Erdoğan'ın yakınındaki adam konuştu
Abone olBaşbakanlık Başdanışmanı Akdoğan Aksiyon'a AK Parti ve Erdoğan analizi yaptı.
Başbakanlık Başdanışmanı Akdoğan Aksiyon'a AK Parti ve
Erdoğan analizi yaptı. AK Parti'nin Menderes ve Özal dönemindeki
demokratikleşme dalgasını geçerek 'tsunami' ye dönüştüğünü söyleyen
Akdoğan, bu başarıda Erdoğan'ın tavrının etkili olduğunu
anlattı.
Başbakan Erdoğan'ın en yakınındaki isimlerden, 'Muhafazakar
demokrat' tanımının mucidi Başbakanlık Başdanışmanı Doç.
Dr. Yalçın Akdoğan, Aksiyon dergisinden İdris Gürsoy'a verdiği
röportajda Erdoğan'ı anlattı. Yalçın Akdoğan, AK Parti'nin girdiği
2 genel, 2 yerel seçimden ve 2 halkoylamasından başarıyla
çıkmasının sırlarını anlattı.
Bunun başlı başına bir başarı öyküsü olduğunu söyleyen Akdoğan,
'Uzun soluklu başarılar, tesadüfi değildir. Bu sadece,
karizmatik liderlikle ve konjonktürle izah edilemez. Başbakan'ın,
Türkiye'nin en güçlü teşkilatını ortaya çıkarması çok önemli bir
faktördür. Lider, teşkilat ve politikalar önemli
faktörlerdir. Kılıçdaroğlu da referandumda çok çalıştı ama
güçlü bir teşkilat desteğini arkasına alamadı, doğru politikaları
savunmadığı için gereken halk desteğini bulamadı. Siz yanlış yolda
yürüyorsanız, çok çalışmanız ve güçlü bir teşkilatınızın olması
hedefe ulaştırmaz. Özal da çok başarılıydı ama demokratik
olmayan taleplerle gittiği halkoylamasında gereken desteğe
ulaşamadı. Erdoğan'ın başarısı, milletin hissiyatına tercüman
olarak doğru olanı yapmasında ve herkese kucağını
açmasındadır' dedi.
Başbakan Erdoğan'ın demokrasiyi ve siyaseti kurumsallaştırdığını
ifade ederek, 'Erdoğan, ilkesel davranarak, üç dönem aday
olacağını ve bunu değiştirmeye yönelik bir düzenlemeye
gitmeyeceğini açıkladı. AK Parti'nin üçüncü dönemi, bu
kurumsallaşmayı biraz daha oturtacak, sistemi biraz daha
normalleştirecektir. Sonrasını, yaşayarak göreceğiz' diye
konuştu.
ERDOĞAN ASLA ROL YAPMIYOR
Akdoğan, Başbakan hakkında şunları anlattı:
'Başbakan Erdoğan 'sahici' bir insan, yapmacık olmayan bir
lider. Amerikan başkanlarıyla ilgili filmlerde görüyoruz, belli
rollerin nasıl öğretildiğini ve oynandığını, şeklin esası ne kadar
baskıladığını... Erdoğan, sevgisini, üzüntüsünü,
kızgınlığını ortaya koymaktan çekinmiyor, asla rol yapmıyor.
Erdoğan, iktiza-yı hale ve ilcaat-ı zamana muvafık hareket eder,
ama ilkesiz değildir, asla pragmatizm bataklığına saplanmaz.'
Referandum sonuçlarını değerlendiren ve Türkiye'de yeni bir
demokrasi dalgasının başladığını belirten Akdoğan, 'Adnan
Menderes ve Turgut Özal dönemlerindeki demokrasi dalgasıyla
kıyaslandığında, AK Parti döneminde yaşananlar ve yaşanacaklar,
dalgayı geçerek büyük bir tsunamiye dönüşüyor' dedi.
Yalçın Akdoğan, referandumda 'hayır' diyen yüzde 42'nin
rahatlatılmasının sürecin normalleşmesi açısından önem taşıdığını
söyledi. Akdoğan, 'Muhalefet hırçınlık yapabilir, hamasi,
afaki söylemlerde bulunabilir, ancak hükümet gerçekçi olmak,
uzlaşmacı olmak durumundadır' şeklinde konuştu.
MHP'NİN MARJİNALLEŞMESİ
Akdoğan, 2011 seçimleri sonrasına ilişkin de şu
tahminlerde bulundu: 'İki partili Meclis, siyasi istikrar
için olumlu görülebilir. MHP'nin giderek marjinalleşmesi böyle bir
beklenti oluşturuyor. Eğer BDP seçime bağımsız adaylarla girerse,
yine belli sayıda milletvekili çıkarması mümkündür ve bu üç partili
bir Meclis ortaya çıkarır.'