Ergenekon Erdoğana uzandı
Abone olErgenekon iddianamesi Başbakan Erdoğan'a da uzandı. Konu ise Şaban Kalafat ile Emin Şirin arasında geçen bir telefon konuşması...
Ergenekon iddianamesinin ek delil dosyasından Milli
Gazete muhabiri Şaban Kalafat ile eski milletvekili Emin Şirin'in,
Başbakan Erdoğan hakkındaki telefon görüşmesinin kaydı çıktı.
Konuşmada, Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’nın 1998'deki şiir davasında
avukatlığını yaptığı Erdoğan'ın mahkûm olmasını önlemek için, iki
hakim ile bir savcıyı satın aldığı iddia ediliyor.
Yazıcı, bu iddiayı "alçakça bir iftira" olarak nitelerken, bu iddiayı bir telefon konuşmasında Ergenekon sanıklarından Emin Şirin'e dillendiren Milli Gazete muhabiri Şaban Kalafat ise "bu konuşmayı hatırlamadığını" söyledi.
NİYE EKLEDİĞİ BELİRSİZ
Emin Şirin, 12 Haziran 2007 tarihinde Ümraniye'deki bir
gecekonduda bulunan bombalarla ilgili olarak 18 Ağustos 2007
tarihinde gözaltına alınmış, ifadesi alındıktan sonra serbest
bırakılmıştı. Şirin, poliste bir gece geçirmişti. Savcı Zekeriya
Öz, hazırladığı iddianamenin sanıklar listesine Şirin'i dahil
etmemişti.
Savcı Öz'ün, Şirin Ergenekon davasında sanık olmadığı halde
kendisinin yaptığı telefon konuşmalarını iddianamenin ekine dahil
etmesi usul açısından tartışmalı bir durum yaratmış bulunuyor.
Savcı Öz, iddianameye eklediği ve Başbakan Erdoğan'la ilgili
iddialara da yer verilen bu telefon deşifresine yaklaşık 2.450
sayfa tutan iddianame metni içinde herhangi bir şekilde atıf
yapmıyor. O zaman sanık olmayan bir şahsın telefon konuşmasının
neden iddianameye eklendiği sorusu gündeme geliyor.
ERDOĞAN'A MAAŞ İDDİASI
İddianameye ek 429'uncu klasörde bulunan söz konusu konuşma, Emin
Şirin ile Kalafat arasında 12 Eylül 2007 tarihinde yapılan uzun bir
telefon görüşmesi sırasında geçiyor. Bu konuşma esnasında Kalafat,
Yazıcı'nın 1998 yılında Erdoğan'ın avukatlığını yaptığı sırada
"bir Savcı ve iki hakimi satın aldığını", bunun
için harcanan paranın da Kalyon İnşaat adlı müteahhitlik firması
tarafından tahsis edildiğini ileri sürüyor.
Kalafat, aynı konuşmada Erdoğan'ın Refah Partisi İl Başkanı olduğu
dönemde (1994 öncesi) kendisine Milli Gazete'den 300 bin lira maaş
götürdüğünü de iddia ediyor. Aynı konuşmada eski İçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu'nun da bir müteahhitlik şirketinin ortağı olduğu
iddiası da yer alıyor.
YAZICI: ALÇAKÇA BİR İFTİRA
Devlet Bakanı Yazıcı, konuya ilişkin bir soru üzerine " Bu
alçakça bir iddia. Hiçbir mesnedi yok... Absürd... Böyle bir şey
olamaz. Ben o tür işlerin içinde olamam; ben avukat olarak adaletin
tecelli etmesi için çalışan kişiyim. Bunlar iftiradır, uydurmadır.
Kaldı ki, o davada ikiye bir Sayın Erdoğan için mahkumiyet kararı
çıktı" dedi.
İŞTE O KONUŞMA
Şaban Kalafat: Adam (Erdoğan) o kadar akıllı ki,
bak Abdülkadir Aksu'yu tasfiye ediyor, tasfiye ederken Aksu'nun
otuz yıllık arkadaşı olan Cemil Çiçek'i birinci başbakan
yardımcılığı vererek sus payı veriyor ve Abdülkadir Aksu'yu
satmasına vesile oluyor.
Emin Şirin: Cemil Çiçek'e sattırdılar
Aksu'yu...
Şaban Kalafat: Satıldı ama Kalyon İnşaat dik
durdu. Halbuki o Hasan Kalyoncu, ki parasını kendi cebinden verdi,
Recep Tayyip Erdoğan minareler süngü şiirinden yargılanırken...
E.Ş: Biliyorum, biliyorum...
Ş.K: O zaman Hayati Yazıcı avukatıydı, üç hakimden
iki hâkimi ve savcıyı satın aldı Kalyon'un verdiği parayla ama
Abdülkadir Aksu'yu bakan yapmadı diye Kalyon inşaat bütün işlerden
çekildi, mesela Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı işlerden metrobüs
işini bıraktı falan...
