Erdoğan'ın sağ kolu cemaati hangi örgüte benzetti?
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın siyasi danışmanı Yalçın Akdoğan, paralel yapılanmanın El Kaide ve IŞİD'in farklı bir versiyonu olabileceğini yazdı.
AK Parti Ankara Milletvekili ve Başbakan Erdoğan'ın siyasi
danışmanı Yalçın Akdoğan, paralel yapılanmayı "Güce tapınan
neo-vesayetçiler..." olarak niteledi.
El Kaide ve IŞİD'in estirdiği teröre dikkat çeken Akdoğan, sözü cemaate getirerek, "kendi amacı için heryolu mübah, herkesi kurban edilebilir gören bu anlayışın farklı bir versiyonuyla mı karşı karşıyayız?" diye sordu.
22 Temmuz'da başlatılan Emniyet içindeki son operasyonla birlikte hükümet-cemaat kavgası yeniden ülke gündeminin ilk sırasına oturdu.
Erdoğan'ın sağ kolu olarak bilinen Akdoğan, Star sindeki yazısında cemaati "Sevap işler gibi kötülük yapan bir zihniyet" olarak tanımladı. Akdoğan, paralel yapılanmayı köşesinde böyle anlattı:
BİLGİ KIRINTILARI ÜZERİNE YALAN SENARYO
UYDURUYORLAR
"Bunların adalet diye bir derdi yok. Bunların hak-hukuk diye bir kaygısı yok. Bunların memleket diye bir duyarlılığı yok. Bunların ahlak diye bir ölçütü yok. Bilgi kırıntıları üzerine yalan senaryo uyduruyorlar. Münferit hadiseler üzerine örgütsel hadiseler bina ediyorlar. Cüz’i yanlışların üzerine külli yanlışlar bina ediyorlar. İnsanların hayatlarını, kariyerlerini, izzet ve şereflerini bitiriyorlar. Ne vicdan tanıyorlar, ne insaf biliyorlar."
HER ŞEYE SAHİP OLMA GÜDÜSÜ
Akdoğan'ın eleştirileri bununla sınırlı değildi elbette. Hukuk adı altında şantaj ve iftira ile siyaset mühendisliği yapmakla suçlayan yazar eleştirilerine böyle devam etti:
"Şantaj, tehdit ve korkutma hiç bu kadar aleni bir hal almamıştı.
Bunu yapan insanlar acaba nasıl bir ahlaka, inanca, vicdana ve insanlık değerlerine sahipler?
Hizbulvahşet Müslümanları kaçırıp katlediyordu, El-Kaide masum-sivil ayırt etmeden bomba patlatıyordu, IŞİD kutsal demeden camileri havaya uçuruyor...
Acaba kendi amacı için heryolu mübah, herkesi kurban edilebilir gören bu anlayışın farklı bir versiyonuyla mı karşı karşıyayız?
Sevap işler gibi kötülük yapan bir zihniyet, bu toprakların mayasına ne kadar uygundur?
Her türlü ahlaki ölçüyü yitiren ve zulümde sınır tanımayan bir anlayış elbette insanlık duvarına toslar...
Herşeye sahip olma güdüsü, açıkça ‘güce tapınmayı’ beraberinde getirir ve sapkınlık kapısını açar.
İstihbarat oyunlarına merak saranlar istihbarat örgütlerinin oyuncağı olurlar.
Cenab-ı Hak tüm Müslümanları güce tapınmaktan ve her yolu mübah görmekten muhafaza etsin..."