Ergenekon sanığı AİHM'e başvurdu
Abone olÖzgürlüğünün kısıtlandığı iddiası ile devletten 300 bin euro manevi tazminat talep etti.
İkinci Ergenekon Davası'nda terör örgütü üyesi olduğu
iddiasıyla tutuklu bulunan sanık emekli Albay Hasan Atilla Uğur,
avukatları aracılığı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne
başvurdu.
Uğur, özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiği gerekçesi ile
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden 300 bin Euro manevi tazminat talep
etti.
Hasan Atilla Uğur’un avukatları Celal Ülgen, Hüseyin Ersöz ve
Serkan Günel tarafından AİHM’sine gönderilen dilekçede 53 yaşında
olan Hasan Atilla Uğur’un Türk Silahlı Kuvvetleri’nde 25 yıl görev
yaptığı, bu süre içinde de terörle mücadelenin fiilen içinde
bulunduğu belirtildi.
1 Temmuz 2008’de gözaltına alınan Hasan Atilla Uğur’un sevk
edildiği İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nce 4 Temmuz 2010’da
tutuklandığı hatırlatılan dilekçede, tutuklama kararını veren üye
Hakim Sedat Sami Haşıoğlu’nun Uğur’un yargılanmakta olduğu tahliye
taleplerini değerlendiren, mahkemenin daimi üyesi olarak görev
yaptığı ifade edildi.
AVCI’NIN KİTABINDAN ALINTI YAPILDI
Hasan Atilla Uğur’un tutuklandıktan 17 ay sonra mahkeme önüne çıkıp
hakkındaki iddiaları ayrıntılı şekilde cevaplandırdığı anlatılan
dilekçede, Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın Haliç’te Yaşayan
Simonlar’ isimli kitabından da alıntılar yapıldı. Dilekçede şunlara
yer verildi:
“Yaşanan hukuksuzlukların en ağırı da iç hukukta yargı çevresi
olarak bilinen kurala uyulmamasıyla yaşanmıştır. Emniyet İstihbarat
eski Müdürü Hanefi Avcı’nın Haliç’te Yaşayan Simonlar kitabında
anlattığı bir cemaate ait hakimler ve savcıların bulunduğu ve
kamuoyunda ’Ergenekon’ olarak bilinen davaların bu cemaate üye
hakim ve savcılarca yürütüldüğü, başka hakim ve savcıların bu
davaya bakmasına izin verilmediği iddialarını da destekleyen bir
olguya işaret etmektedir.
Hasan Atilla Uğur’un halen tutuklu olarak yargılanmakta olduğu dava
aynı zamanda ülkenin basın ve yayın organlarının da sürekli takip
ettiği ve her kesim tarafından ’siyasi’ olarak tanımlanan bir
davadır. Bu davanın kaç sene süreceğini hiçbir hukuk adamı ve
yetkili tam olarak söyleyememekle birlikte davanın görüldüğü
mahkeme başkanının dahi tahmini en az 10 yıl civarındadır.
Halen mevcut ulusal yasalara göre ağır ceza mahkemelerine giren
suçlarda tutukluluk süresi en fazla 5 yıl sürebilir. Ancak
başvurucunun da yargılanmakta olduğu terör suçlarına ilişkin
Terörle Mücadele Yasası söz konusu beş yılı iki katına kadar
çıkmasına müsaade etmekte yani mevcut yasalara göre başvurucunun 10
yıl hakkında kesinleşmiş hüküm olmadan içeride kalabilme ihtimali
bulunmaktadır.
Mevcut durumda davanın kaç sene süreceği bilinmediğinden ve iç
hukuk için bu durumda başvurulacak başka bir yol bulunmadığından
başvurucunun tutukluluk halinin sayın mahkemenizce
değerlendirilmesi özel önem taşımaktadır."