Erener'in albümü yakında piyasada
Abone olİngilizce albüm, Eurovision, dünyaya açılmak derken, Sertab Erener dört yıl aradan sonra Türkiye'deki hayranları için Türkçe albümü 'Aşk Ölmez'i tamamladı
Yurtdışına açılmak için müzik şirketini değiştirerek Sony
Müzik'e geçen, ama kendi şarkılarını yapmaya başladıktan sonra bir
müzik şirketi kurarak Sony ile yollarını ayıran Sertab Erener,
Avrupa mücadelesinden yorulduğunu söylüyor: "Oradaki oyunu
gördükten sonra insan düşünüyor. Değer mi bu kadar mücadeleye,
yıpranmaya diye. Zamanla gereksiz buluyorsun o ortama girmeyi".
Yurtdışında sesini duyurma hayalini büyük ölçüde başardığını
söyleyen Erener, "O kadar hırpalanmaya değer mi onu düşünüyorum.
Zamanım başka ülkelerde müziğimden çok ülkemi ve kendimi anlatmaya
çalışmakla geçti. Artık bir şeylerin tadına varmış biri olarak
sakin çalışmaya karar verdim. Onlar gelsin benim şarkılarımı
keşfetsin" diye konuşuyor. Ünlü sanatçı, dünyaya açılma amacıyla
geçtiği Sony Müzik ile yollarını bu nedenle ayırıp kendi şirketini
kurdu. Erener ile yeni müzik tarzını, dünya açılmanın avantaj ve
dezavantajlarını, Tarkan'ı ve Eurovision'ı konuştuk...
* 'Aşk Ölmez'in diğer albümlerden farkı nedir? İlk iki albümümde
başka insanların yazdığı şarkıları en iyi yorumlamak için uğraştım.
'Sertab Gibi' ile yeni bir yöne yol aldım. Satışı düşüktü ama
değeri daha yeni anlaşıldı. Bu zamana kadar tamamı bana ait
şarkılardan oluşan bir albümün peşindeydim. Bu artık final olmuş
albüm. Bundan sonrakiler bundan da iyi olacak. Ben buna kendimi
yüzde yüz bulduğum albüm diyebilirim. Kendi lafını etmek istiyorsun
bir zaman sonra. Benim söyleyeceklerim var ve bunları bu albümde
söylüyorum.
SAKİNLİĞİN GÜCÜNÜ ARIYORUM'
* Güçlü sesinizle tanınıyorsunuz ama yeni şarkılarınızda sanki
sesinizin gücünü kullanmamışsınız. Bunun nedeni nedir? Güzel bir
saptama. Prodüktörüm Demir Demirkan ile albümü hazırlarken hep bunu
konuştuk. Yıllardır bunu da koyayım, birazcık da şundan olsun
diyerek sahip olduğun neyin varsa hepsini göstermek istiyorsun. Bu
kez bundan uzaklaşıp sadeleştik. Neyin iddiasındayım diye
düşünüyorsunuz. Sahip olduğum sesimi gösterdim. Sakinliğin içindeki
gücü aramaya başladım. Şarkının çok tiz yerinde bağırayım yerine
sakinleşelim biraz fikri geldi.
* Yurtdışına açılmak için Sony Müzik gibi uluslararası bir şirketle
anlaşmıştınız, neden ayrılıp kendinize bir yapım şirketi kurdunuz?
Kendi ürettiklerimi kendim yapabildikten sonra benim büyük
şirketlere artık ihtiyacım yok. İlk albümler için büyük şirketlere
ihtiyaç var. Belki de başka genç insanlara albümler yapacağız. O
dönemde yurtdışı hayali olduğu için Sony en iyi şirketti. Ama zaman
içinde tıpkı evlilik gibi; bir şeyleri tükettik. Gergindi ortam ve
dostça ayrıldık.
KARŞILIKLI HATALAR OLDU'
* Onların kuralıyla başlamıştınız, şimdi dünyada tanınan bir
şarkıcı oldunuz. Yaptığınız anlaşma sizi taşıyamadı mı artık?
