Erdoğan'ın rakibi AK Parti'dir!..

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni iç ve dış mihrakların bütün oyunlarına karşın “BÜYÜK TÜRKİYE” ideali ile küresel güç olması için geleceğe taşıyor…

Özal’ın en büyük hayali olan “Türk birliği” için adımlar atıyor...

Bu yolda da 2023 seçimlerinin çok büyük önem taşıdığını Türkiye’nin önünü kesmek isteyenlerin "Erdoğan'ı devirmek için son şans" diyerek bu seçimlerin hesabını yaptığını iyi biliyor.

Peki hem partisinde  hem de bu ülkelerine hizmet etmeleri için koltukları emanet ettiği insanlar ne yapıyor?

Beraber yürüyebiliyorlar mi?

2023 hayati önem taşırken son yerel seçimlerden ders alındı mı?

İşte bamteli burası!..

Hesapsız, karşılıksız, mevki makam  beklentisi olmayan  ama Recep Tayyip  Erdoğan sevdalısı olmayı kendilerine  adeta milli görev sayan seçmen ile konuşun cevabını alırsınız..

Onları dinliyoruz..

Onların duyguları bizlere tercüman oluyor...

Tayyip Erdoğan’ın;

Liderliği sayesinde bu ülkede makam mevki sahibi olanlar hala onun sırtına binerek siyaset yapıyor…

Tayyip Erdoğan’ın;

Millete hizmet için makam ve mevki sahibi yaptığı insanlar  bu uğurda hangi bedeller ödendiğini unutarak gün geçiriyor...

Tayyip Erdoğan’ın;

Türkiye’nin istikbali için okyanusları aştığı bu kritik süreçte bu ülkede onu derede boğmaya çalışanlara karşı meydan boş bırakılıyor…

Acı ama gerçek bu...

Yani Türkiye Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde en kritik  süreçte bile bir büyük başarı öyküsü yazarken bütün yük  Erdoğan  ve 5-6 bakanın sırtına binmiş durumda…

Söylenecek çok söz var...

İster milletvekilleri olsun,

İster il başkanları,

İster ilçe başkanları,

İster danışmanlar,

İster özel kalem müdürleri,

İster Gençlik Kolları başkanları,

İster Kadın Kolları başkanları,

İster belediye başkanları,

İster parti yöneticileri,

İsterse de bürokratlar, 

Olsun…

Sözüm üzerine alınanlara...
 
Yerel seçimler sonrası yazmıştım.,.

Tekrarında zarar yok!..

Çünkü ders alan yok...

Kuşkusuz görevlerinin hakkını verenler var.Baştan onları tenzih ediyorum..

Bakıyoruz bir çoğu hala;

Kendi derdinde…

İşin havası peşinde…

Seçmen umurlarında değil...

Kapılarını sadece dostlarına açmışlar...

Dostlarına  selam vermez olmuşlar..

Mahallerini  hal hatır sormayı  unutmuşlar…

Gömülmüşler rezidanslara…

Hal, hatır sorma yok...

Oturup kalmışlar en lüks cafeler de…

Kimsesizlerin kimsesi olmayı bırakıp  kendi dostlarının kimi olmuşlar!.

Yani 2002 ruhunu AK Parti’yi AK Parti yapan değerleri ters yüz yapmışlar…

Nereden geldiklerini unutmuşlar!..

Tayyip Erdoğan’ın  en büyük rakibinin  CHP,İYİ Parti, HDP değil kendileri olduğunu göremez olmuşlar!..

Erdoğan’ın “Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısını  çok kolay söylerlerken iş  gereğini yapmaya gelince unutup başka yollara sapmışlar..

Son yerel  seçimlerde seçmenin  “Reis senin için her şeyi yaparız ama bu kadrolarla olmaz ” şeklindeki  uyarısını hala ciddiye almamışlar...

İstanbul başta büyükşehirler nasıl kaybedildi?

Muhalefetin kazanmadığını kendilerinin kaybettirdiğini  unuttular..

Evet..
 
Yoksunuz piyasada!..

Sesiniz çıkmıyor…

Sahiplenme duygunuz erozyona uğramış…

Yoksunuz arkadaş!..

Hainliğin biri bin para olmuş!..

Kılıçdaroğlu, Türkiye'den nefret eden  zihniyeti ile "Türkiye'ye yabancı sermaye gelmesin" diye çağrı yapıp "Ekonomi batsın " diye ellerini ovuştururken sesiniz çıkmıyor

Neredesiniz!..

Bahçeli mi çıkıp cevap verecek!..

Hiç bir beklentisi olmayan Tayyip Erdoğan sevenler olmazsa  kimse AK Partiyi sahiplenmeyecek...

Mesela…

Günümüzün en büyük propaganda aracı sosyal medya (Twitter-Facebook-İnstgram)…

Bakın AK Parti'nin kurumsal kimliğinde rol alanların sosyal medya hesaplarına kaç tanesi mücadele veriyor..

