Erdoğan’ın sanatçılarla görüşmesini eleştirdi
Abone olMHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan’ın Gezi Parkı olaylarının ardından sanatçı ve eylemcilerle yaptığı görüşmelerle ilgili, ...
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, Başbakan Erdoğan’ın Gezi
Parkı olaylarının ardından sanatçı ve eylemcilerle yaptığı
görüşmelerle ilgili, “Ceberut yönetim anlayışını kamuflaj için son
defa sanatçılar devreye sokulmuştur” dedi.
TBMM’de basın toplantısı düzenleyen MHP Grup Başkanvekili Oktay
Vural, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim Gezi Parkı’nda
olaylarıyla ilgili sanatçı ve eylemcilerle yaptığı görüşmelerle
hükümetin kriz tüccarlığı yaparak nema arayışı içerisine girdiğini
öne sürdü. Taksim Gezi Parkı’nda başlayan ve yurdun çeşitli
bölgelerine yayılan olayların Türkiye’de bir yönetim krizini ortaya
çıkardığını belirten Vural, “Devlet yönetimi ve devlet algısı ağır
bir yara almıştır. Olayların bu safhaya kadar ulaşması basiretsiz
bir yönetim anlayışının eseridir” dedi.
“KAYBEDEN HALKTIR”
Taksim Gezi Parkı olaylarında orantısız bir güç kullanılarak
vatandaşların hedef altına alındığını dile getiren Vural, marjinal
grupların vatandaşların içine sokulduğunu belirterek, “Başı açağı
da, bir başka yerde de başı örtülüsü de şiddetin mağduru hali
gelmiştir. Aslında bu şiddet sarmalının bu despot, tehditçi,
şantajcı anlayışın hedefinde halk vardır. Kaybeden halktır. Şiddet
adres sormamıştır. Her türlü şiddet meşru hale getirilmiştir”
dedi.
“CEBERUT YÖNETİM ANLAYIŞINA MASKE GİYDİRİLMEYE ÇALIŞILMAKTADIR”
Vural, “Ceberut yönetim anlayışını kamuflaj için son defa
sanatçılar devreye sokulmuştur. Bütün bu süreçle ilgili orantısız
güç kullanımı, yanlış atılan adım, marjinal grupların sivil
insanların içerisine sızmasına zemin hazırlanması ve sonuçta da
bütün bu süreçle ilgili sorumlu olanlar bu sefer makyaj
malzemesiyle sözde bir müzakere, bir diyalog süreci başlatmış ve
sanatçılarla da bunu süsleme gayretine sokulmuştur. Ceberut
anlayışa demokratik maske giydirilmeye çalışılmaktadır” diye
konuştu.
“İLK ORANTISIZ MÜDAHALE EMRİNİ KİM VERDİ?”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Taksim Gezi Parkı olaylarıyla
ilgili yaptığı açıklamaları da eleştiren Vural, olayların sorumlusu
olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı gösterdi. “Orantısız ilk
müdahale talimatını kim verdi?” diye soran Vural, “Bunu bilmemiz
gerekiyor ki Cumhurbaşkanı kimin yanlış yaptığını bilsin” dedi.
“ZARARIN NERESİNDEN DÖNERSEK KARDIR”
Taksim Gezi Parkı’nda yangını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın
çıkardığını öne süren Vural, konuşmasına şöyle devam etti:
“Yangının çıkartılmasına göz yumuyor ondan sonra itfaiye gibi
yangını söndürmeye gidiyor. Hani bu ‘camı kıran camcılar’ var ya
‘cama taş atılmış ve kırılmıştır, arkadan camcı’ diye camı güya
onarmak için adım atan birisi. Bu filmi defalarca izledik. Bunlara
rağmen zararın neresinden dönersek dönelim kardır. Bu milletin
mağdur olmasında, bu milletin kutuplaşmasında, bu milletin sokağa
salınmasında, bu milletin demokratik eylemlerini baskı ve tehditle
yok edilmesine izin vermemizde mümkün değildir. Başbakan ülkemize
verilen bu zararı azalmak için sivri dilini ne kadar yumuşata
bilirse yumuşatsın. Umutsuz bir vaka ama. Unutmayalım ki
Türkiye’nin kaybettiği insanlarımızın huzursuz kaldığı bir ortamda
kendine kar aramanın bir faydası yok. Vatandaşları birbirine
kırdırmaktan, o tekerlekli insana o baskıyı göstermekten, başı açık
yada kapalının şiddete maruz kalmasından bir sonuç çıkarmak kar
etmez, fayda vermez. O insanların göz yaşları ve dramı üzerinden
bir siyasi rant elde etmeye yönelik politika hayırlı bir politika
değildir. Niyet hayırlı değildir. Sayın Başbakanın yaptığı
görüşmeler istikametinde açık bir şekilde Gezi Parkı’nın kalacağı
resmen ilan edilmelidir. Yargıya yönelik yürütme onu baskı altına
almak için her türlü girişimini durdurmalıdır. Gezi Parkı hayatının
normal akışına terk edilmelidir ve bu safhada gelişmelerle ortamın
normalleştirmeye herkes gayret etmelidir.”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı referandum çağrısına da
atıfta bulunan Vural, Anayasa’da yeri olmadığı için Taksim Gezi
Parkı ile ilgili referandumun yapılamayacağını söyledi. Taksim Gezi
Parkı olaylarını Türkiye’ye daha çok zarar vermeden sona
erdirilmesinde fayda olduğunu dile getirerek, Avrupa
Parlamentosu’nun aldığı kararlarını da çok sert bir dille
eleştirdi.
