Erdoğan'ın üslubunun nedeni buymuş!
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu Gezi Parkı eylemlerini ve gelinen noktayı İnternethaber'e değerlendirdi.
NESRİN
YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Gezi Parkı eylemleri
bugün 16'ıncı gününde. Bugün Başbakan Erdoğan,bir grup sanatçı ve
sivil toplum üyesi ile görüşecek. Bu görüşme, eylemlerin bundan
sonraki günlerde nasıl bir şekil alacağını da göz önüne sermesi
bakımından önemli bir gelişme olacak.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı süleyman Soylu, Başbakan'ın bugün
yapacağı bu görüşmeden umutlu olduğunu belirterek, Gezi Parkı
Eylemleri'ne nasıl baktığını, günlerdir süregelen eylemlerin asıl
hedefinin ne olduğunu ve bundan sonra olacakları İnternethaber'e değerlendirdi:
TÜRKİYE TARİHİNİN EN ÖNEMLİ EŞİĞİNDEDİR
"Bugün özellikle Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı durum ve bu
durumun çerçevelendiği tablo Gezi Parkı Eylem'lerinin başladığı
günden itibaren çok farklı bir noktada durmaktadır. Türkiye'de bu
eylemleri izleyen vatandaşlarımız ilk başta bunun bir ağaç meselesi
olduğu konusunda kafalarındaki değerlendirmelerden çok uzak noktaya
çekildiler, bu durumun Taksim ve Gezi Parkı'na sirayet etmemesi
mümkün değildir. Türkiye tarihinin en önemli eşiğindedir. Birçok
meseelsini çözmüş, birçok meselesini de çözmek için altyapısını
hazırlamış ve tam anlamıyla da gelişmiş dünyayı açık pozisyonda
yakalamıştır. Dün açıklanan büyüme rakamları ile bizi Avrupa ve
gelişmiş ülkeler karşısında bir görece üstünlüğümüzü ortaya
koymaktadır. Türkiye zengin, kendini değiştiren, dünyayla iyi
ilişkiler kuran ve her gün rekabet gücünü artıran temel demokratik
değerlere bağlı olan bir ülke olması konusunda kaygıları olanlar
söz konusudur."
ASIL HEDEF TÜRKİYE
Bugün, bu kaygıları olanların Türkiye'deki istikrara yönelik iyi
niyetli olmayan adımlarını net tahmin edebiliyoruz. Yakıp yıkan
insanların, ideolojik grupların hayatı şiddet olması gereken
çevrecilerle ne ilgisi vardır? Bu eylemin yayılmasından anlıyoruz
ki, kendilerine ait hissetikleri veya kendilerinin ait
olduklarını hissettikleri Gezi Parkı'yla ilgili adımlarını atan
veya bu hassasiyetle ilgili bu mesele etrafında toplanan insanlar
büyük bir organizasyonun küçük parçası olmuşlardır. Buradaki büyük
organizasyonun hedefi, Türkiye ve Başbakanımız Sayın Recep Tayyip
Erdoğan'dır. Şunu çok açık bir şekilde belirtmek gerekir;
Eylemlerin başlangıcındaki masumiyetle orada toplanan grubu ayırıp,
bu eylemlerin başlamasını kendisi için fırsat görenleri ayırmak
gerekir. Bu eylemlerin başlamasını fırsat görenlerin masumiyeti
yoktur tam tersi direk hedefleri Türkiye'dir, Türkiye'nin
istikrarıdır, bütünlüğüdür. Türkiye, bugün 3 yüzlü bir tavırla
karşı karşıyadır. İstanbul'un en güzel yerlerine inşaat yapan,
çevre ile ilgili hiçbir hassasiyeti gözetmeyen bir adam ve dünyada
av tutkusu sebebiyle hayvanseverlerin tepkisiyle karşılaşan bir
adam malesef siyasette erişemediği hedefin acısını çıkarmaya
çalışmaktadır. Bir taraftan CNN İnternational, bir taraftan
oligarşik sermaye, diğer taraftan iktidara gelemeyeceğini bilen Ana
Muhalefet ve Türkiye'nin güçlenmesi, risk biriminin düşmesinden
kendi kazançlarını kaybeden uluslararası faiz lobisi ve etki
alanımız genişledikçe rahatsız ettiğimiz uluslararası çevreler
etkin bir güçbirliği içinde."
