Erdoğan'ın reklam filmindeki şiire dikkat!
Abone olHabertürk gazetesi yazarı Yavuz Semerci, Cumhurbaşkanı aday ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğa'ın reklam filminde okuduğu şiiri yazdı.
Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimi için hazırlanan
reklam filmindeki 'şiiri' anladınız mı?
Bu soru Habertürk si yazarı 'ye ait. Yavuz Semerci bugünkü köşe yazısında Erdoğan'ın reklam filminde okuduğu şiiri yazdı ve şiirin sahibi Sezai Karakoç'la ilgili ilginç detaylar paylaştı.
Semerci, Erdoğan'ın reklam filminde okuduğu şiirin cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası planlarının da bir göstergesi olduğunu ima etti.
"Başbakan Erdoğan'ın reklam filmini beğendim.
Basit anlatımlı. Coşkulu.
Binlerce yıllık birikimli bir geçmişin temsil edildiği bir
makamın, sadece kendisine değil, milletin ortak ülküsüne açıldığını
anlatıyor. "Geçmişte büyük devlettik, şimdi de büyük
olacağız" hissiyatı yaratılıyor. Halk eliyle yeni bir
fetih gerçekleşiyor adeta.
Peki ya okuduğu şiirden siz ne anladınız?
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardı
Aşk celladından ne çıkar mademki yâr vardır
Yoktan da vardan da öte bir Var vardır
Hep suç bende değil, beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme, kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden umut kesmem, kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili En sevgili Ey sevgili ?
Sezai Karakoç'a ait "Sürgün Ülkeden Başkentler Başkentine" isimli şiir sırlı aslında.
ERDOĞAN'IN CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ REKLAM FİLMİ
İSLAMCI BİR ŞAİR
...
Edebiyat alanında yeterli bilgiye sahip olamadığım için otoriterlik kokan bir yorumda bulunmak istemem. Ancak Cumhurbaşkanı seçerken, Erdoğan'ın o şiiri neden seçtiği üzerine entelektüel bir tartışma da yapılmalı.
Yine okuduklarımdan anladığım, Karakoç'un şiirini "yaradan dilini insanların konuştuğu dile sırlayarak çevirmek" olarak da anlayabiliriz. İslamcı bir şair. Ayrıca Yüce Diriliş Partisi Başkanı ve kurucusu.
Sitesinde Karakoç'un şu sözlerine rastladım:
"İslâm Milleti, birkaç yüzyıllık çilesini doldurmadı. İslâm Coğrafyası kan ağlıyor. Afganistan, Irak, Suriye, Libya'da yangın sürerken, Gazze, Filistin çağın korkunç , silahlarıyla yıkılıyor, yok ediliyor. Milletimiz, Asya'da, Afrika'da, dünyanın her tarafında, en meydan yerinde ve en ücra noktada ruhunu Allah'ın gösterdiği doğrultu' nun dışındaki yollara teslim etmiş olanların düşmanlığıyla çepçevrili. Müslümanlar uyanmalı, ortak değerlerde buluşmalı, Osmanlı Devleti'nin yıkılışından sonra yeri boş kalan Büyük İslâm Devleti'ni kurmalıdır. Tek kurtuluş yolu budur. En gerekli, en güncel, en hayati olan budur. Bunun dışındakiler ikinci plandadır."
BÜYÜK İSLAM DEVLETİ KURMAK!
Büyük İslam devleti kurmak da siyasi bir hedeftir hiç şüphesiz.
Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı kampanyası, reklam filmi, okuduğu şiir
yeni dönemde yapacaklarını ve hedeflerini anlatıyor. Bu ülkenin
geçmişte dünya devleti kuran atalarını hatırlayan ve övünen
milyonlarca insana "Yeniden cihan devleti
kurabiliriz" mesajı veriyor. At ve hızlı tren, geçmiş ve
gelecek çağrışımları için kullanılıyor.
Türkiye'nin gelişmiş, güçlü bir refah toplumu olmasına kim itiraz
edebilir ki?
Sizi bilmem ama ben böyle bir devletin ancak bilimle, sanatla,
çağdaşlıkla, demokrasiyle, güçlü bir ekonomiyle kurulabileceğine
inanıyorum. "Büyük bir İslam devleti kurma hayali,
öncelikli hedef" diyenleri bu yüzden hiç anlamadım...
Şiirlerini de bu yüzden çözemiyorumdur!