Ergenekon Davası'nda 34 yıl 8 ay hapis cezası alan ve AYM'nin uzun tutukluluğu hak ihlali saymasının ardından tahliyesi gündeme gelen CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, gözaltına alındığı 1 Temmuz 2008'den bugüne kadarki süreçte neler yaşadı? 1 TEMMUZ 2008'DE GÖZALTINA ALINDI, 5 TEMMUZ'DA SERBEST BIRAKILDI Cumhuriyet gazetesi Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, 1 Temmuz 2008 sabahı Ergenekon soruşturması kapsamında Ankara'daki evinde gözaltına alındı. Balbay’ın evinde yapılan aramanın ardından bilgisayarına el konuldu. Susma hakkını kullandığını belirten Balbay, 5 Temmuz 2008 günü mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. ''TERÖR YARALISI HİSSEDİYORUM'' Balbay, mahkeme çıkışı yaptığı açıklamada kendisini "terör yaralısı" hissettiğini söyledi. 5 MART 2009'DA BİR KEZ DAHA GÖZALTINA ALINDI Mustafa Balbay, 5 Mart 2009 Perşembe günü sabahı Ergenekon soruşturması kapsamında ikinci kez gözaltına alındı. 6 Mart 2009 günü çıkarıldığı mahkeme tarafından hükümeti düşürmeye teşebbüs suçlamasıyla tutuklandı. ''DARBE GÜNLÜĞÜ'' Balbay’ın hükümeti düşürme teşebbüsüyle suçlanması bilgisayarından elde edildiği ileri sürülen ve “Darbe Günlüğü” diye anılan notlara dayandırıldı Balbay’a atfedilen bu günlüklere dayanarak Balbay’ın İlhan Selçuk ve diğer Cumhuriyet Gazetesi yazarları ve bazı komutanlar ile birlikte 2000-2005 yılları arasında askeri darbe planları yaptığı öne sürüldü. ''ÖYLE BİR GÜNLÜĞÜM YOK'' 24 Mart 2009'da avukatı aracılığıyla bir açıklama yapan Balbay, kendisine ait olduğu ileri sürülen günlüklerle ilgili olarak, "Medyada tartışılan şekilde bir günlüğüm yoktur. Birbirinden farklı notlar montaj yapılarak birileri tarafından işlenmiş, yorumlar eklenmiş ve tahrif edilmiştir" dedi. MAHKEME BAŞKANI KÖKSAL ŞENGÜN BOLU'YA ATANDI Ergenekon Davası'na 20 Ekim 2008 tarihinden itibaren İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başkanlık yapan Köksal Şengün'ün 13 Temmuz 2011 tarihinde Bolu'ya atandı. 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde milletvekili seçilen Mustafa Balbay ve Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın tahliye edilmesini yönünde oy kullanan Şengün, "TBMM üyeliğine yasal bir seçim sonucu ve demokratik yollardan seçilen bu kişilerin kazanmış oldukları bu nitelikleri sebebiyle kaçma, saklanma ve delilleri karartma ihtimalleri de kalmamıştır" diyerek Balbay ve Haberal'ın tahliyesini istedi. Şengün'ün Bolu'ya atanması üzerine 21 Temmuz 2011 tarihinde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) mahkemenin en kıdemli üyesi Hasan Hüseyin Özese'yi başkan olarak yetkilendirdi. 25 Temmuz 2011 tarihinden itibaren heyete Hasan Hüseyin Özese başkanlık yapmaya başladı. Öte yandan başkanlığa Hasan Hüseyin Özese getirilirken üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu'nun yanı sıra heyete Fatih Mehmet Uslu, Ercan Fırat ve Nihat Topal da atandı. Mahkeme Başkanı Özese'nin gelmediği günlerde ise heyete başkanlık yapan Hüsnü Çalmuk ise genellikle naip hakim olarak görev yaptı. CHP'DEN İZMİR MİLLETVEKİLİ SEÇİLDİ Balbay, 12 Haziran 2011'de yapılan genel seçimde CHP'den aday oldu ve İzmir 2. Bölge milletvekili seçildi. TAHLİYE TALEBİ REDDEDİLDİ Milletvekili seçilmesinin ardından tahliye talebinde bulunan Balbay'ın talebi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. BALBAY MİLLETVEKİLLİĞİ YEMİNİNİ KÜRSÜDE OKUDU 12 Ağustos 2011 tarihinde görülen duruşmada tahliye talebi reddedilen ve CHP'den İzmir Milletvekili seçilen Mustafa Balbay duruşma salonunda Anayasa'nın 81. maddesinde düzenlenen milletvekilliği yemin metnini okudu. Balbay, "Sayın başkan şu anda siz siyaseti dizayn etmektesiniz. Verdiğiniz kararla görev yapmamı engellemektesiniz. Yargı siyasete müdahale etmektedir" dedi. KIZINDAN BALBAY'A SÜRPRİZ SİLİVRİ Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP milletvekili Mustafa Balbay’ın ilköğretim öğrencisi kızı Yağmur Balbay, hepsi pekiyi olan karnesini, özel izinle cezaevinde babasına imzalattı. Mustafa Balbay’ı açık görüşte ziyaret etmek için eşi Gülşah ve kızı Yağmur Balbay da geldi. Yarıyıl tatilinde babasına karnesini getiren Yağmur Balbay, "Öğretmenim; ’tamamı pekiyi olan notların babanı memnun edecektir. Karneni babana imzalatmanı istiyorum’ dedi. Ben de karnemi babama getirdim" diye konuştu. Cezaevi müdürünün, karnesini imzalatması için izin vermesine çok sevindiğini belirten Yağmur Balbay, "Babamı sevindireceğim için çok mutluyum" dedi. 5 TEMMUZ'DA TAHLİYE TALEP ETTİ... TALEBİ REDDEDİLDİ '3. Yargı Paketi' olarak bilen “Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yoluyla İlişkin Deva Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı”nın TBMM'den geçip yasalaşmasından hemen sonra 5 Temmuz 2012 günü tahliyesini tekrar talep etti. Bu talep de İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi. ERGENEKON DAVASINDA 34 YIL 8 AY HAPİS CEZASI Hükümeti ve meclisi ortadan kaldırmaya teşebbüs suçlamasıyla yargılanan Balbay, 5 Ağustos 2013'de Ergenekon Davası'nda 34 yıl 8 ay hapis cezası aldı. EŞİNDEN BALBAY'A: NE ÇIKARSA YANINDAYIM Ergenekon'un karar duruşmasında 05 Ağustos 2013'te Mustafa Balbay’ın eşi Gülşah Balbay’ın da arasında bulunduğu çok az sayıda sanık, milletvekilleri aracılığı ile salona girebildi. Mustafa Balbay duruşma salonuna girince, gazetecilere ayrılmış bölümde oturan eşine öpücük gönderdi ve eliyle sarılma işareti yaptı. Gülşah Balbay da eşine, “Yanındayım Balbay. Ne çıkarsa çıksın buradayım. Yanındayım” diye seslendi BURUK BAYRAM Silivri Cezaevi’nde Ergenekon davasının karara bağlanmasından sonraki ilk bayram buruk geçti. Arefe günü yapılan açık görüşte Ergenekon tutukluları 1’er saat aileleriyle görüştü. Gazeteci Mustafa Balbay’ın 5 yaşındaki oğlu Deniz’in, babasının arkasından, “Beni de içeri alın. Babamla birlikte kalayım” diye ağlaması gardiyanları da ağlattı. Gülşah Balbay, 34 yıl 8 ay ceza alan eşi Mustafa Balbay’ı, çocukları Yağmur ve Deniz’le birlikte 1 saatliğine görmek için Ankara’dan Silivri’yi gitti. Gülşah Balbay o ziyareti şöyle anlattı: “Deniz artık yalanlara inanmıyor. Daha önce, ‘Baban çalışıyor. Burası havaalanı’ diyorduk. Uçağa binerken de üzerimiz arandığı için. Fakat artık oyunlarla kandıramıyoruz. Farkında. ‘Babamı kafese koydular’ diyor. Hayır oğlum. Baban orada çalışıyor, işi var diyoruz ama inanmıyor. Biz ister istemez onun yanında 5 Ağustos’u konuşuyorduk. Belki olumlu bir karar çıkar diyorduk. Olumlu