Ergenekon sorusu İhsanoğlu'nu terletti!

Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Ergenekon ve Balyoz davaları konusunda topu hükümete attı. Her iki davayla ilgili olarak "insanlar içeride ömürlerini tüketti" diye konuşan İhsanoğlu, kumpas iddiaları sorulunca da köşeye sıkıştı. Kumpas iddiaları üzerinde düşünülmesi gerektiğini söyleyen İhsanoğlu, sorumluluğun ise hükümete ait olduğunu iddia etti.

CHP ve MHP'nin "çatı adayı" olarak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için aday gösterilen Ekmeleddin İhsanoğlu iki arada bir derede kaldı. Önce MHP'nin şiddetle karşı çıktığı "çözüm süreciyle" ilgili olarak hükümetin politikalarına dolaylı da olsa destek veren İhsanoğlu, bu kez de Balyoz ve Ergenekon davaları soruları karşısında terledi.

CEMAATİN KANALINA ÇIKTI

Gülen cemaatinin yayın organı olan Samanyolu Haber'de konuşan İhsanoğlu, Türkiye'deki yargı sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi. Bu konuda Ergenekon ve Balyoz davalarından örnekler veren İhsanoğlu, her iki davadaki sanıkların içeride ömürlerini tükettiğini ve nihayetinde Anayasa Mahkemesi'nin kararları bozduğunu hatırlattı.

KUMPAS İDDİALARI SORULDU

İhsanoğlu'nun bu açıklamaları üzerine gazeteci Abdullah Abdulkadiroğlu, her iki davayla ilgili olarak hükümetin cemaate yönelik "kumpas kurdular" iddialarını sordu. Abdulkadiroğlu'nun bu sorusu karşısında bir süre duraklayan İhsanoğlu, hukukçu olmadığı için değerlendirme yapamayacağını söyledi. Davaların sürdüğü dönemde yurtdışında olduğunu ve takip edemediğini söyleyen İhsanoğlu, her iki davayla ilgili asıl sorumluluğun hükümete ait olduğunu iddia etti.
 

ERDOĞAN'I ELEŞTİRDİ

"Beni halk seçti, bundan sonra kimse karışamaz" söyleminin oldukça tehlikeli olduğunu söyleyen İhsanoğlu, "böyle düşünenler varsa Türkiye'nin hali duman vallahi" diye konuştu. İthal aday tartışmalarına da değinen İhsanoğlu, Coca Cola'nın bile birileriyle ittifak kurduğunun ve kendisini aday gösterdiği iddialarını hatırlattı, ben Coca Cola değil çay içerim diye cevapladı. İşte İhsanoğlu'nun o ilginç sözleri;

"Bu tablo endişe verici bir tablo (17 Aralık sonrası yargı ve emniyette yapılan yer değiştirmelerle ilgili). Çünkü hukuk kurallarının dışına çıkıldığı gibi intiba var. Bu insanlar suç işlemişlerse tabii ki ceza verilmesi gerekiyor.

Haklarında suç yok, delil yok, hüküm yok! Türkiye'nin adalet sistemini tekrardan ıslah edilmesi gerekiyor. Kanun hakimiyetini tekrar kurmak gerekiyor. İnsanların kanunlar karşısında eşit olması gerekiyor. Bugün Fransa gibi, demokrasinin ve laikliğin beşiği olduğu bir ülkede eski cumhurbaşkanı yargı karşısına çıktı ve hakkında dava açıldı. 

Hukuk davaları siyasi argümanın yerinin olmaması gerekiyor. İşte gördük son davaları, Anayasa Mahkemesi bozdu (Balyoz ve Ergenekon davaları). İnsanlar içeride ömürlerini tüketti. Bu insanlara yapılan muamele reva mıdır. Bu yüzlerce, binlerce memura, polise hakime yapılan hak mıdır? Bu insanların suçları varsa mahkemeye çıkarılsınlar.