Taşıyamama demeyelim. Sony Türkiye benimle birlikte ilk kez
birisini yurtdışına prezante etti. Benim de hatalarım var, onların
da oldu. Deneme yanılma yöntemiyle, bazen de birbirimizi kırarak
bir şeyler yaptık yurtdışında. Ben İsveç'e gittiğimde sokakta gelip
imza istiyorlar.
* Bu Eurovision birinciliğinin etkisi değil mi? Evet öyle ama bunun
arkasını getirmek önemliydi. Hemen bir albüm yapıp onun
promosyonuna girebilmek önemliydi. İyi para harcadılar. Hiçbir
zaman kendi anadilin kadar hakim olamayacağın bir dilde tanınmak
çok kolay değil. Avrupa tek bir ülke değil. Başka başka dil ve
kültürler var. Bir Türk ve Müslüman olmanın getirdiği peşinen
reddedilme var. Bunları da aşmaya çalışmak var.
* Yurtdışı mücadelesinde yorgun mu düştünüz? Bir yaştan sonra insan
içinde mi, dışında mı olmalıyım diye düşünüyor. Değer mi bu kadar
mücadeleye, yıpranmaya diye. Bunun kararını vermeye çalışıyorsun.
Sezen bana diyor ki "Sertab'cığım, ben burada çiçeklerime
ağaçlarıma bakmak istiyorum." Bence bu dünyanın en güzel mertebesi.
O gençlik hırsıyla dünyanın sahibi olacağını hissediyorsun. Ama
resmi gördükten sonra o oyuna girmek korkutmasa da gereksiz
buluyorsun zamanla...
'TARKAN HAKLI OLARAK STRESLİ'
* Yurtdışı çabalarında en çok ne yordu sizi? Yani o bahsettiğiniz
oyun nedir? Kültürel farklılık çok önemli. Özellikle din çok önemli
bir ayrım oluyor. Müslüman toplumdan olduğumuz için korkuyorlar.
Dinler çatışması hâlâ var. Bizi oradan hâlâ İran gibi bir ülke
zannediyorlar. Biz tek başına olan bir örneğiz Türkiye olarak. Bana
'Sen böyle göbeğini açıp sokağa çıktığın zaman erkekler tecavüz
etmiyor mu?' diye soruyorlar. Benim şu 4-5 yılık müzik çabam daha
çok kendimi ve ülkemi anlatmakla geçti. Oturup Atatürk'ten
başlayarak, laiklikten, demokrasiden söz ediyorsunuz. Çünkü yanlış
anlaşılınca sinirim bozuluyor.
* Sertab Erener için Avrupa defteri kapanmadı mı artık? Hayır. Bu
albümden 2-3 şarkı var ki, özellikle Avrupa'ya tanıtmak istiyorum.
Bunun dışında ikinci İngilizce albümünü bu yılın sonuna doğru kendi
şirketimden çıkartıp Avrupa'da dağıtacağım.
* Tarkan ile Kenan Doğulu'nun çabalarını nasıl buluyorsunuz? Bu çok
güzel bir çaba ama Tarkan'ın çok stresli olduğunu biliyorum. Bence
Sezen'in yazdığı o şarkı bütün dünyada dolaştı, tanındı. Bu çok
güzel bir başarıydı. Şimdi o başarıdan sonra bir albüm yapmak büyük
stres. Bir yıl sonra hemen yapsaydı bizim beklentimiz daha az
olacaktı. Ama yedi yıl sonra bir şey yaparak herkese beğendirmeye
çalışıyorsun. Tarkan'ın yerinde olmak istemezdim. Her seferinde bu
olmaz, bu yetmez diye dünyayı dolaştı. Kendi cebinden harcadığı
paranın hesabı yok. Çok saygı duyulacak bir şey. Büyük hedefi onu
geriyor. 7 yıl çok uzun bir süre. Pazar çok çabuk kendini
yenileyerek gidiyor. Tarkan'ı o dönemde hatırlayanlar şimdi
hatırlamayacaklar. Burada bile 2-3 ay gazetede resmin çıkmasın,
hemen daha az aranmaya, sponsor bulmakta zorluk çekmeye
başlarsın.
Haber: Bülent İPEK
Kaynak: