte şehit
olmuştu.
ŞEHİT ASKERLERİN DOSYASI İSTENDİ
Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13'üncü Ağır Ceza
Mahkemesi, şehit Tuğgeneral Bahtiyar Aydın ve Albay Rıdvan Özden
ile ilgili soruşturma dosyalarını Diyarbakır Cumhuriyet
Başsavcılığı'na yazdığı bir yazıyla istedi. Mahkemeden 'ivedi'
olarak yapılan talepte, yürütülmekle olan bir soruşturmaya esas
olmak üzere hazırlık tahkikat dosyaları arasında bulunan maktüller
Bahtiyar Aydın ve Rıdvan Özden ile ilgili soruşturma evrakının
onaylı bir suretinin ölü muayene raporları, otopsi tutanakları,
olay yeri krokisi, klasik otopsi raporlarıyla birlikte gönderilmesi
istendi. Gelen bu yazı üzerine faili meçhul dosyalar arasında
bulunan Tuğgeneral Aydın ile Albay Özden'in dosyalarının birer
örneği Ergenekon davasında yargılanan sanıkların dosyasına konulmak
üzere İstanbul Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına
gönderildi.
HALEN FAİLİ MEÇHUL
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından mahkemeye gönderilen
dosyada, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın 22 Ekim 1993 günü faili belli
olmayan kişi veya kişilerce açılan ateş sonucu ağır yaralandığı,
kaldırıldığı Diyarbakır Askeri Hastanesi'nde kurtarılamayarak şehit
olduğu, yapılan otopside Aydın'ın uzun menzilli silahla uzak
mesafeden açılan ateş sonucu tek kurşunla sağ şakak bölgesine
aldığı isabet sonucu hayatını kaybettiği yer alıyor. Şehit Aydın
ile ilgili dosyada, 'Suç: Adam öldürmek. Sanık: Failli belli
olmayan terör örgütü mensupları.' ibareleri yer alıyor. Bahtiyar
Aydın ile ilgili dosyanın 22 Ekim 2013 tarihine kadar faillerinin
bulunmadığı taktirde, 20 yıllık zamanaşımı süresinin dolması
nedeniyle ortadan kaldırılacağı belirtiliyor.
ALNINA TEK KURŞUN
Şehit Albay Rıdvan Özden ile ilgili dosyada ise, Albay'ın 14
Ağustos 1995 günü faili belli olmayan kişi veya kişilerce açılan
ateş sonucu 2 korumasıyla birlikte şehit olduğu, halen faili meçhul
olan dosya ile ilgili yapılan tahkikatta Albay'ın alnına
aldığı isabetle hayatını kaybettiği, bu dosyanın da 20 yıllık
zamanaşımı süresine tabi olduğu, faillerin 14 Ağustos 2015
tarihe kadar yakalanamaması halinde, dosyanın da zamanaşımıyla
ortadan kaldırılacağı ifade ediliyor.
EŞİNİN OTOPSİ TALEBİ REDDEDİLMİŞTİ
Albay Rıdvan Özden'in eşi Tomris Özden, Ergenekon davasının
görülmesinden sonra İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yaptığı suç
duyurusunda, eşinin iddia edildiği gibi alnından değil, ensesinden
vurulduğunu, 12 Ağustos günü öldürüldüğünü, ancak cesedinin
2 gün arazide bekletilip 14 Ağustos'ta şehit edilmiş gibi rapor
tutulduğunu öne sürdü.
O SİLAH EŞİMİN DEĞİLDİ
Eşinin ölümünden sonra Bölük Komutanı Latif Geren'in kendisine
teslim ettiği silahla, eşinin hayattayken kullandığı silahın seri
numaralarının birbirini tutmadığını belirten Özden, eşinin
bu silahla vurulmuş olabileceği gerekçesiyle silahı başsavcılığa
teslim ederek balistik inceleme yapılmasını istedi.
Olaydan sonra defalarca otopsi talebinde bulunduğunu ve bu talebin
kabul edilmediğini belirten Tomris Özden savcılara verdiği
ifadesinde, ailecek görüştükleri Ergenekon sanığı olan ve halen
tutuklu bulunan Albay Arif Doğan'ın, eşi Rıdvan Özden'e JİTEM'e
katılması için 1989 yılında ısrar ettiğini, eşinin bunu kabul
etmeyip sınırda yapılan kaçakçılık ve uyuşturucu ticaretinin
üzerine gittiğini belirterek, "Orada JİTEM ve örgüt beraber
yapıyordu bu işi. Eşim Mardin'de görev yaparken bunların
üzerine gitti. Bir Albayın da aralarında bulunduğu bazı görevliler
hakkında dava açtırdı. 'Bu işlerin kökünü kazıyacağım' diyordu. Ama
kendisinin sonu oldu" demişti.
'PAŞA UYDURMA İHBARLA LİCE'YE ÇEKİLDİ'
Ergenekon iddianamesinde Bahtiyar Aydın suikasiyle ilgili 4 Haziran
2008'de ifadesine başvurulan eski PKK'lı 'Deniz' adlı gizli tanık,
Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın uydurma bir ihbarla Lice'ye
çekildiğini belirterek şu iddialarda bulunmuştu:
"Operasyonlar sürerken askerlerin telsiz konuşmalarında
'Geri çekiliyoruz, paşa vuruldu' şeklinde haberler duyduk. Lice'de
PKK'lıların büyük baskın yaptığı söylenerek Paşa'nın Lice'ye
gelmesi sağlanmış ve helikopterden iner inmez bir asker
tarafından öldürüldüğü, o askerin de başka bir asker tarafından
vurulduğunu öğrendim. Kesinlikle bu olayı PKK yapmadı. Paşanın ne
amaçla ve kim tarafından öldürüldüğünü bilmiyorum. Bu konunun
Ergenekon soruşturması kapsamında ele alınmasının uygun olacağını
düşünüyorum."