AMAÇ EN GÜÇLÜ HALKAYA DARBE İNDİRMEK
"Özellikle bu olaylar bu organizasyonun nasıl planlandığının en
önemli delillerindendir. Öncelikle Türkiyenin ve Dünyanın itibar
ettiği ve saygınlık duyduğu lider Tayyip Erdoğan'a yönelik bu
girişim en güçlü halkaya darbe indirmek içindir. Bütün dünya ve
Türkiye'deki siyasal çevreler biliyorlar ki, Tayyip Erdoğan'ın
varlığı AK Parti'nin ve Türkiye'nin güç kaybetmesinin önündeki en
büyük engellerden biridir. Eğer, Tayyip Erdoğan devreden
çıkarılır, itibarsızlaştırılır, zayıflatılır ve onların istediği
noktaya getirilirse atılabilecek adımlar ondan sonra kolaydır.
Yakın tarihimize bakarsak dağılan siyasi partiler, devreden çıkan
siyasi liderler hep aynı itibarsızlaştırma ve zayıflatma
kampanyaları ile karşı karşıya kalmışlardır. Bu kampanyaların
uluslararası ayağıda vardır, yurt içi ayağı da söz konusudur. Bu
kampanyalarda olmayıp da bu kampanyalardan isfiade etmek isteyenler
de bu kampanyaların müdahili olmuşlardır. Bu Rahmetli Menderes
döneminden başlayıp, Anavatan Partisi'nde hep bu zayıflatma
hikayesi yaşanmıştır. AK Parti kendi içerisinde demokrasiyi önemli
şekilde kullanan ve demokratik bütün kuralları harekete geçiren bir
siyasi partidir. Bugüne kadar buna en çok sahip çıkan da Sayın
Başbakandır.
BAŞBAKANIN ÜSLUBU MİLLETİN BEKLEDİĞİ ÜSLUPTUR
Sayın Başbakan'ın üslubu milletin beklediği ve benimsediği bir
üsluptur. Türkiye'ye diz çöktürmeye çalışıyorlar, milletin
himayseini kendi üzerinde hisseden Başbakan bir şekilde o diz
çökmeye, milletin adına itiraz etmektedir, bunu bilmek gerekir.
Elbette tüm bunlar gerçekleşirken Sayın Başbakan üslubunu milletin
sorumluluğunu kendi üzerinde hissediyor. Dün de bugün de, bu mesele
başladığından itibaren, bu olayları istismar etmek isteyen kişileri
sürekli olarak ayırmıştır. Bugün de bir görüşme yapacak, biz
halkımıza karşı sorumluyuz, devleti yönetme gücü AK Parti'dedir,
Sayın Başbakan yürütmenin başındadır. Milletimizin huzurundan,
sükunundan, asayişten ve demokratik haklarını kullanmasından
sorumludur. Bunları yerine getirmek ve Türkiye'de bir meydanın
illegal örgütler tarafından oradaki çevrecilerin hassasiyetleri
istismar edilerek milletin genel hayat şartlarının engellenmesine
yönelik ortaya koyduğu sürece de elbetteki millet adına bir şekilde
müdahale etmek ve gereğini yerine getirmek zorundadır.
Önce Ertuğrul Günay ve onun ardından daha önce CHP'li
olan İzmir Milletvekili Erdal Kalkan ve son olarak da İstanbul
Milletvekili İbrahim Yiğit, Başbakan Erdoğan ve hükümetin Gezi
Parkı eylemleri karşısındaki tutumunu eleştirmişti, bu konuda da
bir açıklama yapan Soylu şunları söyledi:
Ben parti içerisinden AK Parti ve Başbakana yönelik yazılan
twitleri okumadım ama bu arkadaşlarımız ve aslında bütün
arkadaşlarımız bu meselenin kaynağını parti olarak biliyoruz. Bütün
buna yönelik bir mücadeleyi ortaya koymaya çalışıyoruz. Bu mesele
Türkiye'nin başına ilk kez gelmiyor. AK Parti tüm teşkilat ve
milletvekilleriyle bu meselesinin üstesinden gelmeye çalışıyor.