Erdoğan'ın teminatı bağlılık
Abone olErdoğan, "Türkiye'nin uygulamakta olduğu ekonomik reforma bağlılık, en geçerli teminattır" diye konuştu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, geniş ölçekte yabancı sermaye yatırımlarına ihtiyaç duyduğunu belirterek, uluslararası finans çevrelerine "Hükümetimizin uygulanmakta olan ekonomik reform programına bağlılık konusundaki güçlü siyasi iradesinin, uluslararası finans çevrelerince en geçerli teminat olarak algılanması gerektiğini düşünüyor, bu doğrultuda gerekli değerlendirmeyi, temsil ettiğiniz çevrelerin çıkarlarına da uygun olarak en isabetli şekilde yapmanızı bekliyorum" çağrısında bulundu. Başbakan Erdoğan, ABD'deki temasları çerçevesinde uluslararası finans çevreleriyle kahvaltıda biraraya geldi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, öncelikle Türkiye-ABD işbirliğinin geliştirilmesi bağlamında New York'ta bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Türkiye'nin geçtiğimiz günlerde ihraç ettiği 30 yıl vadeli tahvile gösterilen ilgi ve destekten dolayı teşekkürlerini ifade eden Erdoğan, tahvil ihracının uzun vadesi ve düşük maliyetinin, hükümetin işbaşına geldiği 3 Kasım seçimlerinden sonra tesis edilen güven ortamının bir sonucu olduğunu kaydetti. Erdoğan, demokratik ve özgür dünyanın iki üyesi olan Türkiye ve ABD'nin köklü ve önemli bir ortaklığı paylaştıklarını ifade ederek, dünyanın hızlı değişimlere tanık olduğu bir dönemde demokrasiye, özgürlüğe, insan haklarına ve hukukun üstünlüğüne verilen önemin, iki ülkeyi birbirine bağlayan temel değerler olmaya devam ettiğini vurguladı. Başbakan Erdoğan, Kasım 2000 ve Şubat 2001'de Türkiye'de yaşanan ekonomik krizlerin ardından güçlü ekonomiye geçmek üzere IMF destekli bir ekonomik programın uygulamaya konulduğunu belirtti. AK Parti hükümetlerinin söz konusu ekonomik reform programına gereken bağlılığı gösterdiğini ifade eden Erdoğan, 2003 yılı ile birlikte uygulanan programın meyvelerinin alınmaya başlandığını söyledi. Elde edilen başarıların, kendilerini rehavete sevk etmesine izin vermemelerinin ve aynı kararlılıkla ekonomiyi daha da ileriye taşıma mücadelesinin sürdürülmesi gerektiğinin farkında olduklarını dile getiren Erdoğan, programın ayrıntılarını ve yeni düzenlemeleri anlattı. Başbakan Erdoğan, tüketici güveni ve diğer reel sektör beklenti anketlerinin istikrarlı politikalarının bekleyişleri hızlı olumluya çevirdiğine işaret ettiğini belirtti. Erdoğan, bunun önemli bir diğer göstergesi olan iç borçlanma faizlerinin geçtiğimiz yılbaşlarındaki yüzde 75'lik seviyelerinden yüzde 20'lere kadar düştüğünü bildirdi. Bir diğer çok önemli gelişmenin ise Ocak ayı başlarında yurt dışı piyasalara ihraç edilen tahvilin başarısı olduğunu belirten Erdoğan, 1.5 milyar dolar tutarındaki 30 yıl vadeli tahvilin faizinin uluslararası sermaye piyasalarında bugüne kadar ihraç edilen ABD doları cinsinden tahviller içinde en düşük olanı olduğunu anlattı. Bu olumlu gelişmeleri daha da ileriye taşıma gayretlerinin Türk insanının refahını artırma ve adayı olunan AB ile uyumlu rekabetçi bir ekonomi ortaya çıkarma amacını yansıtacak şekilde öncelikleri olmaya devam edeceğini belirten Erdoğan, yabancı sermaye yatırımlarının önemine değinerek ABD yatırımlarının artmasını beklediklerini dile getirdi. Erdoğan, ABD ile mevcut ekonomik ve ticari işbirliğinin sektörler itibariyle çeşitlendirilmesi ve özellikle KOBİ'ler arasında işbirliğini teşvik edici programların bir an önce uygulamaya konulası gerektiğine dikkati çekti. Türk KOBİ'lerince kullanılmak üzere sağlanan 1.6 milyar dolarlık kredi kolaylığı bağlamında özellikle Irak'ın uygun bir zemin teşkil ettiğini belirten Erdoğan, Türkiye'nin nitelikli ancak göreceli olarak ucuz el emeği, coğrafi konumu ve AB ile Gümrük Birliği'nin ABD firmalarının sermaye ve teknoloji olanakları ile birleştirildiğinde 2 ülke arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerde atılım yapılması için geniş ufukların mevcut olduğunun görüleceğini söyledi. Erdoğan, Türkiye'den uzakta olan Afganistan ve Orta Asya'da Türk firmalarınca elde edilen başarıların komşu ülke Irak'ta Türkiye'nin yapabileceklerine ışık tuttuğunu ifade ederek, Türk firmalarının genel avantajları olarak Irak'a yakınlık, bölgeyi tanımaları ve her türlü şartta başarılı işler yapabilmelerinin inşaat sektöründe hali hazırda Irak'ta makina parklarının bulunması hususlarını sıralamanın mümkün olduğunu anlattı. Başbakan Erdoğan, Türk firmalarının Irak'ın yeniden imarı için kongre tarafından tahsis edilen 18.6 milyar dolarlık fon çerçevesinde açılacak ihalelere ana müteahhit olarak katılabilmelerinin memnuniyet verici olduğunu söyledi. Hazar Bölgesi enerji kaynaklarının Türkiye ve batıya ulaştırılmasını sağlayacak Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Boru Hattı Projesi'nin bugün ulaştığı ileri aşamada ABD'nin sağladığı siyasi desteğin öneminin bilincinde olduklarını ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "BTC Petrol Hattı'nın yıl sonunda tamamlanacağı, Türkiye ile Yunanistan arasında imzalanan doğalgaz anlaşması ve Irak petrolünün ülkemiz üzerinden dünyaya ulaşması gözönünde bulundurulacak olursa Türkiye'nin dünyanın önde gelen enerji sağlayıcısı ve dağıtıcısı pozisyonuna erişeceği gerçeğine dikkatinizi çekmek isterim. Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesinde turizm sektörünün de önemli bir yere sahip olduğunu, turizm alanındaki temasların artırılması ile yatırım sürecinin de hızlanacağını düşünmekteyiz. ABD'ye ziyaretimiz vesilesiyle resmi ve özel kuruluşlarımız ile iki ülke işadamları arasında gerçekleştirilecek temasların bu konularda daha ileri somut adımlar atılmasına imkan verecek şekilde değerlendirilmesini arzu etmekteyiz." Başbakan Erdoğan, değindiği tüm hususlarda finans gereksiniminin karşılanmasının öncelikli bir boyutu teşkil ettiğini belirterek, Türkiye'nin uluslararası finans piyasasında her geçen gün daha güvenilir bir aktör olma yolunda gerekli adımları atmaya devam edeceğini vurguladı. Erdoğan konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Hükümetimizin uygulanmakta olan ekonomik reform programına bağlılık konusundaki güçlü siyasi iradesinin, uluslararası finans çevrelerince en geçerli teminat olarak algılanması gerektiğini düşünüyor ve bu doğrultuda gerekli değerlendirmeyi, temsil ettiğiniz çevrelerin çıkarlarına da uygun olarak en isabetli şekilde yapmanızı bekliyorum." Başbakan Erdoğan ile Waldorf Astoria Oteli'nde kahvaltıda, yatırım bankalarından ABN Amro Inc., Cıtıgroup, CSFB, Deutsche Bank, Goldman Sachs Co. JPMorgan, Lehman Brothers İnternational, Merril Lynch& Co Inc. Morgan Stanley, UBS; yatırım fonlarından Cıtıgroup Investments, Fıdelity İnvestments, Goldman Sachs Asset Management, Prudential İnvestment Management ile kredi derecelendirme kuruluşu Moody's Investors Service'nin yönetici ve temsilcileri bulundular.