Erdoğan'ın 'yeter' dediği an!
Abone olMüzakere tarihinin alınması o kadar kolay olmadı. Uzun yıllar sonra bu anılar kitaplara konu olacak gibi. Çetin pazarlıklar "buraya kadarmış" noktasına kadar uzandı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Müzakere Çerçeve Belgesi'nin
onaylanması pazarlıkları sırasında İngiltere Başbakanı Blair,
İtalya Başbakanı Berlusconi, Almanya Başbakanı Schöreder ve AB
Komisyonu Başkanı Barosso ile görüştüğü bildirildi. Edinilen
bilgilere göre, Müzakere Çerçeve Belgesi'nin onaylanmasıyla ilgili
Türkiye ile AB arasında oldukça çetin pazarlıklar yaşandı.
Lüksembourg'daki AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nı Başbakan
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde bakanlar, parti yöneticileri ve
Dışişleri Bakanlığı bürokratları ile takip etti. Belgenin
onaylanması konusunda yürütülen görüşmelerde teknik
değerlendirmelerin Dışişleri bürokrasisi tarafından yapıldığı,
siyasi kararın ise Başbakan Erdoğan tarafından verildiği öğrenildi.
Alınan bilgiye göre, Erdoğan'ı ilk olarak ABD Dışişleri Bakanı
Condolezza Rice aradı. Rice'ın, Başbakan Erdoğan'a 3 Ekim
müzakerelerinin başlaması konusunda ABD'nin desteğini güçlü bir
şekilde ilettiği bildirildi. Başbakan Erdoğan'ın da Rice'a AB ile
yürütülen görüşmelerde yaşanan gelişmeleri ve tıkanma noktalarını
anlattığı ve 17 Aralık'taki zirvede verilen sözlerin yerine
getirilmesini konusunda Türkiye'nin kararlı olduğunu ve yeni bir
adım atmayacaklarını söylediği ifade edildi. Erdoğan, daha sonra
Almanya Başbakanı Gerhard Schröder ve İtalya Başbakanı Silvio
Berlusconi ile telefonda görüştü. Özellikle, ''Müzakerelerin nihai
hedefinin tam üyelik'' olduğu vurgusunun Berlusconi'nin gayreti
sonucunda metinde yer aldığı ve bu vurgunun saat 18.00'de kesinlik
kazandığı öğrenildi. Müzakere Çerçeve Belgesi'nin onaylanmasında
ayrıca BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın da yaptığı görüşmelerle
desteği olduğu ifade edildi. Saat 18.00'den sonraki görüşmelerde
ise eski metindeki beşinci, yeni metinde ise yedinci maddenin,
hukuki güvencenin ve metinin başlığının ele alındığı bildirildi.
Uluslararası örgütlerle ilgili maddede Türkiye'nin uluslararası
örgütlerdeki kazanımlarıyla ilgili taleplerinin karşılanması
istendi. Edinilen bilgilere göre bu madde Türkiye'nin istediği gibi
düzenlenmeseydi Müzakere Çerçeve Belgesi onaylanmayacaktı. Başbakan
Erdoğan'ın uzlaşmanın ardından yazılı bir güvence istediği ve
AB'nin bunu kabul ettiği ancak metnin ismi konusundaki uzlaşmanın
giderilmesi için saatlerce görüşüldüğü ifade edildi. AB'nin
''Başkanlık Deklarasyonu'' olarak yayınlamak istediği metine
Türkiye'nin karşı çıktığı ve daha güçlü bir başlık istediği
kaydedilirken, ''Konsey Adına Başkanlık Deklarasyonu'' başlığının
ise Başbakan Erdoğan'ın karşı çıktığı ve ''Bunu bu şekilde kabul
etmeyeceğiz'' dediği öğrenildi. Görüşmelerin tıkanması üzerine
devreye İngiltere Başbakanı Tony Blair'in Başbakan Erdoğan ile
telefon görüşmesi yaptığı bildirildi. Erdoğan'ın görüşmede Blair'e,
''Biz daha güçlü bir deklarasyon bekliyorduk. Beklentilerimiz
karşılanmazsa bu iş burada biter'' dediği öğrenildi. Başbakan
Erdoğan'ın AB Konseyi'nin muvafakatını isteyen talebi bu görüşmenin
ardından kabul edildi. Ancak Başbakan Erdoğan yazılı bir güvence
istedi. Bu arada AB Komisyonu Başkanı Hose Manuel Barosso, Başbakan
Erdoğan'ı arayarak, ''Dışişleri Bakanı Gül ne zaman yola çıkacak?''
diye sordu. Başbakan Erdoğan ise güvence metni gelmeden Bakan
Gül'ün yola çıkmayacağını söyledi. Daha sonra yazılı metin geldi ve
AK Parti Genel Merkezi'nde bir sevinç havası yaşandı. Yazılı metnin
gelmesinin ardından Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet
Sezer'i, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül de
CHP Genel Başkanı Abdullah Gül'ü arayarak gelişmelerle ilgili bilgi
verdiler ve AB ile uzlaşmaya varıldığını bildirdiler. Bakan Gül,
orada bulunanlarla tek tek tokalaşarak Lüksembourg'a gitmek üzere
AK Parti Genel Merkezi'nden ayrıldı. Öte yandan yürütülen
pazarlıklarda zaman zaman ''buraya kadarmış'' noktasına gelindiği
de ifade edildi.