Erdoğan'ın sözlerine AB'den ilk yorum
Abone olFederica Mogherini, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın AB üyeliğiyle ilgili sözlerini değerlendirdi.
Avrupa Birliği Güvenlik ve Dış Politika Yüksek
Temsilcisi Federica Mogherini, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip
Erdoğan’ın AB konusundaki son açıklamalarına çok şaşırdığını
belirterek, “AB konusunda tutarlı olmanın her şeyden önce
Türkiye’nin çıkarına olduğuna inanıyorum” dedi.
Geçen hafta Türkiye’ye yaptıkları ziyarette önümüzdeki dönemde
izlenecek yol konusunu hem Erdoğan’la hem de diğer yetkililerle
gayet yapıcı şekilde ele aldıklarının altını çizen Mogherini,
“yeni bir başlangıç için şans olduğu konusunda”
anlaştıklarını belirtti.
Mogherini, görüşmelerde bakanların Türkiye’nin AB yolunun
ekonomik olmaktan ziyade demokrasi ve hukukun üstünlüğüyle başlamak
üzere değerler ve ilkelerle ilgili olduğunu söylediklerini
aktardı.
Mogherini, “Brüksel’de Türkiye’yle yeni başlangıç
konusunda çalışma isteği var aksi takdirde bu kadar üst düzey bir
ziyaret gerçekleştirmezdik. AB’ye katılım yolunda düşüncemiz
tutarlı ve uyumlu şekilde çalışmaktı, hala da öyle. Bu iki tarafta
da tutarlılık ve uyum anlamına geliyor. Biz hazırız”
dedi.
AB'DE 'DAHA SERT METİN' HAZIRLIĞI
Bu arada AB dışişleri bakanları tarafından kabul edilecek daha
sonra da perşembe ve cuma günü yapılacak AB Zirvesi’nde Birlik
liderleri tarafından onaylanacak Türkiye’yle ilgili sonuç
bildirisinin sertleştirilmesi gündemde. Normalde son taslağın kabul
edilmesi öngörülüyordu ancak metin son gelişmeler ışığında tekrar
tartışmaya açıldı. Metne pazar günü AB Komisyonu tarafından yapılan
açıklama paralelinde ifadeler sokulması öngörülüyor. AB Komisyonu
açıklamasında, “Herhangi bir aday ülkenin katılımına
yönelik bundan sonraki adımların hukukun üstünlüğü ve temel haklara
tam saygıya bağlı olduğunu tekrar hatırlatırız” ifadesine
yer verilmişti.
Avrupa Parlamentosu da normal gündeminde olmamasına karşın
Türkiye konusunu gündemine aldı. Çarşamba günü AP Genel Kurul
oturumunda Türkiye’deki gelişmeler tartışılacak, ocakta da bu
konuya ilişkin bir karar kabul edilecek.
AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Mogherini, "Cumhurbaşkanı
Erdoğan'ın verdiği tepkiyi gördüm ve çok şaşırdım" dedi.
ERDOĞAN, "NEYE GÖRE BU AÇIKLAMAYI YAPIYORSUNUZ"
DEMİŞTİ
TÜPRAŞ fuel oil dönüşüm tesislerinin açılışında konuşan
Erdoğan, "Düşünebiliyor musunuz? Adımlar atıldığı anda AB’den hemen
birisi çıkıyor açıklama yapıyor. Sen neye göre bu açıklamayı
yapıyorsun? Neyi biliyorsun? 50 yıldır bu ülkeyi AB kapısında
bekletenler acaba bu atılan adımın ne olduğunu biliyor musunuz?
Ulusal güvenliğimizi tehdit eden unsurlar, ister basın mensubu
olsun, ister şu olsun bu olsun, gerekli cevabı alacaklardır. Onları
bizim egemen duruma getirmemiz mümkün değildir. Acaba AB ne der,
acaba AB bizi alır mı almaz mı, bizim böyle bir derdimiz yok,
lütfen siz kendi aklınızı kendinize saklayın" demişti.
AB'DEN İLK TEPKİ: ÜYELİK İÇİN HUKUKA SAYGI
ŞART
Türkiye’de bazı medya kuruluşlarına yönelik olarak başlatılan
operasyona Avrupa Birliği Komisyonu’ndan dün gece çok sert bir
tepki gelmişti. AB Komisyonu’ndan yapılan yazılı açıklamada, polis
baskınlarının ve medya temsilcilerinin tutuklanmasının demokrasinin
ana ilkelerinden olan medya özgürlüğüyle uyumlu olmadığı
belirtilerek, “Herhangi bir aday ülkenin katılımına yönelik bundan
sonraki adımların hukukun üstünlüğü ve temel haklara tam saygıya
bağlı olduğunu tekrar hatırlatırız” denilmişti.
Daha geçtiğimiz hafta Türkiye’yi ziyaret eden AB Yüksek
Temsilcisi Federica Mogherini ve AB Komisyonu’nun Avrupa Komşuluk
Politikası ve Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes
Hahn tarafından yapılan ortak yazılı açıklamada, “Bu operasyon
Türkiye’nin bir parçası olmak istediği ve güçlendirilmiş
ilişkilerin odağındaki Avrupa değerlerine ve standartlarına ters
düşmektedir” ifadeleri kullanılmıştı.
Türkiye’deki gelişmelere sosyal medya aracılığıyla tepki veren
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz da mesajında “Özgür
basın susturulamaz” etiketini kullanarak, basın özgürlüğünün AB’ye
katılım için temel ilkelerden olduğunu hatırlattı ve Zaman
gazetesine yapılan baskının kaygı verici olduğunu
belirtmişti.