karar da şu: 18 yıl olursa şu kadar yılını yattın, şu kadar sene sonra çıkarsın diye bir ümitle gidiyorduk. Demek ki Deniz herşeyi bizim kadar iyi takip etmiş ve bizim kadar iyi anlıyor. Babayı çekip almak istedi. Baba artık gel yeter. Tutup kollarından. Gardiyanlar bile dayanamadılar. Ben ilk defa onları bu halde görüyorum. Onlar bile biçare bizi izlediler. Sonunda Mustafa terk etmek zorunda kaldı. Süre dolmuştu. Kapının arkasından bir süre çığlıklar attı. ‘Ben de geleyim. Beni de babamın yanına koyun. Ben de babamla birlikte kalmak istiyorum’ diye sayıkladı. Sonra sakinleşti. Dışarı çıktık. Özlüyor çocuklar. Hiç birşey baba sevgisini koparamaz ki. Çok zor. Tanrım kimseye yaşatmasın.” BALBAY, SİLİVRİ'DEN SİNCAN'A NAKLEDİLDİ Ergenekon Davası'nda 34 yıl hapse mahkum edilen CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Silivri'den Ankara Sincan Cezaevi'ne nakledildi. Balbay, davada karar açıklandıktan sonra Adalet Bakanlığı Ceza ve Tutukevleri Genel Müdürlüğü’ne başvurdu. Balbay dilekçesinde, ikametgâh adresinin Ankara olması, ailesi ve çocuklarının kendisini daha kolay ziyaret etmesi için Ankara Sincan F Tipi Cezaevi’ne naklini istedi. İstemi değerlendiren Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü resmi bir yazı ile Silivri Cezaevi’ne naklin uygun olduğunu bildirdi. Balbay, Sincan L-1 Cezaevi’ne nakledildi. BALBAY, ANKARA'YA YOLCULUĞUNU ŞÖYLE ANLATTI: Balbay, yolculuk gecesini, 5 yıl aradan sonra Ankara’da hissettiklerini şöyle anlattı: Özkan'la veda kahvesi: Çarşamba gece 01.15’te, “Hazırlanın, 03.30’de sizi Ankara’ya götüreceğiz” dediler. Birkaç gün süre verip veremeyeceklerini sordum. “Güvenlik gerekçesiyle hiç kimsenin haberi olmadan sizi götüreceğiz” dediler. 5 yıl, iyi yerleşmişim. Zorlukla toparlandım. 03.15’te 15 dakika izin istedim. “Hepiniz çıkın” dedim, çıktılar. Koğuşta, Tuncay ile vedalaştım. Baş başa veda kahvesi içtik. Büyük bir fincan kahveyi 2’ye bölüp birlikte içtik.Beyaz Ford Transit, dışarıdan içerisi görünmeyen bir minibüse bindik. 3 araçlık konvoyduk. Araçtakiler ne polis ne asker giyimli, sivil güvenlik görevlileri. Yolculuk bir binbaşı komutasındaki “güvenlik grubu” ile devam etti. Binbaşının tanktan daha sağlam olduğunu gördüğüm bir termosu vardı. Yol boyu çay, kahve içtik. Taze ve güzel poğaça ve kurupasta yedik. Tarifsiz özgürlük duygusu Ankara’ya yaklaşırken içimde tarifsiz bir özgürlük duygusu vardı. Gideceğim yer yine cezaevi olmasına karşın özgürlük kapısına yaklaşıyorum gibi bir duygu içindeydim. Sincan 1 Nolu L Tipi Cezaevi’nde güler yüzle karşılandım. Saat 10.30’da cezaevine teslim olmuştuk. İlk dileğim eşimle telefonda görüşmek oldu İlk dileğim eşimle telefonla görüşmek oldu. Kırmadılar. Haftalık görüşme hakkımı hemen kullandırdılar. Koğuşa girince ilk havaldırmada “kuş gübresi” var mı diye baktım. Duvar dibinde görünce sevindim. Demek ki kuşlar buradan geçiyor. İlk gecenin sabahında kendime “Ankara’ya uyandın oğlum. Karın, çocuklarınla aynı havayı soluyorsun” dedim. Şimdi koğuşta yeni bir yalnız yaşam başladı. Kaldığım F-6 alt koğuşunda 3 hücre var. Birinde ben kalıyorum ikisi boş. 4 ARALIK'TA AYM'DEN TARİHİ KARAR 4 Aralık 2013'de Anayasa Mahkemesi, Ergenekon davasından 34 yıl 8 ay hapis cezası alan ve 4 yıl 274 gündür tutuklu olan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay için ‘tutukluluğu makul süreyi aştı, seçilme hakkı ihlal edildi’ kararı verdi. Ayrıca Balbay’a devlet 5 bin lira tazminat ödeyecek. 