Erdoğan'ın milli duruşu, Muharrem İnce ve 'Gazi' unvanı!

Çok gecikmiş "milli birlik" ve beraberliğimiz konusunda hakkımızı doldurmadığımızı görüyorum. Mesele "milli" olunca, gazetelere bakıyorum, yamuk yapan da, yan çizen de neredeyse yok.

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

Etrafımızı istikrarlı bir şekilde kirletip kokuşturmaya çalışan ABD'nin kirli emellerini cilalayıp, PYD/PKK'yı üzerimize salması karşısında Türkiye'nin yaptığı meşru müdafaadır.

Kimse bunun aksini söyleyemez... Zira PYD/PKK ve ABD'nin koyun koyuna yaşadıkları ve yapmak istedikleri gün gibi ortadadır...Milli olma vaktidir! Ayrı düşmenin, ayrı düşünmenin vakti değildir... 
Madem bir yola çıktık... Bir olma, birlik olma vaktidir... 

Çok gecikmiş "milli birlik" ve beraberliğimiz konusunda hakkımızı doldurmadığımızı görüyorum. Mesele "milli" olunca, gazetelere bakıyorum, yamuk yapan da, yan çizen de neredeyse yok.  Manşetlerin hepsi Afrin'e yaptığımız haklı ve şanlı yürüyüşümüzün hakkını veriyor. 

Ne güzel...
Siyaset kitabının sayfalarını çevirdiğimizde, aynı duyguyu yaşıyoruz. 
CHP'si, İYİ Partisi... hepsi (HDP hariç) aynı dili konuşuyor. 

Hatırlayın...
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ne diyordu:
" (...) Afrin, El Bab gibi değildir. El Bab'da uluslararası uzlaşma vardı. El Bab'a gittik 72 şehidimiz var. Afrin'e girmek için bağırıp çağırıyorlar önce siz diplomasiyi sonuna kadar zorlayacaksınız. (...) Eğer hava desteği almadan oraya asker sokacaksanız sayın Erdoğan'a çağrımdır seni kefenle karşılayan arkadaşlarını önce oraya göndereceksin. Bu milletin fakir fukara çocuğunu oraya gönderme."

CHP lideri farklı konuşmuyor şimdi!
Kemal Kılıçdaroğlu, meselenin "milli" olduğunu haykırıyor...
Afrin'in iç meselelere...
Yani siyasete alet edilmemesini bile salık veriyor... 

Eyvallah...
Zeytin Dalı operasyonu tamamlanıncaya kadar, siyaset kitabını rafa kaldırıyoruz. 
CHP böyle devam etsin yeter ki...
Afrin'e yapılan operasyonu başlatan Tayyip Erdoğan'ın aslında bağırıp çağırmadığını, ABD'nin düzenine çomak soktuğunu, herkes gibi onlar da fark etsin yeter ki... 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN "GAZİ" OLMALI MI?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrin meselesinde sergilediği "milli duruş"u ile, köşebaşı üfürükçülerinin canını yakıyor. Birileri çıkıp, bir olmamızı, utanmazca küçümseyebiliyor. 

Erdoğan, şahsiyetsiz fırdöndüleri damdan düşmüşe çevirdi. 
Yolları düğümlendi çünkü... Türk ordusunun kahramanlığını, bu yüzden sıra sıra ateşe vermek istiyorlar. 
Peki... 
Kim bu soytarıların ekmeğine yağ sürüyor? 
Zihinleri perdelenen bu şahsiyetsizlerin coşmasına kim sebep oluyor?
Eskimiş, çürümüş, kokuşmuş fikirlerin yayılmasına kim imkân veriyor? Kafalarda çileleşen Erdoğan öfkesini kim körüklüyor?

Metin Külünk, derinliği olan bir siyasetçidir. Erdoğan'a "Gazi"lik unvanını lâyık görüyorsa, kendince haklı bir sebebi mutlaka vardır.
Ve fakat..
Ruhu doymayan kimi klavye erbabı kişilerce Metin Külünk'ün iyi niyeti suistimal ediliyor.  Hal böyle olunca, atılan adımlar doğru olsa bile, küfür, ve hakaret olarak Tayyip Erdoğan'a geri dönüyor. 
Aman ha...
Tam da bu zamanda...
Fırdöndücülere bu fırsatı vermeyim! 

MUHARREM İNCE BENİ YANILTMADI

Referandum sürecinde 84 noktada halkla buluştu Muharrem İnce.. 13 Nisan 2017 tarihli "Muharrem İnce, 'hayır' için mi koşturuyor?" yazımda, Muharrem Bey'in aslında Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğuna oturmak için koşturduğunu yazmıştım.
Yanılmadım!
İyi yatırım yaptı Muharrem İnce... 
Şimdi ektiğini biçme vaktinin geldiğini düşünüyor olmalı ki, Kemal Kılıçdaroğlu'na bir kez daha rakip oldu.
Hayırlı olsun!
CHP lideri olma şansı var mı peki?
Zor ama imkânsız değil!
Ruhuna genel başkanlık tutkusu işlemiş bir kere. Kalbindeki liderlik yangını CHP'nin başına geçtiği güne kadar dinmeyecek. Kazanmasa da durmayacak... Değil Kılıçdaroğlu, bu saatten sonra feriştahı gelse Muharrem İnce'yi kimse durduramaz!
Tahminimi soruyorsanız hemen söyleyeyim; Kemal Kılıçdaroğlu bu sefer Muharrem İnce'nin gazabından kurtulamayacak... 
CHP'yi büyük değişime bekliyor...
Kemal Bey'in hâli hâl değil çünkü...