E.Ş: Helal olsun...
Ş.K: Ya adam böyle de tavır koydu, niye çünkü
Kalyon'un büyük ortağı Abdülkadir'di...
E.Ş: Abdülkadir ne yapacak şimdi?
Ş.K: Abdülkadir Abi şu anda hiçbir şey yapmayacak,
bekle gör... Çalışırlarsa Melih'le (Ankara Büyükşehir Belediye
Başkanı Melih Gökçek) beraber çalışabilir, çünkü Melih'in bir daha
aday olma şansı yok
E.Ş: Onlar Melih'le ekip yapacaklar...
Ş.K: Evet Melih'le birlikte, çünkü Melih
dikkatinizi çekiyorsa etrafını hep boşaltıyor, bürokratlarının
hepsini tasfiye ediyor, kendisine yeni bir ekip oluşturmaya
çalışıyor, çünkü başına geleceği biliyor.
E.Ş: Evet
Ş.K: Bütün eski ekibi Tayyip'e yakın, Abdullah'a
yakın ne kadar ekip varsa onları boşaltıyor, şirket genel
müdürlerini yok işte orda bilmem ne su işleri genel müdürü kimse
onu ASKİ'yi, EGO'yu megoyu hepsini boşaltıyor...
E.Ş: Ama kongrede birşey yapamaz, Tayyip çok
kuvvetli...
ERDOĞAN'A MİLLİ GAZETE
MAAŞI
Ş.K: (...) Ben bu Tayyip denilen adamı da çok iyi
tanırım yani. Mesela Erhan Göksel, Mesut Yılmaz'ın danışmanıydı ama
94 öncesi parayı bastırıyordu VERSO'ya, Erhan Göksel'e...
Seçimlerde hep Refah Partisi'ni birinci gösteriyordu, veyahut
ikinci üçüncü gösteriyordu ki potaya girsin diye...
E.Ş: Parayı veren de Ahmet Ergün...
Ş.K: Ahmet Ergün bond çantayla veriyordu, bende
resimleri var.
E.Ş: Biliyorum canım, hepsini biliyorum
Ş.K: Tayyip Erdoğan da beni kovduydu, Albayrak'ın
makamında vermişti. O zaman alt katta Refah Partisi vardı üst katta
da Ahmet Albayrak... Topkapı'daki bina... Sen ne arıyon lan
orada
E.Ş: Evet
Ş.K: O zaman Albayrakların şirket merkezi oraydı,
Tayyip beni bi gördü, "Sen ne arıyon lan burada" dedi. "İn aşağı"
dedi bana, çünkü ben Tayyip'le 86'dan beri çalışıyordum. Yani
bağırsağının nasıl yattığını bilirim...
E.Ş: Evet...
Ş.K: Milli Gazete'den nasıl 300 bin lira maaşı ben
kendim elden götürdüğümü bilirim, beyaz zarfın içinde
E.Ş: İyi güzel de şimdi maşallah çok zengin bi
adam oldu...
KALAFAT: KİŞİSEL HAYATIMA
TECAVÜZ
Telefondaki iddialarıyla ilgili olarak görüşüne
başvurduğumuz Milli Gazete muhabiri Şaban Kalafat, "Genç
Parti Genel Başkan Yardımcısı Emin Şirin'le birçok görüşmesi olduğu
için Hayati Yazıcı'yla ilgili görüşmesini
hatırlayamadığını" söyledi.
Kalafat, "Bu konuyla ilgili elinizde bir belge var mı?" sorusuna,
"Ben konuşmak, görüş belirtmek istemiyorum" diye
cevap verdi. Kalafat, Erdoğan'a zarf içinde maaş götürdüğü
iddiasıyla ilgili olarak da, "Öyle bir şey olmadı, sohbet anında
hızlı hızlı konuşurken, öyle çıkmış olabilir ama öyle bir şey yok,
ben zarf götürmedim" dedi.
ŞİRİN: DAVA AÇACAĞIM
Emin Şirin ise Tayyip Erdoğan ve Hayati Yazıcı hakkındaki
iddialarla ilgili olarak şöyle konuştu:
"Ankara'da bu dedikodu çok yaygın olarak konuşuldu. Bu
konuyu Şaban'a sormak lazım... Bu dedikoduları aktardı herhalde.
Şaban Milli Gazete muhabiridir, beni sık sık arar. Kandillerde,
bayramlarda arar. Ankara'da bu dedikodular bol bol
konuşuluyor."
Ergenekon dosyasında telefon konuşmalarının yer aldığından haberi
olmadığını söyleyen Emin Şirin, "Bunun özel hayata saldırı olduğu
konusunda en ufak bir tereddüt yok. Savcı beyin bu konudaki
duyarsızlığını da hayretle karşılıyorum. Bütün bunlar Savcı
Zekeriya Öz ve ekibinin tarafsızlığına büyük bir gölge düşürüyor,
ben dava açacağım" dedi. (Milliyet)