05 ARALIK'TA AYM KARARINA DAYANARAK TAHLİYESİNİ İSTEDİ Balbay’ın avukatları Anayasa Mahkemesi’nin kararı üzerine yargılamayı yapan mahkemeye tahliye talebiyle dilekçe verdi. 4 sayfalık dilekçede Balbay’ın tahliye taleplerinin bugüne kadar genel nitelikteki, basmakalıp gerekçelerle reddedildiği belirtilerek, “Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının verildikleri anda kesin olduğu, basın aracılığıyla ya da kurumun internet sitesi üzerinden duyurulması halinde, gerekçesinin yazılarak Resmi Gazete’de yayınlanması beklenilmeksizin yargı organlarınca uygulanması hukuk devletinin gereği” denildi. BALBAY'DAN AYM KARARI SONRASI İLK AÇIKLAMA: DONDURMAYI BİLE ÜFLEYEREK YİYORUM Balbay, Anayasa Mahkemesi’nce (AYM) verilen ‘seçilme hakkı ihlal edildi ve tutukluluk makul süreyi aştı’ kararını ziyaretine giden CHP Parti Meclisi üyelerine şu sözlerle değerlendirdi: “Artık dondurmayı üfleyerek yiyorum. Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali olduğunu kabul etmesi çok olumlu. En azından hak ihlali tescillendi. Ülkedeki haksız yargılamalardan geriye dönüşün, adil yargılama yoluna gidişin başlangıcı olmasını diliyorum. Özgürlüğüme kavuşmak, milletvekili olarak görev yapmak istiyorum. Ama bunun ötesinde bu kararın sadece benim için tüm hukuksuzlukların durması ve yeni bir sürecin başlaması için açılan bir kapı olmasını yürekten diliyorum. Yarın tahliye olacakmış gibi hazırım. Cezaevinden çıktıktan sonra kapıda ne söyleyeceklerimi uzunca süre düşündüm. Türkiye’nin normalleşmesini, hukuksuzluğun bitmesini, yeni dönemin başlamasını istiyorum. Ama uzunca bir süre zindan koşullarına da hazırım.” 06 ARALIK'TA SİLİVRİ'DE KARAR ÇIKMADI İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, Mustafa Balbay'ın avukatlarına 06 Aralık için karar verilmeyeceğini açıkladı. SİNCAN'DAKİ İLK AİLE FOTOĞRAFI Ergenekon davasından 34 yıl 8 ay hapis cezası alan ve 4 yıl 274 gündür tutuklu olan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın Twitter hesabından Sincan Cezaevi'nde ailesiyle çekilen ilk fotoğrafı paylaşıldı. Balbay'ın Twitter hesabından paylaşılan kareyle birlikte şu mesaj yazıldı: ''Sincan Cezaevi'nde ilk aile fotoğrafı / Açık görüşte buluşma bayramı..'' ANNESİNE HABER GÖNDERDİ: BÖREKLERİ HAZIRLA Ergenekon davasından Sincan Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın Anayasa Mahkemesi’nin kararının ardından tahliyesinin gündeme gelmesi, Aydın’ın Nazilli İlçesi’ndeki baba evinde de sevinçle karşılandı. Sabırsızlıkla evlatlarına kavuşacakları anı bekleyen Fevzi Balbay ile Melek Balbay, zamanlarını televizyon karşısında haber kanallarını izleyerek geçiriyor. Mustafa Balbay’ın 5 yıldır suçsuz yere hapis yattığını söyleyen Balbay çifti, çocuklarının bir an önce serbest bırakılmasını istedi. Anne Melek Balbay, oğlu Mustafa Balbay’ın avukatı aracılığıyla kendisine haber gönderdiğini belirtip, "Mustafa’m 'Annem haşhaşlı börekleri hazırlasın' demiş. O yeter ki gelsin, börekleri hazırlarım" dedi.