Ergenekon'da 1 numarayı anlattı
Abone olİstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında tanık Zihni Çakır'ın açıklamaları dikkat çekti.
Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifadesi alınan Zihni
Çakır, Ergenekon davası sanıklarından Taner Ünal'ın, yanına sık sık
gelen emekli Tuğgeneral için 'Bir numara' dediğini
aktardı.
Çakır, ifadesinde geçen 'Bir numara'nın Muzaffer Tekin'e
benzediğini belirterek tipini tarif etti ve bu kişinin Tekin
olmadığını söyledi. Çakır bu kişinin lokal
yapılanmanın bir numarası olduğunu sözlerine ekledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının
205. duruşmasında Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Veli Küçük,
İbrahim Şahin ve Tuncay Özkan'ın da aralarında bulunduğu 47 tutuklu
sanık hazır bulundu. Genelkurmay eski Başkanı Emekli Orgeneral
İlker Başbuğ, Hurşit Tolon, Levent Ersöz, Dursun Çizek ve
Danıştay saldırısının tetikçisi Alparslan Arslan'ın da aralarında
bulunduğu 21 tutuklu sanık ise duruşmaya katılmadı.
Kimlik yoklamasının ardından Zihni Çakır'ın tanık sıfatıyla
ifadesinin alınmasına başlandı. Haftalık yayınlanan 'Türkeli'
isimli gazetede bir dönem yazı işleri müdürlüğü yaptığını belirten
Çakır, Ergenekon davası sanıklarından Taner Ünal'ın da o dönem
Vatansever Kuvvetler Birliği Hareketi'nin yayın organı olan Türkeli
gazetesinin sahibi olduğunu söyledi. Çakır, daha sonra da bazı
şirketler kurduğunu, Taner Ünal'ın da bu şirketlere ortak olduğunu
söyledi. Bu ticari ilişkiler nedeniyle Ünal ile aralarının
bozulduğunu belirten Çakır, ortak bir arkadaşları vasıtasıyla bir
araya geldiklerini söyledi.
Çakır, "Taner Ünal bana Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan
kurtarmak için sivil bir yapılanma bulunduğundan bahsetti. Sağ ve
sol kesimden isimlerin de bu yapılanma içinde olduğunu söyledi. Bu
yapılanma içinde Doğu Perinçek, Muzaffer Tekin, Veli Küçük ve
Hikmet Çiçek gibi isimler olduğunu dile getirerek benim de
kendilerine katılmamı istedi. Taner Ünal'ın bahsettiği yapılanmanın
Türkiye'deki mevcut yapılanmayı değiştirme amacında oldukları
endişesi ile bu teklifi kabul etmediğini belirten Çakır, gazetenin
askerler tarafından ele geçirilmiş gibi bir durumda olduğu
nedeniyle böyle bir değerlendirme yaptığını söyledi. Çakır, bu
izlenimi nedeniyle yapılanmanın illegal olduğunu düşünerek geri
çevirdiğini dile getirdi.
Tanık Çakır, "Bir bodrum katında toplantılar
düzenlediklerini ve toplantılara Küçük, Tekin, Perinçek ile
Çiçek'in de katıldığını söyledi. Ben toplantılara gitmedim ama bana
toplantı fotoğraflarını gösterdi. Bugün ortaya çıkan tabloya
bakarak iyi ki de teklifini kabul etmediğimi düşünüyorum. İsabetli
bir karar vermişim." ifadesini kullandı.
İfadesini tamamlamasının ardından Çakır'ın, soruşturma aşamasında
savcılığa verdiği ifadesinin okunmasına geçildi. İfadesinde
'Ergenekon'un çöküşü' isimli bir kitap yazdığını söylediği
hatırlatılan Çakır, Mahkeme Başkanı Hüsnü Çalmuk'un bu Ergenekon
ismini nereden duyduğuna ilişkin sorusunu cevapladı. Çakır, "Taner
Ünal'ın Türkiye'de derin bir yapılanmaya ihtiyaç duyulduğu şeklinde
konuştuğunu duyardık. Ümraniye'de el bombalarının bulunmasıyla
başlayan bir süreç yaşandı ve derin bir yapılanmanın varlığı
araştırılmaya başlandı." dedi.
