Ergenekona bu kez de büyü karıştı

Abone ol

Danıştay saldırısı sanıklarında bulunan muskalar, Diyanet'e soruldu. İşte dinen de yasaklanan o muskaların sırrı;

Diyanet İşleri Başkanlığı, birinci "Ergenekon" davası ile birleştirilen Danıştay'a saldırı dosyası sanıklarında bulunan Arapça yazıların, dini terminolojide "tesirli dua" anlamına gelen "vefk" ile hadis ve dua metinlerinden oluştuğunu bildirdi.

Birinci Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin, tutuklu sanık Alparslan Arslan, tutuksuz sanıklar Salih Kurter ve Süleyman Esen ile soruşturma kapsamında ifadesi alınan Teoman Ekşioğlu'da bulunan Arapça yazıların içeriklerinin ne olduğuna ilişkin yazısına, Diyanet İşleri Başkanlığından cevap verildi.

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hamza Aktan tarafından mahkemeye gönderilen yazıda, 8 adet fotokopinin okunamayacak derecede çok küçük ve silik durumda olduğu belirtildi.

TESİRLİ DUA ETKİSİ

Okunabilen bölümlerden anlaşıldığı kadarıyla vefklerden, hadis ve dua metinlerinden oluştuğu ifade edilen yazıda, vefk kelimesinin dini terminolojide "tesirli dua" anlamına geldiği kaydedildi.

Yazıda, vefklerin her sırasında bulunan kare sayısına göre üçlü, dörtlü şeklinde adlandırıldığı, yer aldığı gruba göre "toprak, hava, ateş ve su vefki", bulunduğu gezegene göre "güneş vefki" veya "ay vefki" olarak isimlendirildiği anlatıldı.

DİNEN YASAK

Vefkler hazırlanırken, Arapça harflerin sayısal değerlerinin rakam gibi kullanıldığı, yani "ebced hesabı" yapıldığı belirtilen yazıda, şöyle devam edildi: "Vefklerin en çok bilinen çeşitleri tılsım, muska, boylama, koruyucu, bitkisel tılsımlar, hayvansal tılsımlar, doğal taşlar ve benzeridir. Bütün bu bilgiler, bu şekillerin, harflerin ve ebced hesabının insanları olumlu veya olumsuz yönde etkilemek ve onları etki altına almak, beyin yıkamak ve benzeri çeşitli maksatlarla kullanıldığını göstermektedir. İslam dini, gerek falı, gerek tılsımı, gerekse büyüyü, itikadı bozduğu, tevhid inancına zarar verdiği ve kötüye kullanıldığı için kesin olarak yasaklamıştır."

Yazıda, zarar veya fayda vereceğine inanarak bu tür vefkleri, tılsımları, muskaları kullanarak, gelecekle ilgili olaylar hakkında bilgi vermenin, cinlerle irtibatlı olduğunu iddia etmenin ve bunlara inanmanın Kur'an-ı Kerim'e aykırı olduğu ifade edildi.

Bir Müslümanın bunlara inanmasının uygun olmayıp, bu tür inanışlardan uzak durması gerektiği dile getirilen yazıda, vefklerden hayır ya da şer beklentisi içerisinde olmanın, İslam dininin prensiplerine uygun olmadığı,
birtakım rumuz ve harflerle yapılan bu tür uygulamaların hoş görülmediği vurgulandı.

GLOCK MARKA SİLAHLAR

Mahkemenin, Alparslan Arslan'ın, Danıştay saldırısında kullandığı 9 milimetre çapındaki glock marka silahın, Türkiye'de satışının yapılıp yapılmadığı, yapılıyorsa hangi kurum ve kurumların satışa yetkili bulunduğu, 2006 Mayıs ayı itibarıyla satış, fatura miktarının ne olduğuna ilişkin talebine de Makine Kimya Endüstrisi Kurumu (MKE) Genel Müdürlüğünden cevap verildi.

Savunma Sanayi Müsteşarlığı ile yapılan protokol kapsamında ithal edilen yivli, setli tabancalar ve av tüfeklerinin yurt içinde sivil piyasaya bireysel satışlarının MKE tarafından yürütülüğü belirtilen yazıda, "Ayrıca kanun ve yönetmelik çerçevesinde MKE dışında da ferdi olarak yurt dışından silah ithalatı mümkün olabilmektedir" denildi.

Yazıda, glock marka tabancaların MKE kurumu aracılığıyla ilk olarak 1993 tarihinde getirtildiği, daha sonra Mart 2008 tarihinde tekrar ithalat yapıldığı vurgulanan yazıda, "1994-2008 yılları arasında MKE tarafından glock marka tabanca ithali gerçekleştirilmediğinden 2006 yılı Mayıs ayı itibarıyla da satışı yapılmamıştır" ifadelerine yer verildi.

İLHAN SELÇUK'UN DURUMU

Mahkemenin talebi doğrultusunda Amerikan Hastanesi'nden gelen yazıda ise tutuksuz sanık Cumhuriyet Gazetesi Başyazarı İlhan Selçuk'un sağlık durumuna ilişkin bilgi verildi.

Yazıda, Selçuk'un bu hastanede tedavisinin sürdüğü ifade edilerek, "Kendisi halen sol hemiplejik ve konfüzyon tablosu içindedir. Dalgalanma gösteren bir orientasyon bozukluğu bulunmaktadır. Ayrıca aspirasyon pnömonisi de var olup solunum terapisi de sürdürülmektedir" denildi.

Günün Önemli Haberleri