Erdoğan'ın okuduğu Kuran sonrası Diyanet'e dikkat çeken çağrı
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 15 Temmuz darbe girişiminin ikinci yıldönümü münasebetiyle dün Ankara’daki Millet Camii’nde okuduğu Kur'an, tarihçi-yazar Murat Bardakçı'nın köşesine konu oldu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Tayyip Erdoğan, dün Ankara’daki Millet Camii’nde şehidlerin ruhlarına Kur’an okudu. Tarihçi-yazar Murat Bardakçı Habertürk'teki köşesinde Erdoğan'ın Kur'an tilavetini kaleme aldı.
Yazısında bu konuya değinen Bardakçı, "Erdoğan’ın Kur’an’ı bize, özellikle de İstanbul’a mahsus olan ama şimdi neredeyse tamamen unutulan “İstanbul”, hattâ “Üsküdar tavrı” ile okuduğunu hemen farketmişlerdir." diye yazdı. Eskilerin “Kur’an Arabistan’da nâzil oldu, Mısır’da okundu, İstanbul’da yazıldı” sözünü hatırlatan yazar, aksine asırlarca İstanbul okunuşunun devam ettirildiğini ancak son dönemde Kur'an tilavetinde Arap okunuşuna özenti olduğunu ifade etti.
"TÜRK TİLAVET TAVRI" İÇİN DİYANET'E ÇAĞRI: Erdoğan'ın dünkü okuyuşunu beğenen yazar, bu tavrın desteklenmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı'na çağrıda bulunarak yazısını tamamlıyor:
SEMTİN KÜLTÜRDEKİ ÖNEMİ
"Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kur’an’ı İstanbul, hattâ Üsküdar tavrında okudu! Yani bize ait ama artık maalesef unutulmuş gibi olan geleneksel tavırda… Bu tavırda okuması aslında normaldi, zira doğduğu ve yetiştiği semt olan Kasımpaşa, İstanbul tavrının özellikle 1950 sonrasındaki önemli merkezlerindendi. Meselâ, o semtteki Bahriye Camii’nin baş imamının oğlu olan hafız, tanburî ve bestekâr Kemal Batanay ile Türk tilâvet tavrının son temsilcilerinden rahmetli Aziz ağabey, yani Aziz Bahriyeli de Kasımpaşalı idiler… Yukarıda, Nuruosmaniye’de Hasan Akkuş, Bayezid’de de Abdurrahman Gürses vardı.
Cumhurbaşkanı’nın Kur’an tavrı söylediğim gibi büyüdüğü semtten kaynaklanmaktadır; zira çevre bu bahislerde son derece önemlidir. Semtin kültürel yapısı, orada yaşayan ilim ve fikir adamları ile sanatçılar gençlerin yetişmesinde etkilidirler ve İstanbul’un eski semtlerinde büyümüş olanlar gençliklerinde teneffüs ettikleri havayı etraflarında da her zaman devam ettirmişlerdir.
Meselenin önemli tarafı da burada: Cumhurbaşkanı, Kur’an’ı artık maalesef unutulan ama bize mahsus olan ve olması gereken tavırda okuyor fakat bu konuda çalıştaylar ve daha nice toplantılar tertip eden Diyanet’in hafızları bizimle alâkasız tavırları taklide hevesleniyorlar, “Kur’an-ı Kerîm’i Güzel Okuma” yarışmaları da zaten bir “taklidler resmigeçidi” hâlinde…
Kavramları karıştırmayalım: Ortada siyasî yahut ideolojik bir mevzu değil, kültürün ve önemli bir geleneğin kaybı hadisesi mevcuttur. Dolayısı ile unutulan “Türk Tilâvet Tavrı”nın yeniden hayat bulabilmesi için Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Cumhurbaşkanı’nın dünkü tilâvetinden ilham alıp bazı şartları tekrar uygulamaya koyması şarttır!"