Nerede AK Gençlik…

Nerede Gençlik Kolları…

Sosyal medyanın en silik siyasetini AK Partililer yapıyor?

İstanbul seçimlerinin kaybedilmesinde en önemli rolü muhalefetin  yalan üzerine kurulu algı operasyonu oynamadı mı?

Ya hizmetleri ve yatırımları ile "İstanbul'u İstanbul yapan" bir partinin  seçimi kaybetmesi aslında sözünün bittiği yer olmuştu zaten..

AK Parti’nin rakibi sosyal medya olmuş!

Bu kadar vurdumduymazlık neden?

Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığını körükleyenler her gün sosyal medyadan algı operasyonları çekerken,  Tayyip Erdoğan sevdalıları yan gelip yatıyor maşallah!..

AK Partililer teknoloji özürlü mü?

Hayır...

Peki nerede?

Ya şu  Barış Pınarı Harekatını,  ABD ve Rusya diplomatik zaferlerini bile anlatamaz oldunuz!..

Enteresan Erdoğan muhaliflerinin sesi daha çok çıkıyor!..

Siz neredesiniz!.

Nargile çekmekte mi?
 
MHP’liler olmasa sesiniz çıkmayacak…

Tayyip Erdoğan’ın ve bakanların savunma noktasında sözcülüğünü adeta MHP üstlenmiş!

İşte gördük…

AK Partililerin yapması gerekeni MHP Ordu Milletvekili Cemal Enginyurt yaptı!

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a yönelik yapılan haksız eleştiriler karşısında TBMM kürsüsüne çıkıp Albayrak’ı sahiplenip hem hakkın teslimini yaptı hem de övdü…

Tayyip Erdoğan’a kayıtsız şartsız makam mevki adına hiç beklentisiz destek veren MHP Genel Başkanı Bahçeli değil mi?

Ama AK Parti’de öyleleri var ki az  istedikleri olmayınca, az makam ve mevki alamayınca  Tayyip Erdoğan'a ihanet eder noktaya geliyorlar…

Nankörleri gördük!..

Bu mu dava adamlığı…

Diyeceğim şu ki…

Türkiye Cumhuriyeti, adından artık “dünya lideri” olarak bahsettiren, ülkesini her alanda yeniden inşa eden, dünya siyasetine hükmetmeye başlayan bir lidere sahip iken 17 yıldır AK Parti'de onun sırtında siyaset yapanlar “BİZ ONA LAYIK OLABİLİYOR MUYUZ” sorusunu ellerini vicdanlarına koyarak  kendi kendilerine sorsunlar..

Sorsunlar ki  hem Türkiye kazansın..

Hem de onlar..

Alime sormuşlar;

“Üstün başın niçin perişan?”

Alim yanıt vermiş;

“İçimi düzeltmekten fırsat bulup da dışımı düzeltemiyorum”

O nedenle;

AKP'liler değil AK Partililer içini dışını düzeltmek zorunda...

İşte bu noktada kuşkusuz değişim yolunda teşkilat kongrelerinin, bürokrasinin, partinin kurumsal yapısının çok büyük önem taşıdığı aşikar..

Teşkilatlarda onun, bunun adamları değil Tayyip Erdoğan’a gerçek sevdalı davaya sadakat ile bağlı, liyakat sahibi  ve bulundukları şehirlerde  sevgi ve saygı ile karşılık görenlerin 2023 öncesi bayrakları devralmasının önü açılmalı..

Bilmeliler ki

Tayyip Erdoğan’ı kazandıran, üzerine oynanan bütün oyunları bozan ve kazandıran bu büyük milletin sevgisidir...

Tayyip Erdoğan sayesinde ise  kazanan sizler oldunuz..

Artık Tayyip Erdoğan’ı kazandıran sizler olun…

AK Partide nerede ,hangi makam ve mevkide olursa olsun görev alanlar,  “Millet nasılsa ona oy veriyor. Reis  çalışsın ,uğraşsın biz kazanalım” dönemlerinin bittiğini görün artık..

Şunu iyi bilinki;

Tayyip Erdoğan’ın tek rakibi ne  Kılıçdaroğlu, ne Akşener ne Babacan ne Davutoğlu'dur..

Tayyip Erdoğan'ın rakibi eğer kendilerine gelemezseler ve getirilmezseler AK Parti’dir!..

Yeni dünya düzeni kurulurken bu düzenin en güçlü ülkesi ideali peşinde  koşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı devirmek isteyenlerin asıl gayesinin Türkiye’yi yeniden müstemleke bir ülke yapmak olduğunu bilemezseniz sonuç hüsran olur..

İşte Türkiye bu noktada köprünün üzerinde...

Tüm köprüyü geçerken bu ülkenin Tayyip Erdoğan'a  çok ihtiyacı var..

İşte bu nedenle;

Bir yazardan öte bu milletin bir ferdi olarak ülkemin aydınlık yarınları adına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'dan yana  açık tarafım...