Ergenekon sanığı Çömez'den rüşvet itirafı
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın bir dönem özel kalem müdürlüğünü de yapan Ergenekon sanığı Turhan Çömez, yıllar sonra ilk kez konuştu.
Milletvekilliği sırasında yaşadığı bir rüşvet hadisesini
anlatan Çömez, olaya adı karışan bakanın, rüşvet istenilen iş
adamına, yapılanlardan Erdoğan'ın da haberinin olduğunu söylediğini
iddia etti.
Ergenekon sanığı Turhan Çömez, Uğur Dündar'ın sorularını cevapladı.
Halen İngiltere'de yaşayan ve burada doktorluk yapan Çömez,
hakkında herhangi bir arama kararının bulunmadığını söyledi.
İngiltere'nin güvenliğe önem veren bir ülke olduğunu ve burada
halen mesleğini sürdürdüğünü ve yüzlerce ameliyat yaptığını anlatan
Çömez, hakkındaki bir arama kararının da hukuksuz olacağını iddia
etti.
RÜŞVET HADİSESİNİ ANLATTI
17 Aralık sürecini değerlendirirken, kendi milletvekilliği
döneminde yaşadığı bir hadiseyi de anlatan Çömez, hastane yapmak
isteyen bir iş adamından dönemin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın
oğlunun rüşvet istediğini iddia etti. Çömez yaşadığı olayları şöyle
anlattı:
"Ben milletvekiliyken bir iş adamı geldi bana. Bu iş adamı yabancı
bazı yatırımcılarla birlikte Ankara'da bir hastane kurmak
istediklerini söyledi. O dönemde hükümet bir kanun çıkarmıştı.
Belli bir rakam üzerinde yatırım getirmeyi amaçlayan yatırımcılara
hazine arazilerini, hazine bedeli üzerinden vermeyi öngörüyordu.
O iş adamı bir takım araziler bulmuş ve Maliye Bakanlığı'na
müracaat etmiş. Bakanlık uzun süre cevap vermemiş ve bu sürede
defalarca da gelip gitmiş; ancak bir sonuç alamamış.
BAKAN OĞLU RÜŞVET İSTEMİŞ
Daha sonra bu konuda Maliye Bakanlığı'ndan bir telefon gelmiş ve iş
adamına bu konuyu bakanın oğlu ile falanca gün görüşürmüsünüz diye
telefon edilmiş. İş adamı kalkıp gitmiş, çaresiz çözüm
arıyor. Kendisine denilmiş ki 5 milyon dolar bize para verirseniz
bu iş çözülür, biz işini hemen çözeriz denilmiş. Bu teklif
bakanın oğlu ve temsilcileri tarafından yapılmış. İş adamı geldi
bunları bana anlattı.
"BENİM ARKAMDA BAŞBAKAN VAR"
O iş adamının kendisine bunların tamamını yazıp altına da imzasını
atmasını istedim. O zamanlarda hakikaten samimi duygular
içerisindeydim. Bilmiyordum ki yolsuzluk ve rüşvetin bazı
bakanların damarına kadar işlediğini. İş adamı bu tüm
detayları yazdı ve bu mektubu Sayın Gül'e bizzat elden verdim.
Kendisi ilgileneceğini söyledi; ancak belli ki mektubu Sayın Bakan
Kemal Unakıtan'a vermiş. Anladığım kadarıyla bunu düzelt
demiş, tahmin edebildiğim kadarıyla. Ertesi gün sabahın 8'inde iş
adamı beni aradı. İş adamı bakanın bizzat kendisine aradığını ve
acilen yanına çağırdığını söyledi. Sayın Bakan şunu söylemiş:
"Benim arkamda Sayın Başbakan var. Onun bilgisi olmadan ben
bir şey yapar mıyım. Neden gidip bunu Çömez'e söyledin. Hadi bundan
sonra işi çöz de göreyim."