Erdoğan'ın o kasedinin hedefi bu!
Abone olBaşbakan Erdoğan'ın MHP ile ilgili kasedinin zamanı tesadüf değil. Amaç ülkücülerin tepkisini çekmek! Ruşen Çakır'dan bomba iddia;
Cemaat ve hükümetin arasındaki savaşta gözler
ülkücülerde. Çünkü onlar henüz bir taraf seçmedi. Dolayısıyla
bürokraside yer edinmek isteyen cemaatin de hükümetin de gözü
ülkücülerin tercihlerinde.
Vatan si yazarı Ruşen Çakır, ülkücülerin tercihini masaya
yatırdı ve bomba bir iddia ortaya attı. Geçtiğimiz hafta Başbakan
Erdoğan'ın MHP'ye yönelik ses kaydının çıkması Çakır'a göre
rastlantı değil, amaç tepkiyi Erdoğan'a çekmek!
İşte Ruşen Çakır'ın tespitleri;
Ülkücü hareket, ne kadar uzak durmak isterse istesin, adım adım tüm
ülkeyi kuşatan bu savaşa kayıtsız kalması pek mümkün
olmayabilir.
Bunun birçok nedeni var, fakat sadece biri bile yeterli
olabilir: Bürokrasideki ülkücü kadrolar. AKP iktidarının onlar için
kara bir dönem olduğunu söyleyebiliriz. Ülkücü kimliklerini
korumakta ısrar edenler etkisizleştirilirken, AKP’ye veya cemaate
yanaşanların büyük kısmının önü iyice açıldı.
GÜLEN DE SÖYLEDİ
Örneğin bugün “paralel devlet“ denildiğinde ilk akla gelen savcı ve
polis şeflerinin bazılarının cemaat ile ilişkisi öğrencilik
yıllarına değil yakın bir zamana denk gelir ve hemen tümü ülkücü
çizgiye yakın bilinir. Bu noktada hatırlayalım; Fethullah Gülen
BBC’ye verdiği mülakatta, yolsuzluk soruşturmaları nedeniyle
görevlerinden alınan hâkim, savcı ve polisler arasında MHP’lilerin
de bulunabileceğini dile getirmişti.
İKİ TARAFIN DA GÖZÜ ÜLKÜCÜLERDE
Bugün gelinen noktada bürokrasideki ülkücü kadroların değerinin,
gerek hükümet, gerekse cemaat açısından iyice arttığı ortada.
Hükümetin ayıkladığı cemaatle irtibatlı kadroların yerlerine epey
sayıda ülkücü denebilecek kişileri getirdiğini (veya getirmek
zorunda kaldığını) duyuyoruz. Cemaatin de bu ayıklamalar yüzünden
iyice azalmaya yüz tutan bürokrasi içindeki nüfuz ve etkisini,
benzer bir şekilde, ülkücü çizgideki bürokratlar aracılığıyla diri
tutmak istemesi şaşırtıcı olmayacaktır.
ERDOĞAN'IN MHP İLE İLGİLİ TELEFON KAYDI
RASTLANTI DEĞİL
Bu bağlamda, başkaları ne düşünür bilmiyorum ancak, Başbakan
Erdoğan’ın medyaya doğrudan müdahale ettiğini tartışmasız bir
şekilde kanıtlayan üç telefon kaydında da ana konunun MHP ve onun
Genel Başkanı Devlet Bahçeli olması bana hiç de rastlantı gibi
gelmiyor. Ellerinde bol miktarda olduğu anlaşılan bu kayıtlardan
önceliği MHP ile ilgili olanlara veren “meçhul“
kişiler, böylelikle cemaat-hükümet savaşında ülkücülerin AKP ile
arasını daha da açmayı hedefliyor olmalılar.
CEMAAT MHP'YE BUNU
YAPTI
Öte yandan MHP’nin de sırf AKP’yi iyice zayıflatmak için
tercihini bir şekilde cemaatten yana yapması seçeneği de bana pek
gerçekçi gelmiyor.12 Eylül referandumu öncesi, “ölüleri
bile mezardan çıkaracak” kadar “evet”
seçeneğine angaje olan cemaat, “hayır” cephesinde
yer alan MHP’yi yıpratmak için, özellikle medyası üzerinden akıl
almaz bir kampanya yürütmüş, bulabildikleri “evetçi” her ülkücüyü
(ki ortak özellikleri büyük ölçüde Bahçeli karşıtlığıydı)
“bağımsız ülkücü aydın“ diye
parlatmışlardı.Herhâlde o günlerden çok pişmanlardır.