Başkan Çalmuk, "Siz bu yapılanmaya Ergenekon demişsiniz.
Soruşturmada Ergenekon isminden bahsedilmeye başlanmış mıydı?" diye
sordu. Çakır ise henüz Ergenekon isminin gündeme yansımadığını
söyledi. Bunun üzerine Başkan Çalmuk, nereden böyle bir isme
ulaştığını sordu. Çakır da "Can Dündar da yazdığı kitapta derin bir
yapılanmadan bahsediyor ve isminin de Ergenekon olduğunu
anlatıyordu. Soruşturmada ortaya çıkan yapılanma da aynen bu
anlatılandaki gibi bir yapıydı. Ben de Bu yapılanmanın Ergenekon
olduğunu düşündüm." diye konuştu.
Çakır, Türkeli gazetesinde 28 Şubat sürecinde Ekümenlik ve Ermeni
kamplaşması konuları olduğunda Taner Ünal'ın talimatı ile
değerlendirme yapılması için Ergenekon davasının tutuklu
sanıklarından Sevgi Erenerol'u aradıklarını anlattı.
MUZAFFER TEKİN'E BENZEDİĞİNİ SÖYLEDİM AMA
Başkan Çalmuk'un, "İfadenizde Muzaffer Tekin'e benzeyen bir kişiden
bahsediyor ve 'Bir numara' ifadesini kullanıyorsunuz. Bu durumu
açıklar mısınız?" diye sordu. Çakır ise gazeteye sık sık gelip
giden ve Muzaffer Tekin'e benzeyen bir emekli asker olduğunu
söyledi. Taner Ünal tarafından bu kişiye 'Bir numara' denildiğini
aktaran Çakır, "Evet Muzaffer Tekin'e benzediğini söyledim.
Bunun da arkasındayım. Lakin bıyıkları yoktu. Düzenli olarak traşlı
gezen, 60-65 yaşlarında, göçmen diye tabir ettiğimiz bir yapıda,
kumral, yeşil gözlü biriydi. Gazeteye geldiğinde büyük saygı
gösterilir, elini öperlerdi. Ama bu kişi Muzaffer Tekin değildi. 28
Şubat döneminde de gazeteye çok gelirdi. Bize el yazısı ile
hazırlanmış bazı notlar getirirdi. Bilgisayarda yazmamızı isterdi.
Birçok kere bu notların o dönemki MGK'da konuşulan konularla aynı
olduğunu fark ettik" diye konuştu.
LOKAL YAPILANMANIN BİR NUMARASI
Çakır'ın, "Bir numara olarak tanıdığımız kişiyi güven
Erkaya ile birlikte gördüm. Bir numara, Erkaya'ya çok saygılı
davranıyordu." şeklindeki sözleri üzerine Başkan Çalmuk,
"Bahsettiğiniz bir numara gerçek bir numara mı?" diye sordu. Bu
soruya da Çakır, "Benim tanıdığım kişinin bir numara
olduğunu düşünmüyorum. Benim tanıdığım lokal yapılanmanın bir
numarasıydı. Gladyo yapılanmasının tanımına bakarsak bu kişinin bir
numara olması mümkün değil. NATO'nun tanımladığı gladyo
yapılanmasındaki kişi olamaz. NATO'nun tarif ettiği kişi hep
Genelkurmay 2. Başkanı olmak zorunda." dedi. Başkan Çalmuk'un
"Bahsettiğiniz dönem yani 28 Şubat Sürecinde Genelkurmay 2. Başkanı
kimdi?" diye sorması üzerine de Çakır, Çevik Bir'in ismini
verdi.