“KARARI SEN NASIL TANIMIYORSUN”
Vural, “Recep Tayyip Erdoğan tanımıyoruz dedi. Peki bu zamana kadar
sen AB misyonerliği yapmadın mı? Şimdi kendisi ile ilgili bir konu
geldi biz bu kararı tanımıyoruz dedi. Neyi tanımıyorsun. Bu millete
gerçekleri söyle nasıl tanımıyorsun? Müzakere Çerçeve Belgesi’ni
sen imzaladın. 10. paragrafta bütün kararların hepsi müktesebat
içerisinde uyulması gereken kararlar içerisine sokulmuştur. Sen
peşinden kabul ettin. Bugün kalkıp kimi kandırıyorsunuz. Avrupa
Parlamentosu’nun bağlayıcı olmayan kararlarını bile tanıyacağını,
müktesebat olacağını ilan ediyorsun ve şimdi tanımıyorsun.
Dışişleri Bakanı geri gönderecekmiş ne anlamı varsa. Tebligat mı
almayacaklar” dedi.
“SİZ KİM OLUYORSUNUZ TÜRKİYE’NİN İÇ İŞLERİNE KARIŞIRIZ
DİYORSUNUZ”
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemen bir devlet olduğunu
sözlerine ekleyen Vural, demokratik bir devlet olduğunu söyledi.
Sıkıntıların olabileceğini, eleştirilerin olabileceğini ama hiç
kimsenin bir dış devletinin Türkiye Cumhuriyeti devletinin iç
işlerine karışamayacağını vurgulayan Vural, ABD’nin eski
büyükelçisi James Jeffrey’in açıklamalarına tepki gösterdi.
Türkiye’nin bir sömürge ülkesi olmadığını, bir Irak olmadığını
vurgulayan Vural, “Biz Türk milletiyiz. Talimatımızla mı olacak.
Siz kim oluyorsunuz da Türkiye Cumhuriyeti’nin iç işlerine
karışırız diye bilecek cüreti kendinizde görüyorsunuz. Bunu kabul
etmemiz mümkün değildir. Değerlendirmeleri alabiliriz ama iç
işlerine karışamazsınız” diye konuştu.
“BUNLARIN HEPSİNİN HESABI SORULACAK”
Basın toplantısında gazetecilerin sorularını da cevaplandıran
Vural, MİT’in CHP ve MHP milletvekillerini fişlediği iddiaları ile
ilgili bir soruya şu yanıtı verdi:
“Bunların hepsinin hesabı sorulacak. Başbakanın görev verdiği
kimselerin soruşturulması için yargı zırhına girilmesinin bir
faydası olmayacak. Devletin kurumları milletin emrinde olmalıdır,
hukukun emrinde olmalıdır. Bugünkü yönetim anlayışının, siyasi
anlayışının vesayeti altında olmamalıdır. Maalesef bu açıklamalar
karşısında tatmin edici cevapları vermek Başbakanın görevidir. Hala
bu millet soruyor ve sorguluyor MHP’ye komplo kimler tarafından
hazırlandı öğrenemedi. Bu milletin devletine, devletin kurumlarına
güvenini sağlamamız gerekiyor. Devleti yöneten elbette siyasi
iradedir ama devlet görevini yaparken siyaset yapmayacaktır. Siyasi
edep gözetmeyecektir. Bu konuda MİT Başbakan Erdoğan’a bağlı
olduğuna göre asıl açıklamanın Başbakan Erdoğan’ın yapması
gerekmektedir. Herkesin dinlemeden endişesi var. Herkes izlenmekten
korkuyor.”
Basın toplantısının sonunda AK Parti’ye önerisinin olduğunu
belirten Vural, “Vatandaşa biber gazı sıkacaklarına, Başbakan’ın
ağzına biber sürsünler. Bu iş gayet rahat çözümlenir” dedi.
(İHA)